Manşette yer verilen olaylar arasında 19 Mayıs Bayramı’nın balkonda kutlanmasından EBA’lı eğitime, yeni normal hayattan aşı krizine kadar pek çok konu vardı. O konulardan biri de 2020’nin temmuz ayına damgasını vuran Ayasofya’nın ibadete açılmasıydı.

 Habercilik demek doğru olanı bildirmektir. 

Cami açılışını kara leke olarak gösterip sonra da bunu siyasi çıkarım olarak hükümeti hedef göstermeleri ve fikir özgürlüğünü baskı ve kısıtlama olarak algı oluşturmaları çarpıtmak ve yaptıklarının üstünü kapatmaktır. Üstelik sırf Ayasofya Camisine sahip çıkanları ise hükümet yanlısı olarak göstermek yaftalamaktan başka bir şey değildir. Gazetecinin görevi kendi manevi kültürel değerlerine manşet yaparak hakaret etmek değildir.

 Peki, siz kimin sözcülüğünü yapıyorsunuz?

Milletimizin değerleriyle, inançlarıyla her zaman kavga içinde oldular. Tüm İslam âleminin sevinç içinde karşıladığı ve egemenliğin simgesi olarak da ifade edilen tarihi geçmişi ile bizim için anlamı büyük Ayasofya Camisi için 2020 yılının kara lekesi olarak manşet atıp felaketlerinden biri olarak göstermek kendi değerlerimizi hiçe saymak asla kabul edilemez. insanların hassas olduğu noktada nabız ölçmek adına yapılan asparagas haberler ne basın özgürlüğü adına ne de insanların manevi kültürel değerlerini hiçe saymaktan başka bir şey değildir.

 Geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettikten sonra yaptığı ilk icraat Ayasofya kilisesini camiye çevirerek hutbe okutması ve namaz kılması idi. Fatihin ecdadı olarak bu zihniyetteki insanlara taviz verilemez. 

İkili oyunları ile yaptıklarına kılıf hazırlayan “arsız hırsız” misali aslında biz böyle söylemek istememiştik siz yanlış anladınız gibi laf kalabalığı yaparak insan aklıyla alay etmeye devam etmektedir.  Sözcü gazetesi okurları adına ifade etikleri  “ Bizim ne demek istediğimizi anladı.” diyerek kendi okurlarından bahseden gazete, editör yal hatası diyerek, iddia ettiğiniz gibi bu kadar çok okuyucusu olan bir gazetenin böyle büyük bir gaf yapmasına göz yumulması kasti olarak yapılan bir hata mıydı diye düşündürüyor.

 Basın İlan Kurumu (BİK) ise haberler ilgili inceleme başlattığını açıkladı. Basın Ahlak Esasları Hakkında 129 sayılı Genel Kurul kararının ilgili hükümlerine göre gazetenin bu haberi resen ele alınıp, gerekli işlemler yapılacaktır." 

 Basit bir para cezası yaptırımı uygulaması demek bazılarını cesaretlendirip istediği şekilde özgür düşünce altında bizim değerlerimize hakaret etmesi için önünü açmak demektir. Bizim sevindiklerimize düşmanca bakanların öfkeli provokasyonudur.  Gazete yönetimi, söz konusu haberi yapan sorumluyu derhal görevden almalı ve Türk kamuoyundan özür dilemelidir.

 Üstelik Cumhurbaşkanı’na sorulan soruda  “Ben Sözcü gazetesini okumuyorum. Kimse de lüzumsuz yere buna para verip almasın. Ayasofya 2020 yılının adeta taçlı yıldızıdır”  dediği sözlerini çarpıtarak fikir özgürlüğü olduğunu iddia etmeleri gerçekten’ de kimleri inandırmaya çalışıyorlar…

Ayasofya’nın yeniden ibadete açılışını, nesillerimiz boyunca minnet ve şükranla anılacaktır.