Dolar $
32.57
%0.08 0.02
Euro €
34.94
%0.36 0.12
Sterlin £
40.77
%0.3 0.12
Çeyrek Altın
3977.11
%0.49 19.01
SON DAKİKA
Son Yazıları

Tek gündem negatif faizde derinleşmek

24 Kas 2019

Küresel ekonomide durgunluk giderek artıyor. Ülkeler çareyi önceki krizlerde olduğu gibi konvansiyonel tedbirlerin ötesinde arıyor. Büyümenin her yıl düştüğü bir ortamda devletler, para politikalarıyla krizin çözülmeyeceğini düşünüyor ve üretimin sonuna kadar desteklenmesi için negatif faiz ile birlikte alternatiflerin değerlendirilmesine yönelik politikalar geliştiriyor.

Küresel ekonomi 2008 krizinden çok daha farklı bir daralma ile karşı karşıya. Global sermayenin dünya krizine karşı ne kadar çare olacağı ölçüp değerlendirilemiyor. Zira dünyadaki mevcut para stokunun krize çare olmayacağını söyleyenler oldukça fazla.

Aslında haftanın, ayın, hatta önümüzdeki altı ay ve bir yılın en ciddi gündemi dünyada giderek daralan ve yeni bir krize doğru yuvarlanan küresel ekonomi.

Negatif faizde derinlikler arayan ülkeler durumun farkındalar ancak ellerinde fazla yapacak bir şey yok. Yani trilyonlarca dolar para stokuna rağmen küresel ekonomi duvara dayanmış, endişeler girdabında savruluyor. Bölgesel ve ülkeler arasında süren ticari gerilimler, jeopolitik sorunlar dünya ticaretini yavaşlatan, ekonomik büyümeleri engelleyen en ciddi gelişmeler.

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) eski patronu Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, dünyanın yeni bir darboğaza doğru hızla sürüklendiğini ifade ederken “Ticarette büyüme oranları iyice belirsizleşti. Şu andaki durum bugüne kadar gördüğümüz en düşük büyüme hızı” diyor.

Dikkati Euro Bölgesi’ne çeken Lagarde, “Öncelikle kendimize güvenmeliyiz. Bölgemizi dış dünyanın daralmasından kurtarmak için iç talebi güçlendirmemiz gerekiyor. Avrupa'nın yüksek iç talep ve uzun vadeli büyüme oranları potansiyelini tam anlamıyla kullanan bir ekonomiye dönüştürmekte yatıyor. Bunun anahtarı da inovasyon ve yatırım” derken dozunu artıran küresel daralmaya karşı tahvil alım da dahil acil tedbirler alınması gerektiğini söylüyor.

faiz1

Küresel daralmanın tek ilacı var

Ancak ne yapılsa boş. Çünkü hak ve adalet ölçeğinde faizle yürütülmeye çalışılan ticaretin gideceği yer belli… Adaletten uzak ve sürekli güçlünün kazandığı bu ortam elbette sürdürülemez. Dolayısıyla trendini giderek yükselten küresel daralmanın tek ilacı; ticareti faizden uzak tutmak...

Yakın gelecekteki manzara şu: Hedefini etik değerlerle kalkınma değil de faizle kazanmak ve ekonomiyi faizle yürütmek için belirleyenler daralmanın en yakıcı ve acıtıcı etkilerini yaşayacak.

İşte küresel ekonomi bugün yürürlükte olan faizin sıkıntılarını çekiyor…

Son zamanda duyduğum en etkili söz, Küresel Değerler Üzerine Bankacılık İttifakı (GABV) Genel Müdürü Marcos Eguiguren’den geldi. Hatta Eguiguren’in Barcelona’daki forumda yaptığı konuşmada dile getirdiği krize karşı önlemleri ECB Başkanı Lagarde’ın kriz çözümlerini paspas yaptı. Antiparantez belirtmiş olayım… GABV bugün dünya genelinde 60 milyonun üzerinde müşteriye sahip çeşitli ülkelerdeki bankalarla çalışan bir kuruluş.

