Dolar $
32.5
%0.24 0.07
Euro €
34.53
%0.12 0.04
Sterlin £
40.48
%0.13 0.05
Çeyrek Altın
4103.86
%0.67 27.17
SON DAKİKA
Son Yazıları

Tarım durursa hayat durur

08 Nis 2020

Koronavirüs salgınının ekonomik olarak birçok sektörümüzü olumsuz etkileyeceği de açık. Bu salgının, halkımızın sağlıklı beslenme ihtiyacını karşılayan tarım sektörüne olacak etkilerini en aza indirmek ve üretime devam etmek için her kurum alınması gereken tedbir ve önerileri sunuyor.

Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, tarım sektörü de mücbir sebep kapsamına alınarak diğer sektörlerin faydalandığı avantajlardan yararlanmalıdır diyerek çözüm önerilerini şöyle sıralıyor;

-Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından kullandırılan sübvansiyonlu kredi baremleri kullanım tarihi ve vadeye bakılmaksızın %25 oranında arttırılmalı ve çiftçimize üretim için ilave ucuz finansman sağlanmalıdır.

-Özel ve kamu bankalarından tarımsal kredi olarak kullandırılan mevcut tüm kredilerin kapatma vadesi BDDK’nın alacağı bir kararla 12 aydan 24 aya çıkarılmalıdır. 

-2019 yılına ait ödenmemiş başta yağlı tohumlar olmak üzere tüm destekler başvuru sürecini tamamlamış tüm çiftçilere ödenerek çiftçimize girdi alımında kaynak sağlanırken piyasaya da önemli miktarda likidite sunulmuş olunacaktır.

-Çiftçilerimize ödenen tarımsal desteklere, sulama birlikleri ve elektrik şirketlerine olan borçları nedeniyle bloke konulmasına, içinde bulunduğumuz zor süreç göz önünde bulundurularak geçici olarak ara verilmeli ve el konulan destekler çiftçiye geri ödenmelidir. 

-Bu süreçte gübre ve zirai ilaç gibi temel tarımsal girdilerin fiyatları yakından takip edilerek, Tarım Kredi Kooperatifleri, kar amacı gözetmeksizin piyasaya ucuz girdi sağlamalıdır. 

-2020 yılına ait bütçesi belli olan ve TBMM’de onaylanan tarımsal desteklerden tabana en çok yayılan mazot ve gübre desteği ile alan bazlı desteklerin birim miktarları acilen belirlenerek başvurusunu yapmış çiftçilerimize, ÇKS kayıtlarında değişim yapmayacağı taahhüdü alınmak şartıyla ödenmelidir. 

-Piyasada oluşabilecek daralma neticesinde süt sanayiisinin süt alımında kısıtlamaya gitmesini önlemek ve  piyasayı dengede tutmak için  küçük üreticilerin birlikler aracılığıyla ve belli ölçekteki çiftliklerin bireysel imkanlarıyla süt tozu yaptırmasına destek verilmeli ve üretilen süt tozlarına Et Süt Kurumu tarafından satın alma garantisi açıklanmalıdır.

-Bu zor süreçte sokağa çıkamayan çocuklarımızın sağlıklı beslenmesi ve süt üreten çiftçimize destek olmak amacıyla, ilkokul öğrencilerimizin evlerine haftalık süt ihtiyaçlarını karşılaması için valiliklere kaynak aktarılarak yerel yönetimlerle birlikte proje yapmaları desteklenmelidir. 

-Çiftçimizin ekim, dikim ve sulama mevsiminin başladığı şu günlerde tarımsal elektrik birim fiyatları gözden geçirilerek düşürülmeli, en azından bu sezona mahsus olmak üzere elektrik faturaları vade farkı olmaksızın hasat sonrasında tahsil edilmelidir.

-Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ithal edilmiş olan stratejik öneme sahip buğday ve mısır gibi tarımsal ürünlerin mamül haline getirilip ihracına kısıtlama getirilerek iç piyasada kendi halkımızın tüketimine sunulmalıdır.

-Yaklaşık %90 oranında dışa bağımlı olduğumuz, kanatlı ve büyükbaş sektörü için önemli bir yem hammaddesi olan soya ve soya küspesinde meydana gelen fiyat artışlarını kontrol etmek ve piyasaya düzenli mal arz etmek için TMO’ya soya ve soya küspesi gibi yem hammaddelerinin ithal müsaadesi verilmelidir.

-Tarımsal girdilerimizden gübre, zirai ilaç ve yem hammaddeleri gibi malların temini ve fiyatlarının yükselmesini engellemek için ithalat aşamasında gümrüklerde meydana gelen gecikmeler önlenmeli ve üretimin devamı için çiftçimiz girdisiz bırakılmamalıdır.

Evet bu dönem tarımsal üretimin, gıda güvenliği ve güvencesinin, çiftçimizin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı. Tarım ve Orman Bakanlığı birçok tedbiri devreye sokuyor. Tarım açısından önümüzdeki 2-3 yıl çok kritik olacak. 

Çiftçi durursa tarım durur, tarım durursa hayat durur. 


Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları