Dolar $
32.42
%-0.32 -0.1
Euro €
34.96
%-0.34 -0.12
Sterlin £
40.51
%-0.75 -0.3
Çeyrek Altın
4092.28
%0.61 24.65
SON DAKİKA
Son Yazıları

Küresel piyasalarda gerginliğin sebebi ne?

10 May 2019

Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) İstanbul'da seçimi yenileme kararıyla ateşi yükselen piyasalar normale dönmeden, haftalar öncesinden başlayan ABD/Çin ticaret çatışması sahne aldı. Olan oldu ortalık yine toz duman… Döviz, faiz, altın fiyatları ve Türkiye'nin CDS'leri zirvede. Yurt dışında yatırımcının ise iştahı tamamen kaçmış durumda.

Evet, ticarî korumacılıkla ilgili görüşmeler bugün ABD’de gerçekleştiriliyor. Çin Başbakan Yardımcısı Liu He Washington’da ABD ile çıkmaza giren sorunları görüşüp çözüme kavuşturmaya çalışacak. Anlaşma sağlanır mı? Zor ihtimal! Zirâ küresel piyasalardaki yüksek tansiyon her şeyi apaçık gösteriyor. İşin ucunda bir çözümsüzlük, belki de siyasî bir gerginlik yatıyor ki, piyasalar boşuna dalgalanmıyor!

İbn Haldun Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Görevlisi sayın Prof. Dr. Mohamad Hammour’un bakışı oldukça yerinde… Hoca’nın “Küresel ekonomi alışılmış bir durumun dışında seyrediyor. Aslında dünya şu anda özel ve bir o kadar da çelişkili bir ortamdan geçiyor…” demesi bile olayın en bâriz delili.

Dünyadaki genel görüntüyü vereyim… Ülkelerin Doğu Akdeniz’de hırs yüklü enerji oyunu… Bölgede ABD’li Nobel, İngiliz BG, İsrailli Delek ve Avner, İtalyan Eni, Fransız Total ve Güney Koreli Kogas harıl harıl petrol ve doğalgaz arıyor… Türkiye de hem kendi hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklarını savunuyor ve Akdeniz’deki agresif faaliyetlere karşılık veriyor… Türkiye’de S-400’ler meselesi… İngiltere’de Brexit, Fransa’da sarı yelekliler… ABD’nin olağan dışı küresel politikaları… Dünyayı gerdikçe geriyor. Dolayısıyla küresel piyasalar boşuna gerim gerim gerilmiyor… Küresel ekonomi boşuna daralmıyor!..

***

Tabiî ki gerginlikte baş aktörler ABD ve gelişmişler…

Küresel ticaret savaşları da aynı minval gerginlikler üzerinde yürüyor… ABD/Çin arasında daha görüşmeler başlamadan ABD’nin Çin’den ithal ettiği 200 milyar dolar tutarında ürün için gümrük tarifesi oranını yüzde 10’dan yüzde 25’e çıkarmasının mânâsı, gerginlik oluşturmak değil mi? Kovboy Çin’e karşı 1-0 öne geçip taviz koparma ve üstünlük sağlama peşinde. Neymiş efendim, Çin taahhütlerini yerine getirmiyormuş! Geçin bunları…

Aynı anda bir yandan İran’a nükleer ayar vermeye çalışırken diğer taraftan Çin’in ticarî olarak önünü kapamaya çalışan ABD; aslında Çin ve İran üzerinden Türkiye ve Rusya başta karşı cephede ne kadar ülke varsa hepsine birden meydan okuyor.  

Biz de farklı davranmıyor… İşte en çarpıcı örnek... YSK seçimin yenilenmesi kararı vermiş… ABD bilmem kaç kilometre öteden “İstanbul seçimlerinin yenilenmesiyle ilgili bu olağandışı durumu not ediyoruz” açıklamasıyla içişlerimize müdahale etmeye çalışıyor… Tabi Avrupa Birliği’nden de farklı bir tepki gelmediğini, Türk Dışişleri’nin de iki açıklamaya karşı “YSK kararına herkesin saygılı olması gerekir” açıklaması yaptığını da hatırlatayım…

***

ABD’nin uslanmaz oyunbozan Çin politikalarına devam edeyim… Be adam, sorun nereden kaynaklanıyor, nasıl çözülecek, bir düşün! Hatta önce bir dinle, görüşmelerini tamamla! Sonra ambargo mu koyacaksın, tarifeleri mi yükselteceksin, muafiyetleri mi kaldıracaksın! Barışacak mısın, ne yapacaksan yap! Acelen ne? Küresel ekonomi senin belirsiz, şuursuz ve düzen bozan politikalarını çekmek zorunda mı?

Bizim memlekette Dıranaz diye bir tepe var. Üzerinden kar kalkmadığı gibi sisi de hiç eksik olmaz. Yaz aylarında bile bir gün bulutlar dağılsa ertesi gün fırtına, duman, sis, yağış tepeyi çevreleyiverir. Bizim oranın insanı da “Dıranaz, Dıranaz, duramaz!” diyerek o tepeyi üç kelimeyle anlatıverir…

Maalesef ABD de böyle!.. Kovboyun kanında bozgunculuk var. Bir gün kendini frenlese ertesi gün mutlaka birine çatar, ortalığı karıştırır. Dünya yanmış umurunda olmaz! Hatta kendi piyasalarını dâhi göz ardı eder, icrasından geri durmaz.  Son birkaç gün içinde Çin, İran ve Türkiye’ye karşı uygulanmaya çalışılan politikaların ana sebebi de bu!  

Geçen yazılarımda ifade ettim; “Türkiye 6,20 liralık doları ve 500 bp’lik CDS’leri hak etmiyor” diye. 2018 Eylül ayında Papaz Brunson olayında da CDS’lerimiz 570 bp’yi aşmıştı. Sonra yapılan müzakereler sonucu politikalar yumuşayınca risk primimiz 297’lere kadar inmişti. Ama şimdi yine CDS’lerimiz 487’ye dayandı.

En mantıklısı ABD’nin ve gelişmiş ülkelerin malûm politikalarına karşı tedbir almak…

“Bindik bir alâmete, gidiyoruz kıyamete” demeden işin çâresine bakıp ekonomiyi âcilen birinci gündem maddesi yapalım, diyorum.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları