Dolar $
32.56
%0.09 0.02
Euro €
34.66
%-0.22 -0.07
Sterlin £
40.67
%0.27 0.11
Çeyrek Altın
4067.32
%0 0
SON DAKİKA
Son Yazıları

'Mudi' seçim üzeri ortamı geriyor!

16 Haz 2019

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in (Mudi) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi öncesi Türkiye'nin notunu Ba3'ten B1'e düşürmesi ve görünümünü de negatif olarak belirlemesi gelecek haftaya damgasını vuracak en önemli gelişme olacak. Diğer yandan yine Türkiye'de Mart ayı işsizlik rakamlarıyla Nisan ayı sanayi üretim verileri piyasaları yakından ilgilendirecek. Global tarafta ise ABD Merkez Bankası (FED) ile İngiltere Merkez Bankası (BOE) toplantıları dikkat çekecek.

Moody’s’in kararına piyasadan ve siyasi cepheden çok sert tepkiler var. Özellikle Alman otomotiv Volkswagen’in yatırım konusunda Türkiye ile Bulgaristan arasında kararını vereceği bir dönemde Moody’s’in Türkiye’nin notunu “yatırım yapılamaz” alanında daha da derinleştirmesi, kurumun dünya ticaretinin gelişmesini ve küresel ekonominin daraldığı bir sırada yatırımları engellemesine bir anlam verilemediği belirtiliyor. Belli ki Moody’s, kendisini ayakta tutan efendilerinin sözünden çıkmıyor ve talimatla hareket ediyor.

Diğer iddia da Moody’s’in bilhassa Türkiye üzerinde manipülatif değerlendirmelerle not kararı vermesi. İşini siyasete ve ekonomi dışı gelişmelere göre icra etmeyen çalışan kuruluşun piyasalara yönelik manipülasyon yaptığını savunanlar dâhi var.

 Akıllara ziyan bir not kararı

Zirâ dış ticaret açığında tarihi rakamları yakalayan, cari açığını sıfıra doğru yönlendirmiş Türkiye’nin “ödemeler dengesi” sebebiyle notunu indirmesi akıllara ziyan. Türkiye’nin kredi notunu “spekülatif” sınıfından “yüksek spekülatif” sınıfına düşüren söz konusu gerekçe bile Moody’s’in yanlı ve çarpık bir mantıkla karar verdiğini ortaya koyduğunu görmeye yetiyor. Malûm not indirimini eleştirenler, Moody’s notunun diğer kredi derecelendirme kuruluşları S&P ile Fitch’in notlarının iki kademe altında kalmasının bile kuruluşun art niyetle açıktan hareketini gösteriyor.

Size söz konusu kuruluşlarının yapması gereken birkaç işi daha hatırlatayım. Bunlar gerçekleştirdikleri değerlendirmeler sebebiyle piyasaya çok güçlü etki edebildiklerinden aslında not vermelerinde oldukça dikkatli olmaları gerekir. Bahsini ettiğim 3 büyük kredi derecelendirme kuruluşu, hiçbir şirket, kurum veya devlete ülke kredi notunun üzerinde not veremez ve verdikleri notlar da birbirlerine genelde yakın olur. Fakat Moody’s’in son Türkiye notuna bakıldığında Fitch ve S&P (Standard and Poors) notlarının çok altında kaldığını görebilirsiniz. Dolayısıyla Moody’s verdiği not kararının gerekçelerini bir kez daha gözden geçirip savunmasını iyi yapmak zorundadır.

 Savunmaya Moody’s dokunuşları!

Anlayacağınız, kredi derecelendirme kuruluşuyum diye dünya arenasında dolanan mezkûr kurum, işinin gereğini yapmadığı gibi, gereken işlevleri de politika üzerinden şekillendirmeye çalışıyor ve 23 Haziran’daki kritik İstanbul seçimleri öncesi piyasaları ve akılları karıştırmaya yönelik kritik not kararlarıyla ortamı germeye çalışıyor.

Allah’tan malûm kuruluşların denetleme görevleri yok. Bir de ülkeleri notlarına göre denetim altına alsalar, istedikleri şirketleri batırıp istediklerini çıkardıkları gibi batırmadık ülke, hak etmediği halde baş tacı yapılmayan devlet kalmaz. İşte bu kredi derecelendirme kuruluşlarının baş tacı ettikleri ülkelerin başında da Yunanistan geliyor.

 Moody’s’in Yunanistan aşkı!

Hemen şöyle geçen aylara bir bakalım…  Yaklaşık bir yıl önce… Aylardan Şubat… Moody’s, sadece Avrupa Birliği’ne 315 milyar euro, IMF’ye 9,4 milyar euro borcu olan ve GSYH’si 200 milyar dolar ı aşamayan Yunanistan’ın kredi notunu ne olduysa Caa2’den 2 kademe artış yapıyor ve B3 seviyesine çıkarıyor. Moody’s burada durmuyor tabi… Hemen yeni bir not harekatıyla bu defa B3 seviyesini B1’e yükseltiyor. Yani şu anda Türkiye’ye verdiği B1 notunu bu yılın başlarında Yunanistan’a veriyor. Moody’s’in şu Yunanistan aşkına bakın!

Akıllara gelen sorular şöyle sıralanabilir:

Moody’s denen bu kuruluş bize negatif yaklaşım sergilerken Yunanistan’a niçin pozitif yaklaşıyor? Yunanistan ile ne tür bağları ve bağlantıları var? Moody’s’in efendileri, antik çağın yönetim şeklini günümüzde parlatmak ve malum yönetimle diğer ülkeleri sömürü altına almak için mi gayret gösteriyor? Ya da NATO’nun güneydoğu kanadına Moody’s dokunuşları mı yapılıyor?

Soruların cevaplarını verdiğinizde Türkiye’ye olan önyargılı bakışları rahatlıkla analiz edebiliyorsunuz!..

Yılsonu için rahat olmanın yolları

Moody’s konusu daha çok su kaldırır. Biz global piyasalardan yola çıkarak analizlere devam edelim. Malûmunuz ticaret savaşları tüm hızıyla sürüyor. Gelişen piyasalar, kısa vadede gelişmişlerden daha zayıf performans içinde olacağı kesin. Körfez’de petrol savaşının sürdüğü, Hong Kong ve Meksika’daki sorunların devam ettiği bir ortamda doluya koyuyorsun almıyor, boşa koyuyorsun dolmuyor hesabı dünyayı geriyor da geriyor.

Global piyasaların diğer sorunu da FED’in faiz mes’elesi. Artıracak mı, indirecek mi? Şahinler hâlâ faiz artırma peşinde koşarken, mülayimler “Stabil de kalabiliriz, ama faiz indirmek daha iyi” diyorlar. Tabi mülayimlerin şahinleri de var... Bu yıl 3 faiz indiriminin gerekli olduğu yolunda baskı yapıyorlar.

Global bir dalgalanmada Türk Lirası (TL) ne olacak diye bir yorum yapmaya kalkıştığınızda işte burada bekleyeceksiniz… Merkez Bankası (TCMB) faiz indirimini mutlaka zaman ve zemine göre çok iyi dengelemeli. Hedefi 12’den vurmalı ki dalgalanmaları göğüsleyebilsin. Dolar/TL’de yılsonunu 6,30 olarak hesaplayanlar kanaatimce rahat edebilir.

DOLAR/TL…

Dolar/TL kurunu gelecek hafta en fazla etkileyecek konu Moody’s’in Türkiye’nin notunu düşürmesi olacak.  TCMB’nin faiz indirmedeki kararlılığı, S-400 mes’elesi ve yine FED’in faiz kararıyla gelecek parasal genişleme patikası kura yön verecek. 5,90’lı seviyeler etrafında dönecek kurun dirençte 6,06’lara ulaşma ihtimali yüksek. Desteklerde en dipte 5,65 seviyeleri görünüyor.

EURO/TL…

Dolar/TL kurunu etkileyen hususlar euro/TL için de geçerli. Ancak ABD Başkanı Donald Trump’ın Almanya Başbakanı Angela Merkel’i yaptırım konusunda tehdit etmesi, euro/dolar paritesi kaynaklı euro/TL kurunu da etkileme ihtimali yüksek.  Kurda 6,60 seviyeleri kritik noktalar. Moody’s kaynaklı bir hareketlenme olursa 6,90’lar aşılabilir. Kurun destek noktalarını söz konusu gündem yoğunluğunda tahmin etmek ve 6,55’lerin altını görmek de zor ihtimal.

EURO/DOLAR…

Trump’ın Merkel’i yaptırım tehdidiyle uyarmasından sonra enerji konusunda Rusya’ya değil, ABD’ye yönelmesini istemesini istemesi, eurozone piyasalarında şokla karşılanan bir gelişme oldu. İspanya ve İtalya’daki borç yüküne yönelik gelişmeler de euroyu zayıflatıyor. Euro Bölgesi’nde enflasyon da yine haftanın takip edilecek gündemi. Paritede 1,1210 seviyeleri kritik noktalar olurken 1,1100’ler de destek olarak takip edilebilir.

ONS ALTIN…

1340 dolar seviyelerinde gezinen altında gidişatı, küresel yavaşlama, ticaret gerilimi ve Körfez’de oynanan petrol oyunları belirleyecek. Altının hafta sonu 1358 doları geçtiği düşünülürse FED’den gelecek bir faiz kararı altın fiyatlarında hareketlenmelere sebep olabilir. Normal çizgideki 1258 dolar ile test noktası 1358 dolar arasındaki 100 dolarlık makasın 1400 doları işaret eden dirençleri yakalayabileceğini gösteriyor.

PETROL…

Ticaret savaşları, Hürmüz’deki son gelişmelere ve petrol arzına dair belirsizlikler petrol fiyatlarını yukarı yönlü destekliyor. Teksas tipi petrol dirençte 55 doların üzerini, destekte 50 doların altını işaret ediyor. Brentte ise 60 dolar seviyelerinin direnç noktası 70 dolar arasında seyir takip edeceği sanılıyor.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları