Dolar $
32.56
%0.02 0
Euro €
34.85
%0.04 0.01
Sterlin £
40.58
%0.01 0
Çeyrek Altın
3975.31
%0.03 1.14
SON DAKİKA
Son Yazıları

Kur krizinde kimin eli sağlam?

08 Aðu 2019

Washington ve Pekin arasındaki ticari gerginlik derinleşmede sınır tanımıyor ama asıl küresel büyüme noktasında belirsizlik giderek artıyor. Altının güvenli liman konusunda tercihte öne çıkması aslında dünya için hiç de hayırlı haber değil. Dolar/yuan paritesi 7'nin üstünde kaldığı sürece ticaret savaşının bitme ihtimali yok.

ABD ile Çin arasında restleşmeler nereye kadar gider, henüz bunu bilen yok. Ticaret savaşında en son Çin, ABD’den ithal ettiği tarım ürünlerinin alımını tamamen yasakladı. Şimdi söz sırası ABD’de… 250 milyar dolarlık Çin’den gelen ithalata yüzde 25 ithalat vergisi doyduktan sonra 300 milyar dolarlık ithalata da yüzde 10 ek vergi koyma kararı alan ABD’nin bundan sonraki adımı herhalde, en son kararını aldığı yüzde 10’luk ek vergi dilimini yüzde 25’e çıkarmak olacak.

Tabi asıl endişelendiren; dış ticaretten kaynaklı küresel resesyon ve bugünlerde iyice belirginleşen kur savaşlarının gelecekte girift bir hal alması. Bank of Amerika Merrill Lynch, ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’in son hamlesine karşılık vermesi durumunda dolar/yuan paritesinin 7,5 seviyesini aşabileceğini ileri sürerken 7’nin altına inilmeden ABD’nin korkulu rüya görmeye devam edeceğini belirtiyor.

***

Büyümede sınır tanımayan Çin’in, parası yuanı doların altında düşük tutması demek, büyümede zorlanan dünyanın en borçlu ülkesi ABD’nin ekonomik anlamda çakılması anlamına geliyor. 2008 küresel krizinde de dolar/yuan paritesi 7’yi aşmış, ABD krizi atlatabilmek için olmadık yollar denemişti.

Bugün de farklı değil ama yolunda gitmeyen bir şeyler var… ABD 11 yıl sonra faizleri indirirken bile politik mayına bastı. FED faizi indirdikten sonra Çin’e bakıp mutedil bir açıklama yapılsaydı, dünya daha iyimser bir noktada olabilirdi. Zaten Trump da FED’e başkanlık eden Powell ile arası bundan dolayı açık.

FED Başkanı’nın “Bu indirim bir faiz indirim döngüsünün başlangıcı olarak nitelendirilmemeli” sözü aslında ABD’yi de bağlayan bir açıklama oldu. Çin gerçeği paralelinde FED’in uygulamaya hazırlandığı para politikasını artık bugün kullanma şansı kalmadı. Zira dolar/yuan paritesi Çin’in istediği gibi seyrediyor ve yuan düşük kalıyor. Trump’ın Çin’e karşı yaptırım gücü de zayıflıyor.

***

Peki bundan sonra ne olacak?

Trump bir çılgınlık yapıp son aldığı yüzde 10’luk ithalatı yüzde 25’e çıkarırsa kurda dengenin korunması için FED’in devreye girmeden başka çaresi kalmıyor. FED mecburen Temmuz’daki politikasının aksine daha güvercin olacak ve gelecek aylarda faiz indirimlerini belki de daha agresifleştirecek.

Ancak FED Başkanı Jerome Powell’ın faiz indirmeye niyeti yok. Öyle görünüyor ki, Türkiye’de olduğu gibi ABD Başkanı Trump, FED Başkanı Powell’ı görevden alacak ve yüksek faiz indirecek bir guvernörü merkez bankasının başına getirecek. Yeni başkan daha fazla faiz indirip düşük dolar politikası izleyecek. Yeni Başkan, dolar/yuan paritesinde 7’yi geçen Çin Yuanı’na karşı üstünlük kurmaya çalışıp kuru 6’lar seviyesine çekme politikalarını yürürlüğe koyacak.

***

Bu minvalde cevabı merak edilen “ABD/Çin gerginliğinde anlaşma masadan kalkıyor mu?” sorusu. Şayet iş uzlaşmazlık tarafında yoğunlaşmışsa yapılacak bir şey bulunmuyor. Bunun anlamı da küresel piyasalarda belirsizliğin kesif hale gelmesi. Yoğun bulutlar, yağmur, kar, fırtınaya dönüşmeden dağılabilir mi? Elbette… Her şey siyasi erkin iki dudağı arasında. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in daha bir yıl önce “İki ülke arasındaki ilişkileri başarılı kılmak için binlerce sebep var” sözünü hatırlamak yetiyor.

ABD ile Çin’in sorunu bana kalırsa birincisi kendi kurumlarıyla tam bir tesanüt içine girememiş olmaları, ikincisi de büyük olmanın verdiği cesaretten kaynaklanan“inat”…

Ancak bu konuda Çin’in eli daha sağlam. Çin Merkez Bankası derinleşen ticaret savaşında yuanda oldukça esnekliğe sahip. Piyasalardan sermaye kaçışı konusunda da Çin, merkez bankası uygulamalarıyla denge arayışında daha güçlü görünüyor.

***

Fakat ABD, Çin gibi bir rahatlığa sahip değil. Trump’ın anlaşamadığı bir FED Başkanı var. Diğer taraftan ABD’nin birçok yerinde Çin ile anlaşmanın yolu olarak Trump’ın 2020 seçimlerinde evine gönderilmesini gösterenler, geniş bir taban yapmaya başladı.

ABD’de tabandaki en büyük sıkıntının çiftçi ve ticaretle uğraşanların Trump’ın Çin’e yönelik politikalarını beğenmemeleri olarak değerlendirilirken Beyaz Saray politikalarının diğer alanlarda olduğu gibi Çin’e yönelik etkisiz kaldığı görüşü paylaşılıyor. Çiftçilerin gönülleri sübvansiyonlarla alınabilir diye düşünülse de Çin’e karşı verilen dış ticaret açığının giderek büyümesi hiçbir kesim tarafından kabul edilmiyor.

Neticede Trump sıkıntılı… Çin tarafı ise savunmada ama daha güçlü görünüyor…

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları