Nakitsiz işlemler için dünyada PayPal, Google Wallet, MoneyBookers, Payoneer ve Amazon Go gibi dijital cüzdanlar kullanılabiliyor. Nakit para yerine bu tür ödeme yöntemleri tercih edilmeye başlandı. Ancak, hala  %100 geçiş sağlanmadı.

2019 yılının sonlarında Çin’de ortaya çıkıp dünyaya yayılan korona virüs sonrasında nakitsiz toplum daha fazla ön plana çıktı. Paranın kirli bir araç olduğu düşündüğümüzde, dijital paranın  hastalıkların yayılmasına engel olabileceğini de anlayabiliriz.

Son birkaç yılda nakitsiz topluma ilgi arttı. Ancak, bu konuda çeşitli tartışmalar da devam etmektedir. Bir banka hesabı olmayan veya kredi kartı kullanmayan kişilerin ne yapacağı merak ediliyor. Ayrıca belli bir yaşın üstündeki kişilerin bu sürece alışmaları da zor olacak.

Nakitsiz ekonomi olarak da tanımlanan bu kavram, dijital paraların gündeme girmesiyle daha uygulanabilir hale geliyor. Son günlerde Kripto paraların hayatımıza girmesiyle ve alışverişlerde ödeme aracı olarak kabul edilmesiyle nakit paranın tarihe karışacağı konuşulmaya başlandı. Şu anda İsveç, nakitsiz toplum hareketinin öncülerinden. Ülkede birçok mağaza nakit kabul etmemeye başladı. Avrupa Ödemeler Konseyi’ne göre; nakit işlemler 2019 yılında İsveç GSYİH’sinin sadece %1’ini oluşturuyordu. Bu ülkede nakit çekme işlemleri ise yılda yaklaşık % 10 oranında istikrarlı bir düşüş gösteriyor. İsveç tüketicisinin bu durumdan memnun olduğu biliniyor. Fakat, yine de tam olarak ülke vatandaşları tarafından kabul gördüğü söylenemiyor. Ülkemiz yeniliklere açık insanlardan müteşekil olduğu için, bu duruma hemen alışışabilir gibi. Ama diğer yandan da şüpheci bir toplumuz. Bakalım günler ne gösterecek. Ülkedeki yolsuzluğu ve kayıt dışı ekonomiyi engellemek için nakitsiz toplumu uygulamaya sokmak gerekiyor gibi.

Fintech dünyasının önde gelen isimlerinden Chris Skinner, kişisel bloğunda Türkiye’den bahsetti. Son yıllarda finans dünyasında yapılan teknolojik atılımlardan bahseden Skinner, 2023 yılında Türkiye’nin nakitsiz bir toplum haline dönüşeceğini iddia etti.

Türkiye’deki finansal piyasaların büyüleyici olduğunu söyleyen Skinner, temassız ödeme konusunda dünyada öncü ülkelerden olduğumuzu söylüyor.

15 yıl önce Türkiye’de sadece yüzde 9 oranında kredi kartı kullanılırken, günümüzde bu oranın yüzde 40’lara ulaştığını görüyoruz. Tüm dünyada hedefin tamamen nakitsiz bir toplum olduğunu da biliyoruz. Aslında, Türkiye finansal teknolojiler konusunda öncü bir ülke.

Ülkemiz, toplam kart sayısı ve POS makineleri açısından da öncü, piyasada 120 milyondan fazla banka kartı, 59 milyon civarında kredi kartı ve 2,3 milyon adet de POS makinesi var.

Türk toplumunda alışveriş ve ödeme kültürünün zengin bir mirastan çıktığı söylenir. Teknolojiyi ve yeni ürünleri kucaklayan genç nüfusu sayesinde, Türkiye modern çağ ödemeleri için yenilik merkezi haline dönüşüyor. Türkiye’nin, 2006 yılında temassız kredi kartı veren ilk Avrupa ülkesi ve 2007’de Fransa ve İngiltere’den sonra Chip & PIN dönüşümünü tamamlayan üçüncü Avrupa ülkesi olduğunu da unutmayın. Ne dersiniz, yapılan bu atılımların ardından gün geçtikçe daha fazla teknolojik finansal ürünün karşımıza çıkacağı bir gerçek artık. 

Teknoloji ve yeni dünya şartları ile birlikte yalnızca para da değişiyor, gelişiyor. Biz ise bu duruma o kadar çabuk adapte oluyoruz ki, farkında bile olmadan alışkanlarımız değişiyor. En son ne zaman kağıt bir para gördüğünü hatırlamayan bir İsveçli gibi, biz de kısa bir süre sonra arkadaş sohbetlerimizde “200 liranın üzerinde ne resmi vardı? Hatırlıyor musun?” diye birbirimize soruyor olacağız. Türkiye’nin 2023 yılında yüzde 100 nakitsiz toplum olacağı bekleniyor. Bu duruma şimdiden alışmakta yarar var. Ben bile bu yazıyı yazarken değişik kafa karmaşası içinde kaldım. İleride zaten kağıt para yapacak orman da kalmayacak. Bu nedenle alışmak lazım dijital dünyaya...