Dolar $
32.42
%-0.32 -0.1
Euro €
34.96
%-0.34 -0.12
Sterlin £
40.51
%-0.75 -0.3
Çeyrek Altın
4092.28
%0.61 24.65
SON DAKİKA
Son Yazıları

Sanat sanat için tarım da tarım için yapılır!

09 Kas 2019

ABD'nin efsane dışişleri bakanlarından Henry Kissinger'ın unutulmaz bir sözü var… "Petrolü elinde tutarsan devletleri, gıdayı elinde tutarsan insanları kontrol edersin!.."

Türkiye için de “Gıdada kendine yeten ülke” derler. Hem öyledir, hem de değildir… Bugün bununla ilgili spekülasyon çok. Şu anda hükümet teşviklerle tarımı bir hedefe ulaştırma gayretinde. İnşallah belirlenen hedefler yakalanır, hatta daha üst seviyelere çıkılır… Temennimiz bu!

Dolayısıyla Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Başkanı ve Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Eren Günhan Ulusoy, Türkiye’deki görevlerinin yanında Uluslararası Operasyonel Değirmenciler Birliği Avrasya Bölge Başkanı olarak da hizmetini uluslararası alana yayacak. Türk ismi küresel alanda da damgasını vuracak. İnşallah ileride Türk buğdayı önemli bir ihraç ürünü olarak uluslar arası borsaların önemli bir emtiası olacak.

Türkiye eksikliklerine rağmen dünya ölçeğinde gıdada hakikaten iyi bir yerde. Ancak bu işin ne doğru dürüst reklamını yapabiliyor, ne de ortak bir sinerji oluşturabiliyor. Kim hangi niyetle bakıyorsa, Türkiye’yi öyle görüyor ve öyle zannediyor. Aynen felsefedeki “fil benzetmesi” ile filozof Platon’un “mağaza alegorisi” gibi…

***

Öncelikle Türkiye’nin bir sanayi ülkesi mi, tarım ülkesi mi yoksa her ikisi mi, ona karar vermek gerekiyor?

Türkiye’de bugün nüfus itibariyle giderek azalsa da 20 milyona yakın kişi tarımla uğraşıyor. Köylerin mahallelere çevrilip tarımsal nüfus yüzde 10’ların altına çekilse de, tarımsal ürünlerin önemli bir bölümü ithal edilse de Türkiye’yi tarımdan koparmanın imkan ve ihtimali olmadığını düşünenlerdenim.

Türkiye’nin Konya büyüklüğünü geçmeyen 18 milyon nüfusa sahip Hollanda gibi ülkeler tarım ihracatında 100 milyar doları geçebiliyorsa Türkiye’nin 22 milyar dolarlık tarım ihracatına ne diyelim o zaman!

20 milyon insan bir yılda 22 milyar dolarlık tarım ihracatı yapabiliyorsa demek ki bu işte bir yanlışlık var… Hem tarım ülkesiyiz, hem Hollanda kadar bir nüfus sadece tarım için çalışıp çabalıyor, ancak Hollanda’nın ancak 5’te biri kadar tarım ihracatı yapabiliyor.

Peki neden? Cevaplaması gereken en zor soru ve asıl araştırılması gereken nokta burası!

***

Tarım diğer sektörlerin önünde birincil öneme sahip. Orduda kıdem olarak kara kuvvetleri en kıdemli sınıf ise gıdaya da tarım için lider sektör olarak bakmak gerekir. Gıdaya hakim olunamazsa, insanları elde avuçta tutmanın imkanı olmaz. İstenmeyen sosyal olaylar birbirini takip eder ve içinden çıkılamaz bir hâl alabilir.

Dolayısıyla tarımda kâr/zarar hesabı yapılarak politika geliştirilmez, tarım bırakılıp başka sektörlere atlama yapılamaz… Sanat sanat için yapıldığı gibi, tarım da tarım için yapılır. “İşi ithalatla hallederim” diye politikalar oluşturulursa sonunda elde yiyecek ekmek kalmaz.

“Tarımda teknolojiyi kullanıyoruz, sanayileşiyoruz, daha fazla üretiyoruz” diyerek tarım alanlarını daraltmanın da mantığını anlamak zor. Bugün buğdayda bile tarım alanları her yıl daha fazla daralıyor. Buğdayın bir stratejik ürün olduğunu tarih söylüyor… Evet petrolümüz yok ama, belki ondan daha değerli buğdayımız var. Stratejik ürünümüzde ekim alanları daha da büyütülmeli ve mevcut üretimi artıracak acil tedbirler alınmalı, diyorum.

***

Daha yakın zamana kadar 10 milyon hektar buğday alanına sahip Türkiye, bugün 7 milyon hektara düşmüş. Yılda 19,5 milyon ton buğday üretiyoruz ve elimizde ancak tohumluk buğday kalıyor. Bir kilo buğday dahi ihraç edemiyoruz.

Buğdayda kendi kendimize yetiyoruz ancak olumsuzlukta yani bir kuraklık veya Allah göstermesin bir savaş durumunda ne yapacağız?

Eğer buğdayda 7 milyon hektar araziyi daha aşağı çekersek inanın önümüzdeki yıllarda yiyecek ekmek bulamayacağız… “İthal ederiz” denebilir ama bunun da derde derman olacağını pek sanmıyorum.

Anlayamadığım nokta şurası; neden kendi kendimize yetecek kadar buğday üretiyoruz da, fazlasını üretmekten kaçıyoruz? Yahu arkadaş hiç değilse yedek akçe gibi elimizde 3/5 milyon ton fazla kalsın. Baktık buğday elimizde kalıyor, verirsiniz un sanayicilerine bakın nasıl satıyorlar!

Yahu, un sanayicisi ihracat yapmak için başta Rusya olmak üzere dışarıdan yılda 5 milyon ton buğday ithal ediyor.

Dolayısıyla Türkiye yılda en az 23-24 milyon ton buğday üretmekten korkmamalı. Yerli buğdayın artık ihracat ürünü olması için kollar sıvanmalı. Yerli ürün, Türk buğdayı dünya pazarlarında dolaşmalı.

Ancak bunun bir gereği var…

Üreteceksiniz tamam… Ancak lisanslı depoculuk ve silo sistemlerimiz de en modern şekilde emre amâde olmalı, değil mi?

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları