Dolar $
32.52
%-0.03 -0.01
Euro €
34.78
%-0.1 -0.03
Sterlin £
40.37
%-0.76 -0.31
Çeyrek Altın
4088.04
%0.51 20.46
SON DAKİKA
Son Yazıları

MERKEZ'den sürpriz hamle

23 Eki 2020

Merkez Bankası (TCMB), piyasaların ortalama 200 baz puanlık artış beklentisine karşılık politika faizini değiştirmedi, yüzde 10,25'te sabit tuttu. Eylül toplantısındaki gibi sürpriz hamle yapan banka, Geç Likidite Penceresi (GLP) faizini 300 baz puan artırarak yüzde 13,25'ten yüzde 14,75'e yükseltti.

Merkez Bankası (TCMB) para politikasında piyasaları şaşırtmaya devam ediyor. Eylül ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında “faizlerin sabit tutulacağı” yolundaki beklentilerinin tersine 200 baz puan faiz artırıp politika faizini yüzde 8,25’ten yüzde 10,25’e yükselten Merkez Bankası, Ekim PPK toplantısında, piyasanın “faiz artışı” beklentisinin tersine politika faizini sabit tuttu.

Arka kapı faiz uygulamaları diye bilinen likidite sıkılaştırmalarıyla enflasyondaki artışı önlemek ve dezenflasyon sürecini yeniden başlatmak amacıyla Geç Likidite Penceresi’ni (GLP) 300 baz puan artırarak yüzde 13,25’ten yüzde 14,75’e çıkardı. TCMB’nin ağırlıklı ortalama maliyeti (AOFM) Eylül toplantısından bu yana 190 baz puan artışla yüzde 12,52’ye ulaştı.

Analistler, TCMB’nin bu hamlesiyle politika faizini geri plana aldığını, sade para politikası yerine likidite bazlı dolaylı sıkılaştırma politikalarına yöneldiğini belirttiler.

Piyasa TCMB’nin 100-300 arasında bir faiz artırımı yapacağını tahmin ediyordu.  Ekonomistlerin yılsonu politika faiz beklentileri de ortalama yüzde 12,25, en düşük yüzde 11,75, en yüksek yüzde 15 arasında değişiyor.

Merkez Bankası’nın PPK toplantısı öncesinde 7,78 liraya kadar düşen dolar kuru ise politika faizinin yüzde 10,25’te sabit tutulduğunun açıklanmasının ardından 7,98 liraya kadar yükseldi. Daha sonra dengelenen kur 7,92 lirada karar kaldı. Doların günlük yükselişi yüzde 1,5 oldu. Euro da Türk Lirası karşısında 9,44 liraya kadar yükseldikten sonra 9,37’ye çekildi. Euro/TL’nin değeri yüzde 1,1 arttı.

Enflasyona likidite kalkanı

Eylül ayı PPK toplantısından sonra merak edilen Ekim ayı Merkez Bankası PPK toplantısı sonunda piyasa öngörmediği bir sonuçla karşılaştı. TCMB’den en az 100 baz puan faiz artışı bekleyen piyasa, politika faizinin sabit bırakılmasıyla sürpriz yaşadı.

Murat Uysal başkanlığındaki TCMB, Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonunda yapılan açıklamada, özetle iktisadi faaliyetteki toparlanmanın sürdüğü, ticari ve bireysel kredilerdeki normalleşmenin belirginleştiği, enflasyonun öngörülerden daha yüksek bir seyir izlediği, dolayısıyla enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanıncaya kadar likidite tedbirlerinin devam edeceği bildirildi.

Mal ihracatındaki güçlü toparlanma, emtia fiyatlarının görece düşük seviyeleri ve reel kur seviyesinin gelecek dönemde cari işlemler dengesini destekleyeceği ifade edilen Merkez Bankası açıklamasında para politikasında temkinli duruştan vaz geçilmeyeceğine vurgu yapıldı.

Daha güçlü adımlar gerekli

Politika faizi olarak kullanılan bir haftalık repo faizinin yüzde 10,25’te bırakıldığını, ancak Geç Likidite Penceresi (GLP) olarak bilinen faiz koridorunda faizin 300 baz puan artırıldığı belirtilen Merkez Bankası açıklamasında, Eylül ayındaki 200 baz puanlık faiz artışı hatırlatılarak, “Enflasyon üzerinde etkili olan salgına bağlı arz yönlü unsurların, normalleşme sürecinde kademeli olarak ortadan kalkacağı ve talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale geleceği öngörülmüştü. Ancak, güçlü kredi ivmesiyle ekonomide sağlanan hızlı toparlanma ve finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler neticesinde enflasyon öngörülenden daha yüksek bir seyir izlemiştir” denilerek enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması ve enflasyon görünümüne yönelik risklerin sınırlanması amacıyla Ağustos ayından itibaren başlatılan sıkılaştırma adımlarının daha da güçlendirilmesi gereğinin ortaya çıktığı kaydedildi.

Eylül ayında bu doğrultuda dezenflasyon sürecini yeniden tesis etmek ve fiyat istikrarını desteklemek amacıyla politika faizinin 200 baz puan yükseltilmesine karar verildiği ve politika faizinin yüzde 8,25’ten yüzde 10,25’e çıkarıldığı hatırlatıldı.

Yakından takip ediyoruz

Piyasa beklentilerine karşılık faiz artırmama ve politika faizini sabit tutma gerekçelerinin de açıklandığı Merkez Bankası bildirisinde, “Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 10,25 düzeyinde sabit tutulmasına, para politikası operasyonel çerçevesinde değişikliğe giderek Geç Likidite Penceresi işlemlerinde uygulanacak Merkez Bankası borç verme faiz oranı ile gecelik borç verme faiz oranı arasındaki farkın 300 baz puan olarak belirlenmesine karar vermiştir” ifadelerine yer verildi.

Küresel ekonomide ülkelerin attığı normalleşme adımlarıyla üçüncü çeyrekte kısmi toparlanma sinyalleri gözlenmekle beraber toparlanmaya ilişkin belirsizliklerin devam ettiği, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin genişleyici parasal ve mali duruşlarını sürdürdüğü belirtilen TCMB açıklamasında,  “Salgın hastalığın sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkiler yakından takip edilmektedir” denildi.

Faizi sabit tutma gerekçesi

İktisadi faaliyetteki toparlanmanın devam ettiği, son dönemde atılan politika adımlarıyla birlikte ticari ve bireysel kredilerdeki normalleşme eğiliminin belirginleştiği, salgın tedbirleri kapsamında uygulanan destekleyici politikaların kademeli olarak geri alınmasıyla ithalatta öngörülen dengelenmenin başladığının görüldüğüne işaret edilen TCMB açıklamasında, mal ihracatındaki güçlü toparlanma, emtia fiyatlarının görece düşük seviyeleri ve reel kur seviyesinin önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesini destekleyeceği kaydedildi.

Güçlü kredi ivmesiyle ekonomide sağlanan hızlı toparlanma ve finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler neticesinde enflasyonun öngörülenden daha yüksek bir seyir izlediği, enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması ve enflasyon görünümüne yönelik risklerin sınırlanması amacıyla para politikası ve likidite yönetimi kapsamında atılan adımlarla finansal koşullarda belirgin bir sıkılaşma sağlandığı dile getirilen TCMB açıklamasında,  “Bu doğrultuda Kurul (PPK), politika faizinin sabit tutulmasıyla birlikte, likidite yönetimindeki esnekliğin arttırılmasına ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar likidite tedbirlerinin sürdürülmesine karar vermiştir” ifadeleri kullanıldı.

Faiz koridorunda sıkılaştırma

Ekonomistler ise piyasa beklentilerinin tersine faizleri sabit bırakan Merkez Bankası’nın politika faizi yerine arka kapı faiz koridorunda sıkılaştırmaya yöneldiğini, faiz koridorundaki faiz artışının piyasa gerçekleşmelerine nasıl cevap verebileceğini takip etmeye başladıklarını söylediler.

Gecelik borç verme faiz oranıyla GLP arasındaki farkın 150 baz puandan 300 baz puana çıkarıldığına işaret eden ekonomistler, faiz koridorundaki genişlemenin piyasa beklentileriyle uyumlu olup olmayacağı tartışılırken TCMB'nin yeniden faiz koridorunu tercih etmesinin dikkat çektiğini dile getirdiler.

Kur geçişgenliğinin Eylül ve Ekim fiyatlarına kısmi olarak yansıdığını ve gelecek aylarda kurdaki artışın fiyatları yukarı yönlü etkileyebileceğine vurgu yapan ekonomistler, TCMB’nin öngördüğü gelişmelerin gerçekleşmesini de beklediklerini kaydettiler.

Enflasyonda riskler artabilir

Tera Yatırım’dan ekonomist Enver Erkan da, TCMB’nin Ekim toplantısında politika faizini değil de arka kapı sıkılaştırmaların devam edeceğine dair bir sinyal verdiğini belirtti. Merkez Bankası’nın fiz koridu ile en yüksek borç verne oranı olan GLP arasındaki marjı artırarak 300 baz puana çıkararak oranı yüzde 14,75’e yükselttiğine dikkat çeken Enver Erkan, “Merkez Bankası’nın bu hamlesiyle politika faizini arka planda bırakarak efektif fonlama oranı ile ayrışmasını derinleştirdiğini; GLP’nin aktif kullanılması ile beraber sade para politikası zemininden uzaklaşarak arka kapı sıkılaştırmasını sürdüreceği sonucuna varıyoruz” dedi.

Merkez Bankası açıklamasından bazı tespitleri özetleyen Enver Erkan, bankanın fonlama oranı ile politika faizi arasındaki ilişkiyi zayıflatarak TL’nin daha fazla değer kaybetmesine ve enflasyon görünümünde ilave bir bozulma riskini artırabileceğine işaret etti. Erkan, “Ekim PPK’sında TCMB’nin politika faizi etrafında hareket etmemesi sade para politikası yönlendirmesinde değişim anlamına gelmekle beraber, politika faizi ile efektif fonlama oranlarının da birbirinden kopması demek olacak. Merkez örtülü olarak faiz artırmaya devam edecek” yorumunu yaptı.

Yabancılar 300 puan bekliyordu

Başta Goldman Sachs olmak üzere yabancıların çoğu TCMB’den 200-300 baz puan arasında bir faiz artışı bekliyordu. Goldman Sachs’ın yayımladığı müşteri notunda TCMB’nin faizi yüzde 13,25’e çıkaracağı yazıldı. Söz konusu notta, bu zamana kadar yapılan sıkılaştırmaların biraraya getirilerek haftalık repo faizinin 300 baz puan arttırılacağı kaydedildi. Goldman Sachs yılsonu politika faizinin de yüzde 17 olmasını beklediklerini, ancak TL’deki dalgalanmaya karşılık işin sonunda enflasyonda sert bir inişin de olası olduğu ifade edildi.

Morgan Stanley’in raporunda ise swap faizlerinin artırılmasını gündeme taşıyarak alışılmışın dışındaki yöntemlerin devam edeceği, fakat Ekim toplantısında 150 baz puan faiz artışıyla haftalık repo faizinin yüzde 11,75’lik haftalık swap faiziyle aynı çizgiye getireceği ifade edildi.

JP Morgan ise Türkiye’de reel faizlerin mevcut seviyesinin tarihi olarak düşük seviyelerde olduğunu, dolarizasyonunun durdurulması ve yurt dışından sermaye akışı için en az yüzde 2’lik pozitif reel faize ihtiyaç olduğunu ve politika faizinde yapılacak 200 baz puanlık artışın bunu sağlayabileceğini bildirdi.

Merkez’den faize arka kapı ayarı

Arka kapı faiz uygulamaları diye bilinen likidite sıkılaştırmalarıyla enflasyondaki artışı önlemek ve dezenflasyon sürecini yeniden başlatmak amacıyla Geç Likidite Penceresi’ni (GLP) 300 baz puan artırarak yüzde 13,25’ten yüzde 14,75’e çıkardı. TCMB’nin ağırlıklı ortalama maliyeti (AOFM) Eylül toplantısından bu yana 190 baz puan artışla yüzde 12,52’ye ulaştı. Analistler, TCMB’nin bu hamlesiyle politika faizini geri plana aldığını, sade para politikası yerine likidite bazlı dolaylı sıkılaştırma politikalarına yöneldiğini belirttiler. TCMB’nin faiz kararının ardından dolar/TL kuru 7,78 liradan 7,98’e yükseldikten sonra 7,92’ye geri döndü.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları