Dolar $
32.47
%0.13 0.04
Euro €
34.52
%0.11 0.03
Sterlin £
40.42
%0.03 0.01
Çeyrek Altın
4063.77
%-0.31 -12.43
SON DAKİKA
Son Yazıları

Pence'in "ateşkes" sözü şaşırtıcı değil mi?

19 Eki 2019

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Washington'da görüşme tarihi olan 13 Kasım'a gelmeden Suriye ile ilgili Türkiye – ABD arasındaki gerginlik şimdilik sona ermiş görünüyor. En azından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görüşme öncesi eli kuvvetlenmiş oldu.

Terör unsurları Münbiç de dahil kuzey Suriye’deki güvenlik koridorundan tamamen çekiliyor… Türkiye’ye uygulanması kararlaştırılan ABD yaptırımları kaldırılıyor…

Tabii ki iyi gelişme… Birincisi Türkiye-ABD arasındaki belirsizlik oluşturan Suriye meselesi karanlıktan aydınlığa çıkıyor, piyasalar ve ekonomi rahatlıyor. Türkiye’den terör tehdidi uzaklaşıyor. Türkiye’deki muhacir Suriyeliler ile Suriye’de terör endişesi yaşayanlar ülkelerinde güvenli bir bölgeye kavuşuyor.

İyi gelişmeler… Eyvallah bunlara diyeceğimiz bir şey yok! Ancak NATO’da müttefikimiz olan ABD’ye güvenmek zor!

Halkbank davasının yeniden hortlatılması, 100 milyar dolarlık ticaret hacminin askıya alınması, ithalat vergi tarifelerinin iki katına çıkarılması gibi mesnedi olmayan ABD’nin Türkiye’ye karşı müessif ve haksız atak ve hamleleri devlet ve hukuk anlayışına ne kadar sığıyor, bir düşünün!

***

Kanaatimce konuya farklı bir bakış açısı getirmek gerekiyor…

Şöyle ki:

Yıllardır Fırat’ın doğusuna büyük askeri yığınak yaparak terör unsurlarını kendi askeri birlikleri gibi eğiten ve kullanan ABD, Barış Pınarı Harekâtı’nda desteklediği örgütlerin yok olduğunu görünce dayanamadı, nefes nefese temsilcilerini Türkiye’ye gönderdi.

Başkan Yardımcısı Mike Pence başkanlığındaki ABD heyetinin görüşmelerdeki telaşı ve anlaşma sağlanınca yüzlerindeki sevinçli ifadeler bu durumu özetliyor... Ee… Kolay mı? Ne de olsa yangından mal kaçırıyorlar…

Hem suçlu, hem güçlü derler ya…

Tamam, telaşınızı, mutluluğunuzu anlıyoruz… Peki bize karşı uygulamaya çalıştığınız mesnetsiz ve ahlâk dışı diplomasiye ne diyeceğiz?

Yaptırımlarınızın zaten bir dayanağı yoktu… Fakat anlaşma sonunda ağzınızdan çıkan ve kulaklarınızın duymadığı veya duymak istemediği “ateşkes” sözünü nereye koyacağız?

“Bunlar devlet adamı değil” diyeceğim ama dilim varmıyor… O kadar büyük okullarda okumuş, dış politika mürekkebi yalamış, süper bir devletin başkan yardımcısı olmuş koca Pence’in; iki ülke arasındaki gerginliklerin giderilmesi görüşmelerinin ardından gelen anlaşmaya “ateşkes” demesi şaşırtıcı değil mi?

İnsan ister istemez beyanatta art niyet arıyor… “Ateşkes” iki resmi devlet gücü savaşırken sıcak çatışmalara belli bir süre ara vermek anlamına gelir. ABD ile direkt savaşmadığımız halde Pence “ateşkes” kelimesini kullanarak ne demek istiyor, kimlere ne mesaj veriyor?

***

Bu olsa olsa bir yaftalama…

Pence, bana göre ince bir diplomasi oyunuyla teröristleri bir devlet yaftalamasıyla bize dayatmaya çabalıyor…  Nitekim, Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, malûm durumu, “Barış Pınarı operasyonuna ara vereceğiz, bu bir ateşkes değil. Terör unsurları bölgeyi terk edinceye kadar harekât duracak” açıklamasıyla özetledi.

ABD adına olayı oraya, buraya çekmenin, el sıkışmada bile kendine pay çıkarmanın, hile yoluyla üste çıkmanın ve kendine göre menfaatler elde edip karşı tarafı aptal yerine koymanın büyük devlet diplomasisine yakışmadığını hatırlatmakta fayda görüyorum.

Pence ve ekibi bu diplomasi ayıbını nasıl izale ve izah eder ve nasıl özür diler orasını bilemiyorum ama “120 saat veya 5 günlük harekâta ara verme süresi”nin, şartlara ve anlaşmaya uygun değerlendirileceği umudunu taşımak istiyorum!..

***

Yine farklı bir yönden bakarak konuyu biraz daha açayım…

Pence diyor ki:

“Terör unsurları bize bölgeden çıkma güvencesi verdi. Türkiye’ye yönelik ekonomik yaptırımlar kaldırıldı…”

İyi de, terör örgütlerinin verdiği söze ne kadar inanılır?

Haydi verdiği sözü tuttu diyelim…

Peki o zaman;

Ellerindeki ağır silahlar toplanacak, mevziler ve tahkimatlar imha edilecek ama teröristler güvenlik koridorundan ne şekilde, nasıl ve kimin gözetiminde tahliye edilecek? Silahlı ve silahsız terör unsurları (YPG, PYD) bölgeyi tamamen terk edecek mi? Teröristler önümüzdeki süreçte güvenlik koridoru sınırlarında tehdit oluşturacak mı? Tünel veya başka yollarla güvenli koridora sızma durumunda nasıl müeyyideler gündeme gelecek? Teröristler güvenlik koridoru dışında yaşayan halkın kuzeye gitmek istemesi durumunda nasıl tavır sergileyecek? ABD teröristleri eğitmeye devam edecek mi? ABD’nin tüm silahlı gücü Suriye’den tamamen ne zaman çekilecek?

İşte bunlar hep cevap bekleyen sorular…


Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları