Görüşler, çok uzun yıllardan beri tanıdığım, pek çok üretici örgütünde üst düzey yöneticilik yapmış, 11 yıl Aydın Ziraat Odası Başkanlığı görevini yürütmüş, belediye başkanlığı dahil olmak üzere siyasi tecrübeye sahip, TBMM Tarım Orman ve Köy İşleri Komisyonu Üyesi AK Parti Aydın Milletvekili Ziraat Mühendisi Rıza Posacı’ya ait. 

Kendisi, Çiftçi TV’de hazırlayıp sunduğum “Tarımda Bir Umut” programı için gerçekleştirdiğimiz röportajda çok önemli tespitlerde bulundu. 

Tarımsal üretimi milli bir görev, üretim yapan çiftçileri de milli kahraman olarak tanımlayan Posacı, tarımsal destek bütçesinin 2020 yılında bir önceki yıla göre %36 büyüdüğü ancak üretim maliyetlerinin yüksekliğinin çiftçinin önünde bir engel olduğunu söylüyor.

Süt fiyatlarında yaşanan sorunların nispeten aşıldığını ancak ette problemin sürdüğünü ifade eden Posacı, “İthal sinek bile midemi bulandırıyor. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye göreve geldiği günden beri söylüyorum. İthalat ile bu işim çözümü mümkün değil. Üretime destek olmak zorundayız. 10 senden beri bu sorunlar yaşanıyor. Damlar (ahırlar) boşalıyor, kaynaklar boşa gidiyor. İthalat lobisinin önüne bir türlü geçemiyoruz. Ancak Tarım ve Orman Şurasında Sayın Cumhurbaşkanımız ‘ithal kasaplık ve besilik materyal gelmeyecek’ dedi. Çok rahatladım” ifadelerini kullanıyor. 

Gıda ve tarımın savunma sanayi kadar önemli olduğunu, Türkiye’nin tarım ve gıda üretiminde kendine yeterli olma yolunda hızla ilerlediğini kaydeden Posacı, tarımsal desteklerin geçmişte tarım ile uğraşan kişilere verilmesi gerektiğini kaydederek, “Sektörle hiç ilgisi olmayan biri geliyor, sadece ‘param var, destekler var’ diye üretime giriyor. Bu tür işletmeler ilk krizde sektörden ilk ayrılanlar oluyor. Tarım ile ilgili olan çiftçi ve müteşebbislere destek verilmeli. Destekler verilirken, ‘sen kaç yıldır çiftçisin’ , ‘ eğitimin yeterli mi’ gibi sorular sorulmalı. Verilen desteklerin etki analizi mutlaka yapılmalı” diyor.  

Çiftçinin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının faizsiz yapılandırılması gerektiğinin altını çizen Posacı, “Özellikle son dönemde Tarım Kredi Kooperatifleri özel bankalarla yarış eder hale geldi. Son dönemde olumlu bir adım atarak, %4 sabit faiz ile tohum ve yem sağlıyorlar. Bunun gübre ve mazotta da olması gerekiyor” şeklinde konuşuyor.   

***

Gerçekten de çiftçimiz 2017 yılına göre gübre fiyatında yüzde 100, mazot fiyatında yüzde 40, yem fiyatında yüzde 50, sulamada kullanılan elektriğin fiyatında yüzde 100’ü aşan zamlarla karşı karşıya kaldı. Her çiftçinin ortalama olarak aldığı destek yıllık 10 bin TL, borcu ise 50 bin TL. Takipteki borç miktarı 5 milyar TL’yi aşmış durumda. 

Destekleme bütçesi geçtiğimiz yıla oranla %36 gibi rekor bir artışla 22 milyar TL’ye ulaştı ama üretimin artışı ve sürdürülebilirliği için sadece para artışı yetmeyecek gibi gözüküyor.