Dolar $
32.47
%0.27 0.08
Euro €
34.76
%0.31 0.11
Sterlin £
40.58
%-0.01 -0
Çeyrek Altın
4078.15
%0.56 22.58
SON DAKİKA
Son Yazıları

Madencilikte sevindiren adımlar!

21 Tem 2019

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi son kalkınma planıyla hayatın her noktasına dokunmaya çalışırken madenciliğe de özel yer ayrılmış. Türkiye'nin madencilikteki hedefi belli. Sektörde hammadde arz güvenliği sağlanacak ve madenler yurt içinde katma değerli olarak işlenecek. Hedefle ilgili oran da planda apaçık yer alıyor… 2018 yılında yüzde 0,85 olan madencilik katma değer oranı 2023 yılında GSYH içinde yüzde 1,3'e çıkarılacak. Halen gerçekleştirilen 3,4 milyar dolarlık ihracat 4 yıl sonra 10 milyar dolara yükseltilecek.

Madencilikle ilgili hedeflerin yakalanması için ”Maden Yatırım Ortaklığı” sistemi 11. Kalkınma Planı’nda zikrediliyor… Kamu ve özel sektör maden arama faaliyetlerinin artırılmasında finansal riskleri azaltmaya yönelik bir mekanizma olarak ortaya atılan Maden Yatırım Ortaklığı, tam manasıyla uluslar arası standartlara uygun yapılacak madenciliğin merkezine oturtulmuş. Öyle ki kalkınma planıyla maden arama ve işletmesi en modern ve en güvenli şekilde icra edilmesi için madenciye yol açılıyor ve yatırım güvencesi sağlanıyor.

***

Yatırım güvencesi dahilinde izin formaliteleri basitleştiriliyor, yatırım süreçleri hızlandırılıyor ve yatırımcı üzerindeki idari ve mali yükler azaltılıyor. Bürokrasi sıfır seviyesine indiriliyor. İzin ruhsat ve lisans işlemleri hızlı bir şekilde gerçekleştiriliyor.

Kalkınma planında sadece idari ve mali yüklerin azaltılması yok. Ayrıca havza madenciliği, maliyet etkinliği ve iş güvenliğinin artırılmasına yönelik çalışmaları da içine alan tedbirlerin yanında firma ve işletme ölçeklerinin büyütülmesi yönünde özendirilmesi, firmaların teknik ve mali yapılarının güçlendirilmesinin ve maden rezerv haritalarının yenilenmesi birer müjde gibi sektöre sunuluyor.

Açıkçası 11. Kalkınma Planı ile birlikte bir madencilik politikası oluşturulmuş, maden hukukunun uluslararası standartlara dönüştürülmesi için imkanlar hazırlanmış.

***

Hükümetin son çalışmasını takdir ediyoruz. Şimdi sırada planının işletilmesi ve plandaki hedefler doğrultusunda politikanın kurumsallaşması ilk yapılacak iş var. Zirâ kalkınma diyorsak ve kalkınma planları yapıyorsak madenciliği es geçemeyiz. Madencilik kalkınmışlığın ve gelişmişliğin başında geliyor. Her şeyden önemlisi maden ürünleri malûmunuz sanayi, enerji, tarım ve inşaat sektörlerinin kalkınma süreci incelendiğinde madenciliğin itici gücünden istifa edildiği görülecek.

Ne olmuşsa olmuş, geçmişten bu yana maalesef madenciliğe gereken ilgiyi gösterememiş, avucumuzdaki zenginliğe rağmen kalkınma yolunda bölgemizde ve dünyada geri planda kalmışız. Önemli olan bundan sonrası… Daha önceleri Karadeniz ve Marmara şimdi ise Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz aramalarımız hakikaten madencilik ve yer altı kaynaklarımıza hassasiyetin önemli kesitlerinden biri. Doğu Akdeniz’de gösterdiğimiz yerinde ve kararlı politikaların diğer madenlerimizi çıkarma, işleme ve pazarlamada da etkin olacağı kanaatindeyim.

***

Kalkınmanın temelini oluşturan madenciliği yeniden ayağa kaldırmak ve küresel manada hatırı sayılır hale getirmek, diğer yandan sanayimize, kaliteli ve ucuz hammadde temin etmek için öncelikle sektörü hareket ettirecek yeterli bir sermayeye ihtiyaç olduğu kesin. Finans kesimi kanalıyla öncelikle tasarrufların sektörde kullandırılması için tedbir alınması yönünde girişimlerde bulunulması gerektiğini düşünüyorum. Yasal alt yapılarla sermayenin madenciliğe girmesi özendirilirken maden rezervlerinin bankalara teminat olarak gösterilmesinin yolunun açılması durumunda sermaye ile ilgili sorunların önemli kısmının çözüleceğini tahmin ediyorum.

11. Kalkınma Planı dahilinde yeniden efradını cami ağyarını mani oluşturulacak bir maden yasasının kalkınmanın öncülerinden olacağını tahmin etmek de zor değil. Sermaye piyasalarından madencilik projelerine aktarılacak kaynaklar, kalkınmamızda süreyi de kısaltacaktır diye düşünüyorum.

Tabii ki, madenleri sermaye piyasalarına anlatmak da ayrı bir iş. Çünkü piyasalar beklentiyi satın alır, gerçeği satar. Dolayısıyla madenciliği sermaye açısından desteklemek için yer altı kaynaklarının ekonomiye hızlı bir şekilde kazandırılması gerekiyor. Yeni rezerv haritaları, haritaların çevreci yaklaşımlarla projelere dahil edilmesi, projelerin finans kesimine kabul ettirilmesi, madenciliğin makineleşmesi, lojistiği ve son noktada pazarlanması ilk atılacak adımlar arasında yer alıyor.

***

Neticede bir ülkenin yer altı zenginliğinin gerçek manada zenginliğe dönüşmesi için bazı şartlar gerekiyor. Dört başı mamur bir maden sanayinin oluşturulması, uygun ve istikrarlı bir politika çerçevesinde hukuk sistemiyle sermayeye ulaşmış, güvenilir ortama kavuşmuş bir sektör birçok mes’eleyi kökünden halledecek.

Hükümetin yanında madencilerimiz de bu hususta kayıtsız değil. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Kalaycı, Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Yardımcısı Mustafa Aksu, Maden ve Petrol İşleri Genel (MAPEG) Genel Müdürü Cevat Genç, sektörün yaşadığı sıkıntıları görüşmek üzere madencilik sektörü temsilcileriyle Ankara’da bir araya geldi. TOBB Madencilik Meclisi Başkanı İsmet Kasapoğlu, TÜMMER Başkanı İbrahim Alimoğlu ve Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Ali Emiroğlu’nun da aralarında bulunduğu heyet görüşmede, yaşadıkları sorunları ve acil önlem alınması gereken konuları tek tek anlatma fırsatı buldular.

Bunlar fevkalade önemsenecek ve sevindiren adımlar. Sürecin hızlanacağını ve girişimlerin sektörde ciddi bir ivmeyi beraberinde getireceğine inanıyorum.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları