Dolar $
32.51
%-0.01 -0
Euro €
35.06
%0.48 0.16
Sterlin £
40.9
%0.37 0.15
Çeyrek Altın
3992.22
%0 0
SON DAKİKA
Son Yazıları

Temmuz enflasyonu aldatmasın!

03 Aðu 2019

Küresel merkez bankalarının faiz indirme operasyonlarını şimdilik geride bıraktık, Eylül'e odaklandık. İnşallah önümüzdeki süreçte yol kazası olmaz!

Piyasalar şimdi, ABD Merkez Bankası’nın (FED) 25 baz puanlık hamlesine rağmen söylemlerinde faiz indirimine devam edileceğine dair bir mesaj vermemesiyle başlayan “ters köşe” şoku üzerine Çin kaynaklı Trump şokunu yaşıyor. Faiz indiriminde elini ağırdan aldığı için FED’i her defasında haşlayan ve piyasalara mavi boncuk dağıtan ABD Başkanı, bu defa ABD/Çin ticaret müzakereleri sürerken Çin’e meydan okuyarak, duru suyu bulandırdı…

Trump, 250 milyar dolarlık ithalata uygulanan yüzde 25’lik koruma vergisinin dışında ilave olarak 300 milyar dolarlık ithalata yüzde 10 koruma vergisi daha koyacağını açıkladı. Tabii açıklamadan sonra olan oldu… Piyasalarda şiraze dağıldı. Özellikle gelişmekte olan ülke para birimleri dolar karşısında değer kaybetmeye başladı. Şimdi piyasalar Çin’den gelecek karşı atağı bekliyor.

“İyi de, ne olacak? Piyasalardaki hareket kaç kişiyi ilgilendiriyor” demeyin… Öncelikle malûm iki gelişme bile, ithalatı yüksek olan ülkeler için maliyet enflasyonu demek. ABD’de enflasyonu yukarı taşımak için kılı kırk yaranlar, gelişen ekonomileri bir iki dokunuşla ısındırabiliyor. Diğer taraftan da piyasalardaki risk iştahını keserek yine gelişen ülkelerde dövizi ve faizleri yukarı yönlü ateşleyebiliyor.

Şayet ters köşe şoku Eylül ayında da devam edip faiz indirimleri durursa, üzerine üstlük ticaret savaşlarında tansiyon yeniden yükselirse döviz kurunu tutmak zorlaşabilir. Hiç durduk yere istenmeyen enflasyon rakamları ve yeni faiz oranlarıyla karşılaşmak işten bile olmaz.

***

Bazı küresel piyasa yorumcuları, FED’in faiz kararı sonrasında yaptığı açıklamayı “zayıf piyasa iletişimi” şeklinde yorumlasa bile Trump’ın Çin hamlesi, içinde Türkiye’nin de olduğu EM ülkelerine iyi haberler vermiyor. ABD ve küresel ekonomide resesyona giden bir yön olmasa gerçekten EM ülkelerinin hali harap. Ancak, işsizlik verileri, imalat PMI’ları ve diğer dataları iyi gelse de ABD yine faiz indirecek, hatta yılsonuna kadar indirmeyi sürdürecek.

Allah’tan Türkiye, son zamanda başa çuval geçirme hamlelerine karşı koruma duvarları ördü… Ekonomide dengelenme rayına girerken Merkez Bankası operasyonlarıyla piyasalar güçlendirildi. Bu da yetmedi, 425 baz puanlık faiz indirimiyle hedef enflasyonla oluşturulan yaklaşık 6 puanlık reel getiri, faiz indiriminde en az 3 puanlık bir marj alanı daha sağladı.

Ayrıca rekor seviyedeki Temmuz ayı ihracatı ve gelecek ayların kazandıracağı döviz rezervlerini de düşününce çift dikişli bir ekonominin oluşacak risklere karşı rahatça karşı durabileceğini tahmin etmemek mümkün değil. Yılsonu itibariyle 40 milyar dolara yaklaşacak turizm gelirinin yanında ihracatta giderek artan ivme ve sıfıra doğru giden cari açık halen ekonomide iyi bir trend yakalandığının göstergesi.

Son bir ay içinde 16 milyar dolarlık ihracata ulaşıp, ithalat 19 milyar seviyesinde tutulabiliyorsa ve yıllık dış ticaret açığı ile birlikte cari dengede fazla verme kompozisyonu oluşturulmuşsa şoklara karşı dirençli bir ekonomiden bahsetmek gerekir. Aynı trendi Eylül’deki TCMB faiz kararına kadar sağlıklı bir şekilde taşıyabilirsek gelişenler arasında belki de ekonomisi en iyi ülke olacağız.

***

İşaret etmek istediğim konu Temmuz ayı enflasyonu… Pazartesi günü açıklanacak... Gösterge niteliğindeki İstanbul enflasyonu bazı mesajlar verse de hafta başı gelecek rakamları beklemek lazım. İstanbul’da perakende fiyatlar Temmuz’da yüzde 16,08 ve toptan fiyatlar da yüzde 18,84 olarak gerçekleşti. Söz konusu rakamların genel TÜFE rakamlarına yansıma ihtimali var.

Dolayısıyla “Temmuz enflasyonu yine yükseldi, Merkez’in tahminleri tutmayacak” şeklinde bir düşünceye kapılmak yanlış. Temmuz enflasyonunun çok önceden yüksek çıkacağını yazıp çizmiştik. Haziran ayında yıllık yüzde 15,72 seviyesinde olan enflasyon oranı Temmuz’da muhtemelen baz etkili yüzde 16’lı bir rakam olacak.

Anti parantez küçük bir uyarı… Baz etkisiyle düşen veya yükselen enflasyonlara hassas yaklaşmak gerekir. Zira ters köşe yapabilir.... Talep veya maliyet enflasyonunu önlemenin yolu kısa vadede faiz artırma gibi görünse de bence bu çözüm susayan birine tuzlu su vermeye benziyor. Talep enflasyonunu önlemenin yolu üretimi, arzı yükseltmek… Maliyet enflasyonunu önlemenin yolu ise girdi maliyetlerini düşürmek, ihracatı artırmak ve ithalatı yerli ikame ile karşılamak olmalı. Faizi artırıp sıcak parayı ülkeye çekmek ve kuru dengelemek ne kadar sürdürülebilir bir yaklaşım, bir düşünün!

Şimdilik baz etkisi de olsa Türkiye fiyat istikrarında iyi bir yola girdi. Bu irade reelleştirilip sürdürülebilir hale getirebilirse enflasyonda ve faizlerde “tek haneli” rakamlar yakında görebilir.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları