Dolar $
32.57
%0.07 0.02
Euro €
34.96
%0.38 0.13
Sterlin £
40.71
%0.14 0.05
Çeyrek Altın
3960.87
%0.08 2.96
SON DAKİKA
Son Yazıları

Merkez elbette faiz indirmeli!

24 Eki 2019

Uluslararası yatırımlar açısından Türkiye'nin en verimli ve en kârlı ülkelerin başında yer aldığını son günlerde çıkan haberlerimizle ifade etmeye çalışıyoruz. Özellikle yabancılar için reel sektörde de, finans sektöründe de oldukça fazla fırsat ve avantajlar var.

Türkiye aslında risklere karşı güçlü yapısını ve performansını korurken olumsuzluklara karşı da direncini artırıyor. CDS’lerin giderek düştüğü Türkiye’de alınan tedbirler sayesinde yatırım ortamı iyileşme yolunda hızla ilerliyor.

Bizlere düşen; dünyanın ekonomik olarak daraldığı bu sıkıntılı dönemi en az hasarla atlatabilmeyi sağlayacak olumlu gelişmelere destek vermek, geleceği umutla ve akıllıca planlamak.

Tahminler; yeni sisteme yönelik eksikliklerin tamamlanmasıyla 2023 yılı gelmeden hem makroekonomik hem siyasi olarak ülkenin ikinci 100 yıla rahat gireceği yönünde.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Sayın Erdal Bahçıvan’ın Şanlıurfa’da 17 Ekim’de gazetecilere verdiği mülakatta Türkiye’ye ilgi duyan ve yatırım hazırlığında olan birçok yabancı yatırımın haberini vermesi bile aydınlık geleceğin müjdecisi.

Kıymetli Başkan’ın dediklerini aynen aktarayım…

“ABD ile ilişkilerin düzelmesiyle doğrudan yabancı yatırım adına yakında sevindirecek gelişmelerle karşılayabiliriz. Halen masada bitmek üzere ciddi boyutta 3-5 adet yabancı yatırım var.  Uzakdoğu’dan, Japonya ile Hindistan’dan ve diğer birçok ülkeden Türkiye’ye yatırım yapacak şirketlerin adını fazlaca duymaya başlayacağız…”

***

Nitekim son dönemdeki jeopolitik risklere rağmen Volkswagen’in ülkemize yatırım yapma iştahı dahi söz konusu söylemleri kuvvetlendiriyor. Alman otomotiv devi, yatırım konusunda Türkiye’den başka alternatif üretim yeri aramadıklarını açıkça ifade ediyor.

Bunu söyleyen de firmanın en yetkili ağzı… Siyasi gelişmeleri yakından izlediklerini belirten Volkswagen Marka Üretim Direktörü Andreas Tostmann, yatırım kararlılığını sürdürmelerinde Türkiye’nin önemli avantajları olduğunu açıklamaktan çekinmiyor.

Dünyanın en sayılı yan sanayisine ve muazzam bir iş gücüne sahip, iç pazarı kuvvetli bir ülkeye kim yatırım yapmak istemez?

Diğer taraftan Türkiye’deki bankacılık veya finans sektörü de dünya ölçeğinde kuvvetliliğiyle dikkat çekiyor. Bankaların uluslararası anlamda sermaye rasyolarında iki kata varan yükseklik küresel yatırımcıları cezbeden önemli bir ayrıntı. Halen 2 yıllık tahvil faizleri yüzde 14’lerde gezinen Türkiye, yabancılar için para kazanma konusunda diğer gelişen birçok ülkeden daha iyi bir performans çiziyor. Faizlerin aşağıya gittiğini gören yatırımcılar kanaatimce söz konusu avantajları görüp fırsatları kaçırmak istemeyecek.

***

Zira bize de danışmanlık yapmak isteyen McKinsey’inin son raporu oldukça ilginç. Raporda, dünyada çok sayıda bankanın, hatta yarısından fazlasının küresel resesyon durumunda hayatta kalmasının zor olduğu belirtiliyor. Küresel bankalar öyle hale gelmiş ki, öz sermaye kârlılıkları bile maliyetlerini karşılamıyor. Sürdürülmesi zor olan bu durum, yurt dışı finans sektöründe teknoloji geliştirme, istihdama yatırım ve birçok iyileşme yönündeki faaliyetlerin askıya alınmasını beraberinde getiriyor.

2008 küresel krizinden itibaren yapılandırma ve inovasyon disiplinine giren uluslararası finans sektörü aslında önemli bir değişimin de başlangıcını yaşıyor. Fintech startup’lar her geçen gün devleşirken finans sektörünü de kapsama alanına alıyor. Ping An ve Amazon gibi şirketler en fazla getiri sağlanan kredi kartları hizmet alanlarına girerek bankaların finansal müşterilerini ele geçiriyor.   

Türkiye’de ise tam tersi… Finans sektörü dünya konjonktürüne göre belki de son yılların en iyi performansını sergiliyor. Dışarıda nefes alamayan yabancı bankacı veya portföy fonları Türkiye gibi verimli bir ülkeyi elbette tercih eder. Ki bu alanda da yatırımlardan bahsedilmiyor değil.    

***

Dolayısıyla küresel durgunluğu fırsat olarak görüp atılıma hazırlanan bir reel sektör, günün şartlarına göre dünyanın birçok bankasından daha fazla teknolojiye yatırım yaparak tamamen dijitalleşen bir finans sektörü tabii ki uluslararası yatırımcının ilgisini çekecek.

Diğer taraftan ABD Başkanı Donald Trump, “Türkiye, Suriye ve Orta Doğu'ya ilişkin iyi haberler geliyor gibi. Daha da gelecek” derken yine ABD Savunma Bakanı Mark Esper, “Bir NATO müttefikine karşı Kürtleri savunmak üzere görevlendirilmedik” ifadelerini kullanırken ve Rusya ile Suriye konusunda geniş bir mutabakata imza atılırken; küresel iş dünyası herhalde jeopolitik alanda büyük başarı sağlayan Türkiye’yi görmezden gelmeyecek…

Ayrıca ABD/Çin ticaret görüşmelerinde anlaşma yakın gibi… Brexit konusu da çözüldü çözülecek… Küresel merkez bankaları negatif faiz yolunda genişleme politikalarını sürdürüyor…

Yüksek derecede iyi gelişmenin bir araya geldiği böyle zamanda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz indirmesin de ne yapsın!

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları