Dolar $
32.56
%0.09 0.02
Euro €
34.66
%-0.22 -0.07
Sterlin £
40.67
%0.27 0.11
Çeyrek Altın
4067.32
%0 0
SON DAKİKA

Mutlu bir 2021 yılı diliyorum

Bugün 2020 yılının son günü. Bu yüzden bugün bir çoğumuz, geçmişi ile ilgili bir analiz yapıp, gelecek ile ilgili de plan yapacak. Bizim gibi Türkiye ekonomisi de dünyanın geri kalanı gibi, yüzyılda bir rastlanan salgın felaketi nedeniyle oldukça zorlu bir yıl geçirdi.

İlk Covid-19 vakasının mart ayında görülmesinin ardından birinci çeyrekte yüzde 4,5 büyüyen Türk ekonomisi ikinci çeyrekte yüzde 9 oranında daraldı. Salgının ilk şokunun atlatılmasının ardından ve şaşkınlığın geçmesiyle yazın da gelmesi nedeniyle ekonomik aktivite hız kazandı ve milli gelir temmuz, ağustos ve eylül aylarında yüzde 6,7 oranında büyüdü. Hepimiz eş dost konu komşu kim varsa gezmeye başladık. Ama bunun getirisi de çok iyi olmadı. İnsanlarımız bu denli hayasız yaşarken, devlet, teşvik programları ve kamu destekli kredi musluklarını açmasıyla ekonomik toparlanma hızlandı. Ama bu çabalara rağmen yapılan işlem enflasyonist baskılara neden oldu. Bu süreçte merkez bankasının da para politikalarını sıkılaştırmada yavaş davranması enflasyonun yükselmesine yol açan nedenlerden biri oldu.

Fakat ne yaparsak yapalım birinci çeyrekteki büyümeye de rağmen, enflasyon koronavirüs salgınının ağır olarak hissedildiği mayıs ayından sonra yükselişe geçti. 

Ekonomik daralmaya rağmen Tüketici fiyat endeksi kasım ayında yıllık bazda yüzde 14,03'e çıkarak yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Ah bu ülke neler gördü neler çekti ve güçlüklerin altında kalktı. Bizim jenerasyonun görmediği kalmadı. 

Gelelim yine memleketin durumuna. Merkez bankası ise yıla yüzde 11,25 olarak başlayan gösterge faiz oranını kademeli olarak yüzde 8,25'e kadar çekti. Ağustos ayına kadar gösterge faizlerini bu seviyede tutmaya devam eden merkez bankası faizleri eylül ayında önce yüzde 10,25'e kasım ayında da yüzde 15'e yükseltti. Bu dönemde merkez bankası başkanı ile hazine ve maliye bakanının değişmesi ile yeni ekonomi yönetiminin yaklaşımının da değiştiği görüldü.

Bu değişiklik hem bizim hem de diğer ülkelerin bize bakışını yavaş yavaş olumlu yönde değişmesine sebeb oldu. Aslında, 2020 yılına yaklaşık 78 milyar dolar düzeyinde başlayan merkez bankası brüt döviz rezervi kasım ayında 40 milyar dolar düzeyine kadar geriledi.

Halkımızı çok ilgilendiren altın rezerv ise, yıl boyunca artarak 27 milyar dolardan ağustos ayında 45 milyar dolara kadar çıktı. Sonra bir miktar gerileyerek kasım ayında 40 milyar dolar düzeyine indi. Merkez bankasının swap (takas) ile ödünç alınan döviz ve altınlar dahil net rezervleri ise kasım ayı sonu itibariyle 13,73 milyar dolar oldu. Yıla 6,67 lira seviyesinde başlayan euro 9 Kasım'da 10,05 lira ile tarihi zirvesini gördükten sonra 9,50 seviyelerine geriledi. Dolar ise yıla 5,96 lira ile başladıktan sonra yine 9 Kasım'da 8,48 ile tarihi zirvesini gördü. Aralık ayı ortaları itibariyle ise dolar 7,80 lira civarında seyrediyor. Bu rakam yıl başında ön görülen zaten beklenen bir seviyede.  Durum böyle iken kurlardaki yükselişin olumlu etkilemesi beklenen ihracatın katkısı sayesinde Türkiye ekonomisinin en kronik sorunlarından biri olan cari açık ekim ayında ciddi anlamda geriledi. Ama hemen sevinmeyin yılın tamamına bakıldığında cari açık hala büyük bir sorun. Ülkemizde ihracatın büyük bir oranda ara malı ithalatına dayanıyor olması ve enerji ithalatı gibi önemli bir kalemin de döviz üzerinden yapılması bizi önümüzdeki yıl da zorlayacak gibi. Aslında bu yılın şu son günlerinde sokağa çıksanız, yüz kişiye “Türkiye’nin en büyük sorunu ne?” diye sorsanız “ekonomi ”  diyenleri sayısı yüksek olacaktır. Türkiye'nin 2020 ekonomisinin özeti şöyle. Artık 1,5 milyon yeni yoksulumuz var. Ama iyi haber 97 bin kişi de 2020 yılında yeni milyoner olmuş.

Gelecek yıl için beklentilerimiz ne derseniz, benim için ilk önce işsizlik bitsin İnşallah derim. Yoksa bu pandemi zamanında evde oturmaktan sıkılmayan genç bir nesil ortaya çıkacak. İkinci olarak da ekonomimizin yoluna girmesini isterim. Üçüncü sırada ise lütfen herkes kendi işine baksın, başkasının işine karışmasın derim. Veee en büyük isteklerimden biri de sağlık olurdu. Kazasız, belasız, kimseye muhtaç olmadan, utanacağımız iş olmadan, kem gözlerden, nazarlardan uzak boool bereketli para kazanabileceğimiz bir yıl diliyorum. Seneye buluşmak üzere hoşça kalın.