Hedef toplumsal kalkınma olmalı

GABV Genel Müdürü Eguiguren diyor ki: “Sadece islâmi finans değil, bütün bankacılık yaklaşımları etik değerlere yönelik işbirliği anlayışına ve söz konusu değerlerin genişletilmesine odaklanmalı… Değerlerden kastımız, toplumsal kalkınmanın hedeflenmesi, şeffaflık, sürdürülebilir enerjinin desteklenmesi, profesyonelliğin yaygınlaştırılması ve hesap sorulabilir olma gibi prensipler…”

İyi ama, etik değerler her ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye değişebiliyor. Mesela kapitalist ahlâka sahip olan bir banka hangi etik üzerinden yürüyecek? Budist bankacı müşterilerine nasıl bir yaklaşım sergileyecek? Yoksa bankacılığın ayrı evrensel bir etik değeri mi var?

Şu andaki mevcut bankacılık sisteminin hiçbir krize sürdürülebilir şekilde engel olamadığını ve hatta kapitalist sistemin bir parçası olarak sürekli kriz ürettiğini, kendi krizini çözmek için yine faiz marifetiyle çözümler geliştirmeye çalışırken yeni krizlere alan açtığını gözlemliyoruz. Dünyadaki bankaların krizlere karşı, “hangi niyetle çözüm üretme gayreti”nde oldukları aslında bugün en fazla tartışılan konular arasında, onu da hatırlatayım!

faiz2

Krizlere alternatif çözümler

Maamafih sarpa saran küresel finans işlerinde oluşan sorunlara karşı konvansiyonel çözümler bir fayda sağlamadığı ortada. İnsanoğlunun islami finans değerlerini önceleyen alternatif çözümlere yönelmek zorunda olduğu görülüyor. İşte bu noktada bugün küresel bankacılık sistemi içinde yüzde 3’lük bir büyüklüğe sahip olmasına rağmen 2 trilyon sermaye hacmine ulaşan ve Türkiye’de yüzde 6’lık büyüklüğü bulunan faizsiz bankacılık, küresel krizlere çözüm olma konusunda öne çekilebilir.

Bahsettiğim konuların tamamı bu hafta Anadolu Ajansı’nın (AA) Global İletişim Ortağı olduğu 13'üncü Akdeniz Ekonomi Liderleri Haftası (MedaWeek) kapsamında Barselona’da düzenlenen İslami Finans Forumu’nda masaya yatırıldı.

Forumdan sonuç olarak ortaya çıkan sonuçlar hakikaten çarpıcı… Zira sistem, dünyadaki finansal birçok sorunu yerinde çözmeye matuf.

Nasıl mı, anlatayım… Bir kere konvansiyonel bankacılık sistemi her türlü tüketimi teşvik ederken islami finans israftan kaçınan bir yaklaşım sunuyor. İsrafta dünyanın hali malum… Diğer taraftan sıfır faizin esas alındığı sistemde stratejik kalkınma hedefleri ve ekonomik gelişmede inovasyona dayalı yeni metotların geliştirilmesinin yanında özellikle hakların korunması şartı aranıyor.

Yol belli… Ya çöküş! Ya da yeniden diriliş! Tercih tamamen insanoğluna kalmış…

ABD/Çin gerginliğinde yüksek tansiyon

Çözüldü, çözülecek derken ABD/Çin ticaret görüşmeleri farklı bir noktaya geldi. ABD, Çin’e karşı Hong Kong protestocularını destekleme kararı almasıyla ticaret görüşmelerinde tansiyon yükseldi. Karar henüz ABD Başkanı Donald Trump yasasını imzalamadı ama gelişmeler görüşmelerdeki akışa menfi bir etki yaptığı bir gerçek. Zira Çin tarafı yasa imzalanırsa karşı bir yasa ile misilleme yapma hazırlığında.

ABD’nin sabır deneyen politikalarına karşı Çin tarafı ise daha sakin ve temkinli bir yaklaşımı tercih ediyor. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in, ABD ile süregelen ticaret savaşını Çin'in istemediğini ancak gelinen noktada ticaret savaşından korkmadıklarını vurgulaması görüşmelerdeki belirsizliği ortaya koyuyor.

OECD’den Türkiye’ye büyüme morali

Gündemin fazla yoğun olmadığı ve piyasaların siyasi tarafı daha fazla izlediği yurt içinde ise Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) Ekonomik Görünüm Raporu’nda Türkiye ekonomisi hakkındaki müspet ifadeler moralleri düzeltti. OECD bu yıl büyüme tahminini eksi yüzde 0,3’ten artı yüzde 0,3’e yükseltti. 2020 yılı beklentisi ise daha baskın geldi. OECD Türkiye’nin söz konusu yılda büyüme öngörüsünü yüzde 1,6’dan yüzde 3’e yukarı yönlü revize etti.

Raporun ilgi çekici yönü hükümetin iç talebi tahminlerin üzerinde desteklemesi. OECD zayıf dış ticaret talebinin TL’deki desteğe rağmen jeopolitik belirsizlikler ve özel sektör borçluluğunu büyümedeki olumsuzluklar olarak sıraladı. Yatırımcı güveninin kırılganlığını sürdürdüğünü, yatırımların zayıfladığını raporuna koyan OECD, Türkiye’nin yatırımcı çekimi konusunda ekonominin daha da şeffaflaştırılması gerektiğini kaydetti. OECD ayrıca zayıf ticaret ve yatırımlar sebebiyle 2020 küresel büyümeyi ise yüzde 3’ten 2,9’a çekti.

Gelecek hafta yurt içinde; Kasım ayı dış ticaret dengesi, yıllık yabancı ziyaretçi rakamları ve yabancıların portföy yatırımları ile banka verileri takip edilecek.

ABD piyasaları; FED Bej Kitap raporu, 3. Çeyrek GSYH, işsizlik, konut satışları, perakende, toptan stoklar,  tüketici güveni verilerini izlerken Euro Bölgesi ve Almanya’da IFO endeksi, perakende satışlar, işsizlik, TÜFE, ekonomik ve tüketici güven endeksi, Japonya’da ise yabancı portföy yatırımları verileri piyasaların gündeminde olacak.

Borsa kazandırdı, döviz kayıpta

Söz konusu gelişmelerle yurt içinde piyasalarda borsa yatırımcısı kazanırken, altın ve döviz yatırımcısı ise haftayı kayıpla kapattı.

Borsa İstanbul BIST 100 endeksi haftalık bazda en yüksek 107.495,10, en düşük 106.019,80 puanı gördükten sonra haftayı önceki hafta kapanışına göre yüzde 1,15 artışla 106.588,41 puandan tamamladı.

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksine dahil hisse senetleri arasında bu hafta en çok yükselen yüzde 22,09 ile Alarko GMYO oldu. Söz konusu hisse senedini yüzde 20,38'lik artışla Tukaş, yüzde 17,24'lük yükselişle de Doğtaş Kelebek Mobilya izledi. En çok değer kaybeden hisse ise yüzde 26,49 ile Metro Holding oldu. Bu hisseyi yüzde 8,12'lik düşüşle Gübre Fabrikaları, yüzde 5,92'lik azalışla Otokar takip etti.

Bu hafta dolar yüzde 0,42 değer kaybederek 5,7220 liraya, euro yüzde 0,30 azalarak 6,3290 liraya geriledi. Kapalıçarşı'da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı yüzde 0,44 azalışla 270,20 lira, Cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 0,44 değer kaybıyla 1.800,00 lira oldu. Geçen hafta 441,00 lira olan çeyrek altının satış fiyatı bu hafta 440,00 liraya düştü. Kategorilerine göre bakıldığında ise yatırım fonları içinde en fazla kazandıran yüzde 1,87 ile hisse senedi fonları oldu.

Hafta sonunda 1000 TL’lik yatırım borsada 1011,5 TL, dolarda 995,8 TL, euroda 997 lira, altında ise 995,6 TL oldu.

BIST 100…

Haftayı 106.588 puandan kapatan Borsa İstanbul BIST 100 endeksi hafta başındaki performansını hafta sonuna taşıyamadı. ABD/Çin ticaret görüşmeleri devam ederken iki ülke arasında Hong Kong gösterileri merkezli gerilim yurt dışı piyasalarla birlikte Türkiye’ye de yansıdı. Hafta içinde 107.000 puan seviyesini geçen endeks, ABD/Çin arasındaki gerginliğin oranıyla hareket edeceğe benziyor. BIST 100 endeksinde 106.000 pivot olarak görünüyor. Aşağı sarkmada 104.600 ve 103.700 güçlü destekler, 107.000 ve 108.000 puanları kuvvetli dirençler olarak görünüyor.

 DOLAR/TL…

ABD/Çin gerginliğinin yanı sıra OECD’nin yıllık raporunda Türkiye ekonomisine yönelik olumlu ifadeler ile tüketici güveni verileri dolar/TL paritesini TL yönünde destekledi. Haftanın son günü 5,6890’ı gören kur daha sonra iyi gelen ABD verileriyle 5,70 seviyelerinin üzerine çıktı. Kurda pivot bölge 5,70. Aşağı yönlü harekette 5,67 ve 5,65 seviyeleri kuvvetli destek. Yukarı atılımlarda ise 5,74 ve 5,76 ise kuvvetli direnç görünümünde.

EURO/TL…

Euro/dolar paritesi kaynaklı hareket euro/TL’ye de yansıyor. Euro Bölgesi’ndeki zayıf ekonomik durum, Moody’s’in özellikle Almanya’nın bankacılık sistemini durağandan negatife çevirmesi euroyu zayıflatırken OECD’nin Türkiye ekonomisine dair olumlu açıklamaları TL’yi güçlendirdi. Haftayı 6,29 seviyesinden tamamlayan euro/TL paritesindeki TL yönlü hareket diğer Türk varlıklarına da destek verdi. Paritede pivot bölge 6,30 seviyeleri. Aşağı sarkmalarda tabanda 6,20 en güçlü destek, yukarı ataklarda ise 6,37 en güçlü direnç konumunda. Euro/dolar paritesinde ise 1,10’lar belirleyici olmaya devam ediyor. Paritenin 1,10’un altına düşme ihtimali olmasa da yukarı ataklarda 1,1085 ve 1,11’ler direnç olarak gündeme gelebilir.

ONS ALTIN…

Altın yatırımcısı ABD/Çin görüşmelerinde iyimser hava devam edeliden beri kayıplar yaşadı. Ancak son olarak gelişen Hong Kong yasa tasarısının ABD Senatosu’ndan oybirliği ile çıkması altına yukarı yönlü hareket getirse de ons altın 1460 dolar seviyesini aşamadı. Altının yükselmemesinde Çin tarafının görüşmelerde temkinli iyimser yaklaşımları etkili oldu. ABD 10 yıllıklarında görülen sınırlı yükseliş de altın fiyatlarında düşüşleri destekledi. Altında 1460 dolar pivot görünümünde. Aşağı yönlü harekette dip nokta 1448 olarak izlenebilir. Yukarı yönlü atakta ise 1480 güçlü direnç şeklinde görüntü veriyor.

 PETROL…

 ABD petrol sondaj kuyularındaki azalışın yanında ticari ham petrol stoklarının 1,5 milyon varil artması ve hafta içinde OPEC’in 2020 ortasına kadar üretimlerini düşüreceklerine yönelik açıklamalar petrol fiyatlarının yükselmesine sebep oldu. Ancak ABD/Çin ticaret görüşmelerinde Çin tarafının iyimser yaklaşımları petrol fiyatlarındaki yükselişi frenledi. Hafta içinde brent petrol 64 doların üzerine çıkarken Çin’in iyimser yaklaşımları fiyatları 63 dolar sınırına çekti. ABD tipi ham petrolde ise 58 dolar seviyesinde hareket ediyor. 57 dolar kuvvetli destek olarak takip edilirken 59,5 dolar ise güçlü dirençler şeklinde trend çiziyor.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları