Dolar $
32.58
%0.1 0.03
Euro €
35.05
%0.56 0.19
Sterlin £
40.8
%0.28 0.11
Çeyrek Altın
3965.01
%0.18 7.06
SON DAKİKA
Son Yazıları

Müjdemi isterim

20 Aðu 2020

Cumhurbaşkanı'nın ağzından Cuma günü büyük bir müjdenin açıklanacağı haberini aldık. Bu ilgi çekici iletişim stratejisinin gündemi belirleme açısından başarılı olduğunu kabul edelim. Bu beyanın ardından hemen herkes nasıl bir sürprizle karşılaşacağımızı tahmin etme çabasına girdi.

Yazının yazıldığı an itibariyle kamuoyundaki hakim beklenti doğalgaz ve/veya petrol keşfi yapıldığına dair bir açıklama yapılacağı. Hatta bazı haber siteleri daha fazla detay vererek Türkiye’nin Karadeniz’de doğalgaz bulduğunu açıkladı. Birinci Dünya Savaşı sonucunda dünyanın en büyük fosil yakıt rezervlerine sahip toprakları kaybeden ve neredeyse tamamen ithal yakıta bağımlı hale gelen bir ülke için böyle bir haber heyecan verici. Ödemeler dengesi hesapları bile açıklanırken, enerji dahil/hariç diye iki ayrı kategoride ilan edildiği düşünülürse petrol ve doğalgaz faturasından kurtulmanın önemi anlaşılabilir. 

Diğer yönüyle enerjide dışa bağımlılığın bir güvenlik sorunu yarattığını da belirtelim. Yetmişli yıllarda meşhur OPEC kısıntıları sonucu fiyatlar katlanırken Türkiye’nin nasıl bir darboğaza girdiğini biliyoruz. Kıbrıs sebebiyle yediğimiz ambargoların ve kötü ekonomi politikalarının etkisini de not ederek petrol krizinin günlük hayatı çok ciddi etkilediğini söyleyebiliriz. Üreticilerin fabrikalarını çalıştırmakta zorlandığı, tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamak için kuyruklara girdiği ve büyük yoksunluklara katlandığı bir dönemdi yetmişlerin sonları. Petrol fiyatlarındaki sıçrama Türkiye’nin elini kolunu bağlamış, bağımsız bir politika izleme şansını zora sokmuştu.

İthal enerjiye bağımlılığın olumsuz sonuçlarından bir diğerini ise çok daha yakın bir zamanda yaşadık. Suriye’de konuşlu bir Rus savaş uçağını hava sahamızı ihlal etmesi sonucu düşürülmesi kuzey komşumuzla ilişkilerin gerilmesine neden oldu. O dönemde doğalgazda Rusya’ya bağımlılığımızın yüzde ellinin bile üzerinde olması “Moskova cevap olarak gazı kerese ne yaparız?” endişesini yarattı. Gerçi Rusya açısından da böyle bir davranış en önemli ikinci müşterisini kaybettirecek aşırı bir tepki olacaktı ama yine de bir acil durum paniği yaşandı. Velhasıl petrol ve doğalgaz kaynaklarımızın olmamasının hem cebimize hem bağımsız politika yapabilme kabiliyetimize zarar olduğu çok açık. Peki artık bu dertten kurtuluyor muyuz?

Ah bir zengin olsak

Bir zamanlar hazine arayan, gömü bulup zengin olma hayali kuran maceraperestler vardı. Petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerini böylesi bir uğraşla karşılaştırmak haksızlık olur, evet, ama bir ülkenin kurtuluşunu buna bağlamanın benzeyen yönleri olmadığı söylenemez. Aslında enerjide dışa bağımlılık sorununa yönelik daha akıllıca adımlar da atıyoruz. Güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırım bu kapsamda ele alınabilir. Benzer biçimde önümüzdeki on yıllarda nükleer enerjinin elektrik üretiminde önemli pay almasını bekliyoruz.

Unutmayalım ki doğalgazın birincil enerji tüketimindeki payı artacak olsa bile petrol, yüzyılın ortasına kadar eski ağırlığını kaybedecek. Bizim yerli otomobil projemizin elektrikli araç olarak tasarlanmasında da gördüğümüz üzere özellikle yolcu ve yük taşımada fosil yakıtla çalışan araç oranı giderek azalacak. Petrolün kullanım alanı daha da sınırlanacak ve belki de petrokimya başlıca tüketim sahası olacak.

ABD’de başlayan ve son on yıla damgasını vuran kayaç petrolü ve gazı furyasını da göz önüne alırsak önümüzdeki dönemde fosil yakıt fiyatları açısından çok parlak bir dönem olmadığını söylemek mümkün. Bir de pandeminin etkisi üzerine eklendiğinde petrol fiyatları elli dolar seviyesinin altında istikrar kazanmış gibi gözüküyor. Üstelik birçok üretici ülke üretim kısıtlamaları uygulamak suretiyle fiyatları ancak bu seviyede tutuyor. Sıvılaştırılmış doğalgazda da tarihi dipleri görüyoruz ki Türkiye de ithalatında LNG payını artırarak bu fırsattan yararlanıyor.

Velhasıl-ı kelam eğer bir keşif söz konusu ise bu iyi bir haber ancak işin ticari boyutu, maliyetler, üretime geçene kadar arada geçecek süre dikkate alındığında hemen zenginlik hayalleri için acele etmeyelim. Cuma günkü haberi beklerken unutmayalım ki bizim için gerçek müjde iyi yönetim olacak. 


Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları