Korona aşısı: Devletlerarası ve devlet içi çekişmeler
Üç dört aydır içe kapanan ülke ekonomileri yavaş yavaş açılmaya çalışıyor. Ülke içlerinde halkın eve kapanması, virüsün yayılmasının önlenmesinde önemli bir rol oynadı.
Ekonomilere etkisi ise ters yönde oldu. Son yirmibeş yılda ekonominin en geniş sektörü olmaya aday olan hizmet sektörünün yaşaması insanların sokağa çıkıp mal ve hizmet almalarına bağlı. Zorunlu olarak ülkeler halkın sokağa çıkmasına izin verdiler. Günümüzdeki gelişmelere bakarsak virüs sorununu çözülmesi iki unsura bağlı gibi gözüküyor. Birincisi sürü muafiyeti. Yani toplumun 60-70% hastalığı geçirecek ve virüsün etkileme gücü düşecek. Bu sırada yaşlı kitleler çok zorlu bir dönem yaşayacaklar. İkinci seçenek ise aşının bulunması.
Aşı konusunda Amerika’nın ilk başlarda bu işi pek ciddiye almayan Başkanı Turmp’ın harekete geçtiği görülüyor. Amerika’da, İngiltere’de, Avustralya ve Avrupa’da devletlerden para desteği alan resmi ve özel laboratuvarlar harekete geçmiş durumda. Çalışmaların ikinci döneme geçtiğini söylüyorlar. Üçüncü dönem insanlar üzerinde denenme durumu.
Bu döneme gelindiğinde çeşitli sorunlar baş gösteriyor. Amerika’da özel ve devlet sektörünün hızlandırılmış aşı üretme çabalarının karşısında devlet bürokrasinin ve büyük ilaç şirketlerinin çıkar çatışmaları başı çekiyor. Çıkar çatışmaları nedeniyle kaynaklar israf ediliyor.
Trump’ın verdiği iki milyar dolarlık fonları hangi şirket alacak bunun tartışması var.
Bu çıkar çatışmasına örnek olarak 2006 yıllarında Çin’i sarsarsan ve 770 kişinin ölümüne neden olan SARS virüsü üzerine yapılan aşı çalışmalarında bulunan çözümün insanlarda denenme noktasında gerekli finansmanın sağlanmaması sonucu SARS virüsüne aşının bulunamamış olmasının temel nedeni finansal yetersizlik. Bu sefer de laboratuvarlara testler için gerekli finansal destekler sağlanmasa aşı eskiden olduğu gibi buzdolabında beklemeye alınacak. Bu durumda aşının ortaya çıkmasının bir iki senelik bir zaman sürecine yayılacağını uzmanlar söylüyor.
Aşının gecikmesinde ikinci etken olarak aşı üzerine çalışmalar yapan laboratuvarlara
Siber saldırılar olması. Bazı Asya haber kaynaklara göre Avusturya ve Amerika bu saldırılardan Çin’i sorumlu tutuyorlar. Saldırıların nedeni aşıyı ilk uygulamaya sokacak olan ülkenin bundan belli bir süre milyarlar kazanması. Bilindiği gibi sonra fiyat ucuzluyor ve büyük kazanç olanakları en aza iniyor. Sonuçta şunu söylemek mümkün işletmeler kapitalizminin insanlara önemli iş ve aş kazandırdığı muhakkak. Öte yandan işletme kapitalizmi insanlığı da kaybettiriyor.