Reel faiz raporun neresinde?
Merkez Bankası (TCMB) arkasına aldığı rüzgârla 4,5 yıl sonra 425 baz puan faiz indirerek istikrarlı ortamın kapısını araladı. Halen yüzde 19,75'lik politika faiziyle yürüyen ekonominin elbette daha çok gideceği yol var. Enflasyonun 15,72, politika faizinin yüzde 19,75 olduğu yerde reel faiz meselesi en fazla dikkat edilecek konu tabii ki. Daha önce yüzde 8'lik reel faizle portföy yatırımında zayıf seyreden bir sistemin yüzde 4'lük reel faizle nereye kadar gidebileceğini hep birlikte göreceğiz.
Marjın daralmasıyla birlikte tek umutlandıran tahvil piyasasına gelen yeni yatırımcı… Ancak asıl önemli olan ekonomik istikrarın devamlılığı…
Salı günü Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ı dinledik ve faizlerin daha da düşeceğine dair konuşmalarından izlenimler edindik. Dün de TCMB Başkanı Murat Uysal’ı yılın 3. enflasyon raporunu açıklarken verdiği mesajlarla başta reel faizler olmak üzere işin nereye varacağına dair analizler yapmaya çalıştık.
***
Başkan Uysal’ın konuşmasında “Parasal duruşu belirlerken enflasyon eğilimini bu tür geçici etkilerden ayrıştıran ana eğilimlere odaklanıyoruz. Bütün bu değerlendirmeler sonucunda ana eğilimler üzerine makul bir reel getiri oranını da ekleyip para politikasının yaklaşık hareket alanını belirliyoruz” cümlesi bence en dikkat çeken bölüm. Zira Uysal’ın ifadesiyle bundan sonra Merkez Bankası’nın mevcut konjonktürde makul reel faiz oranı, ekonominin iç ve dış dengesini gözetirken enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayan bir parasal duruşu da ifade ediyor.
Bu konuda henüz netleşen bir şey olmasa da reel faiz ile ilgili mesaj Başkan Uysal’ın “Makul reel getiri ile neyi kast ediyoruz? Merkez bankaları denge faiz veya nötr faiz kullanırlar. Bizim makul reel getiri kavramı için de bunu düşünmeli” cümlesinde gizli.
Reel faizle ilgili fazla bir şey konuşmak şu anda yersiz ama referans alınan emsal ülkelerin reel faizi, Türkiye için nasıl yol gösterecek, herhalde TCMB bunu yakın bir zamanda açıklar.
***
Başkan Uysal’ın reel faize bakarken göreceli risk göstergelerinin dikkate alınmasının gerekliliğine atıflar yapması, konunun gizli koridorlarına projektör tutmuyor değil. Reel faizde yurt içi yerleşiklerin portföy tercihleri belki de en ciddi göstergeler arasında yer alacak. Başkan da “Hanehalkının TL cinsi yatırım araçlarına olan ilgisini ve buradaki trendleri yakından takip ediyoruz” açıklaması konuya bir nebze bir ışık tutuyor.
Ancak Başkan Uysal’ın burada bir çekimserliği var… Kredilerin iç ve dış dengeyi bozmadan sağlıklı bir oranda büyümesi makul reel oranı belirlemede dikkate alınacak diğer bir husus olarak ortaya çıkıyor. Bu noktada Başkan Uysal’ın en çok güvendiği nokta, faiz indirimlerinin kayda değer şekilde istikrarlı bir döneme girmesi… Tabii bu beklenti… Ama neticede beklentilerin de gerçekleşmeye yakın bir seyir izlemesi inancı giderek kuvvetlendiriyor. Zannediyorum, reel faiz konusunda kullanım, zamanlama ve boyut, önümüzdeki dönemde fiyat ve finansal istikrar gelişmelerine bağlı olacak.
***
Yılın 3. Enflasyon Raporu’nda geçen reel faizi biraz daha açtığımızda; gizemli koridorların aslında reel kazançlara dönüştüğünü görmemek imkansızlaşıyor. Yurt içi ve yurt dışı risklerinin azaldığı, ekonominin daha iyimser bir çerçeveye oturduğu, dengelenmenin giderek daha da hızlandığı bir ortamda Başkan Uysal’ın para politikasında temkinli bir duruş benimsediklerini söylemesi “sağlamcı bir başkan” olduğunun göstergesi. Bence reel faizde getiri sağlamak isteyenler başkanın sağlamcılığını gösterge yapsın ve yatırımlarını O’na göre değerlendirsin derim. Nitekim Başkan’ın, para politikasında kararlarının büyük ölçüde açıklanan verilere bağlı olacağını, enflasyonda ana eğilime bakan bir çerçeveyi esas alacağını ve finansal istikrara katkı vermek için ellerindeki tüm araçları kullanma konusunda geri durmayacağını kaydetmesi bile sağlamcılığının fotoğrafını veriyor.
Başkan reel getiri oranında rakam vermiyor, hesabı yatırımcıya bırakıyor… Fakat enflasyondaki düşüşü sağlayacak her reel getiri oranının iyi takip edilmesini üzerine basa basa tavsiye ediyor.