Dolar $
32.6
%0.22 0.07
Euro €
34.79
%0.11 0.04
Sterlin £
40.51
%-0.2 -0.08
Çeyrek Altın
4076.76
%0.23 9.33
SON DAKİKA
Son Yazıları

Korona salgını sonrası yeni dünya düzeni

08 Nis 2020

Korona virüs salgını öncesi gelişmiş ülkeler eliyle 'Bilgi Toplumu Çağı' düzeni kuruluyordu. Robotları geliştirip fabrikalarda insanları işten çıkarmaya başlamıştık. Önümüzdeki 10 yıl içinde robotlarla uzaydan maden çıkarma, dronlarla uçma, parası olanların biyoloji ve teknolojiyi birleştiren ürünlerle yaşamlarını uzatabilmesi, mikro çiplerle hastalıkları önleme ve gen teknolojisiyle iyileştirme, vücuda takılan mikro çiple insanların izlenmesi ve denetlenmesi, bio-teknoloji ile genlerde değişiklik yaparak farklı fonksiyonlara yönelik tohum üretir gibi (yönetici, işçi, öğretmen vb.) insan yetiştirilmesi, 3D yazıcılarla insan yedek parçalarının üretilmesi ve en önemlisi de ürettiğimiz makinaların zekaya sahip olarak zamanla ya bağımsız olması ya da insan bedeni ile bütünleşip robot/insan oluşumu gelişmiş ülkelerin hedefleriydi.

Bilgi toplumunda her şeyi ‘Büyük Veri’ yönetecekti... O veriler olmadan ne seyahat edebilecek, ne ayakkabı seçebilecek, ne işe gidilebilecek ve ne de sağlığımızı koruyabilecektik…

Tabii ki bilgi toplumunda teknolojik gelişmeler devlet yönetimlerini de yeniden kurgulayacaktı. Yapay zeka adını verdiğimiz kendini geliştiren bilgisayar ve ‘Büyük Veri’ ile tüm ekonomik kaynaklar birkaç şirketin elinde toplandığında bunlar öncelikle kendi devletlerine hakim olacaklardı.

***

Şirketokrasi gerçekleşecekti… Bu şirketler toplumun yeni kutsal kitaplarını yazıp, ideolojisini ortaya koyacaklardı. Bu ABD gibi gelişmiş ülkeler veya Avrupa Birliği gibi devlet topluluklarında başarıyla uygulanan kapitalizmin bir tür dini versiyonu olacaktı.

Bu şirketler ve onların ideolojisini benimseyen devletler şu anda üretilmeye başlanan robot savaşçılar ve robot savaş aletleri ile dünyayı elinde tutacak, kendi ideolojilerine uymayan ulus devletleri tek tek devireceklerdi.

Bu teknolojinin sahibi devletlerin halkı 100-120 yıl yaşayacak ve zenginliği gittikçe artacaktı. İnsanlar da medyanın aracılığıyla bir müddet sonra bağımsız düşünebilme yetisini kaybedecek, yeni sistemin inanmış bir parçası haline geleceklerdi.

Gelişmiş devletler bu senaryolara uygun çalışmalar yürütecekti. Teknoloji ve vahşi kapitalizm vasıtasıyla dünyanın yüzde 50 servetine sahip şirketlerin yönettiği ABD ile benzer düşüncelere sahip birkaç devlet elindeki teknolojiyle yeni düzeni oluşturmak için, Ortadoğu’ya, Asya’ya, Güney Amerika’ya saldıracaktı…

***

Koronavirüs salgını bir ay içinde ‘Bilgi Toplumu Çağı’ teorilerini ve nüfusun yüzde 1’i zenginliğin yüzde 60’ını elde tuttuğu kapitalist düzeni çökertti. Allah’a inananların “takdiri ilahi” dediği veya inanmayanların doğanın intikamı dediği bir virüs ile erkenden amel defteri herkesin önüne geldi.

Microsoft’un sahibi Bill Gates de, petrolün sahibi Rockefeller'in torunu da, Amazo’nun sahibi Jeff Bezos evinde oturup, Bağcılar’da 40 m2 yerde yaşayan işçi kardeşim ile aynı çorbayı içip, anası veya babası bu virüsten ölmesin diye yalvarıyor. Kapıdaki özel uçak, ultra yat bir yere gidemiyor, 10 milyon dolarlık evde veya 10 bin liralık gecekonduda oturan aynı seviyeye iniyor, sokağa çıkamıyordu. Çok uluslu şirketlerin beyaz yakalı yöneticileri pijamalarıyla sadece çaresizlik içinde sağa sola talimat yağdırıyordu…

Virüs, düzenin efendileri ile düzenin köleleri arasındaki farkı sıfırladı.

Ülke olarak bakarsak, Çin’de başlayan virüs en fazla Çin’i devirmeye çalışan ABD’yi vurdu. Vaka ve ölü sayısı Avrupa Birliği devletlerini yıktı geçti. İnsanlar evlerine kapandı, Robotlarla yaparım dedikleri üretim durdu, gıda tedarik zinciri bile tehlikede.

***

Sen ülkenin sınırlarına yoksullar girmesin diye en yüksek duvarları çeksen de, Afrika’da açlıkla boğuşturduğun bir devletten yayılan ya da parayı kapmak için savaştığın Çin’den çıkan bir virüs bir iki gün içinde sınırından giriveriyor… O oluşturduğun küresel sistemde zenginine, fakirine yapışıyor, öldürüveriyor…

Korona virüsle takke düştü kel göründü. Bir virüse yenildiniz. Doğayı ve kutsal kitapların özündeki insanlık değerlerini yok sayan ‘Bilgi Toplumu Çağı’ ve vahşi kapitalizmin sonu geldi.

Şimdi ülkelerin, milletlerin önünde iki tercih var.

Ülkeler, toplumun talepleri yönünde ya “teknoloji, ilaç ve yazılımdaki şirketlerin patentlerini bedava insanlığın kullanımına açalım, Afrikalı da kullansın, Güney Amerikalı da kullansın, hem tüm dünya gelişsin, tüm ülkeler ve halk ucuz ucuz bunlara erişsin. Ülkece elde ettiğimiz geliri de halkımızla hakça paylaşalım. Her kişinin çalışsa da, çalışamıyor olsa da yaşamını mutlulukla sürdürebileceği bir geliri/maaşı olsun. O dünyayı ele geçirme ihtirasından vazgeçip, doğayı ve dinin insani değerlerini baş tacı eden yeni bir düzen kuralım” diyecekler… Ya da üç- beş şirketin çıkarları için, bu vahşi kapitalist düzeni; kendi halklarının bir gün isyan edip, yıkmalarına kadar sürdürmeye çalışacaklar.

Korona salgını ile ‘Bilgi Toplumu Çağı’ teorileri ve vahşi kapitalist düzeni çöktü.

Şimdi karar zamanı. Sağlıkla kalınız…

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları