Büyüme denince Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın TRT World Forum’da yaptığı konuşma aklıma geldi. Bakan Albayrak’ın “Türkiye ekonomisinin bu sene pozitif büyüme kaydetmesini bekliyoruz” demesi bile “Ne olursa olsun, faizleri indirmeye devam etmelisin” mealinde TCMB’ye bir mesaj niteliği taşıyor.

Ayrıca ABD’de aylarca boş yere hapis yatan Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın da Borsa İstanbul’a genel müdür olarak tayini de kanaatimce yine ince bir mesaj.

Evet, Türkiye Ekim ayında ABD tarafından yaptırım tehditleriyle karşı karşıya kaldı ama, Merkez Bankası’nın öncelikle bu zamana kadar yaptıkları hamleler yerini buldu ve tehditler bir bir savuşturuldu. Benim gördüğüm birçok kırılganlık datası geride kalmış ve piyasalar eskiye göre daha dirençli hâle gelmiş sanki.

***

Malûmunuz Türkiye’nin ekonomik olarak en büyük sorunu işsizlik… Ardından enflasyon geliyor.

2019 yılının ilk çeyreğinde işsizlik oranları ilk iki ay yüzde 14,7’ye çıkarak son yılların en yüksek rakamına ulaşmıştı. Şu anda en son Temmuz ayı rakamları elimizde. Haziran’da yüzde 13 olan işsizlik oranı yine yukarı bir ivme ile yüzde 13,9 olarak gerçekleşti. Bir yıl içinde 1 milyon kişi daha işsizler ordusuna katıldı ve toplam işsiz kişi sayısı 4,6 milyona çıktı. Gelecek ayların ne göstereceğini henüz bilemiyoruz.

Burada en çok korkutan 15-24 yaş arasını ihtiva eden genç işsizlik… Temmuz ayında tam 7,2 puan birden artmış ve yüzde 27,1’e yükselmiş. Bunun anlamı milyonlarca genç iş bekliyor, demek…

Dolayısıyla yarın gerçekleştirecek PPK toplantısında Merkez Bankası’na çok iş düşüyor. Bankanın politika faizinden düşüreceği her puan işsizliği aşağı çekmede çarpan etkisi yapacağını tahmin ediyorum.

Konunun hassaslığı ve önemine binâen, özel bankalara buradan çağrı yapıyorum…

“Kamu bankalarının istihdam seferberliğine katılın. Gençleri işsiz ve çaresiz bırakmayın. Elinizi taşın altına koyun ve kredi faizlerinizi aşağı çekin. Merkez Bankası bir taraftan, kamu bankaları diğer taraftan istihdamın iyileştirilmesi için gecesini gündüzüne katarken lütfen, azıcık bile olsa piyasa ve sektörlerin genişlemesi adına faizlerinizi düşürerek, işletmelere kolaylık sağlayarak istihdama destek verin” diye sizlere yalvarıyorum...

***

“Nasıl destek vereceğiz, ne yapacağız?” diye fazla da düşünmeyin…

Seferberliğe müdahil değil, direkt dahil olun… Bakınız, kamu bankaları Ziraat, Halkbank, Vakıfbank 10 ve üzeri işçi çalıştıran işletmeleri hedefleyen yeni bir istihdam paketi üzerinde çalışıyor… Paket yakında Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından kamuoyu ile paylaşılacak.

Evet bu dönem kâr yılı değil, ar yılı… KOSGEB ve Kredi Garanti Fonu (KGF) elinden geldiği kadar KOBİ’leri destekliyor. Özel bankaların da KOBİ’lere yönelik hizmetleri olduğunu biliyoruz. Çalışmalarından dolayı çok da memnun oluyoruz. En azından duvara onlar da bir tuğla ile katkı sağlıyorlar. İşte “kâr değil, ar yılı”nda KOBİ’lere gösterdikleri ilginin biraz daha fazlalaştırılmasını bekliyoruz. KOBİ duvarına koyduğunuz bir tuğlayı ikiye, üçe, gücünüz nispetinde beşe, ona yükseltin diyoruz…

***

Merkez Bankası fedakârlıklarını devam ettiriyor… Kamu bankaları da öyle… Lütfen özel bankalar olarak siz de bu yürüyüşte yerinizi alın… Bakınız, şayet kur atağının yaşandığı o günlerde kamu bankaları devreye girmeseydi, bugün ekonomi faizler altında ezilip gidecekti. Tabii sizler de ekonomi çarkında bir dişli olarak ciddi şekilde etkilenecektiniz.

Elbette sizler de ekonominin daha iyi olmasını istiyorsunuz… Dolayısıyla ürüne değil, iş modellerini değiştirip dünya ile birlikte yürümeye çalışanlara destek olun, diyorum.

Techxtile Start-up Challange ve Bursa Textile Show etkinliği gibi Türkiye’nin her sektörde yenilikçi fikirlerin  yatırımcısıyla buluşmasını sağlayacak, firmalar arası verimli etkileşimi ortaya çıkaracak, uluslararası ortaklıklara kapılar açacak, yurt içi ve küresel fırsatlar oluşturacak hamleler genç işsizliğimize de çare olacak, inancını taşıyorum.

Finans sektörü, reel sektör, siyaset ve medya dünyası; haydi el ele kaliteli, verimli ve geleceği planlayacak istihdam seferberliğinde ufuklara koşalım…