Ülkemizdeki kadın istihdamına baktığımızda ise 2015 yılında Türkiye nüfusunun %49,8’ini kadın nüfusu oluşturmuştur. Nüfus içerisinde okuma yazma bilmeyen kadın oranı erkeklerden 5 kat fazladır.2015 yılında erkeklerin toplam istihdamdaki oranı kadınların 2 katı olmuş. Eğitimli kadınların iş gücüne katılma oranları daha yüksek olarak kaydedilirken kadınlar tüm eğitim düzeylerinde erkeklerden daha az kazanmış. Siyasetteki kadınların sayısını incelediğimizde ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki kadın milletvekili oranı 1935 yılından itibaren 2015 yılına kadar geçen süreç içerisinde %4,5’dan % 14,7’ye yükselmiştir. Ülkelere baktığımızda ise Avrupa’da 2014 yılında kadın milletvekili oranının en yüksek olduğu ülkeler; %45 ile İsveç %42,5 ile Finlandiya olmuştur. Türkiye de bakan sayısı 2015 yılında 27 olup, Bakanların sadece  %7,4’ü kadınlardan oluşmuştur. (TÜİK2016) 2018 yılında 26. Dönem parlamentosunda kadın milletvekili sayısı %14,7 iken 2019 yılında yapılan seçimlerden sonra %17,1’ ile en yüksek seviyeye çıkmış oldu.

Kadınların istihdam oranı erkeklerin yarısından az oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK ) verilerine göre 2017 yılında 15 ve yukarı yaştaki istihdam edilenlerin oranı %47,1 iken erkeklerde bu oran %65,6, kadınlarda ise 28,9 oldu. Eğitim durumuna göre kadının iş gücünün yükseldiğini görüyoruz. Okuryazar olmayan kadınların iş gücüne katılım oranı %15,9, lise altı eğitimli kadınların iş gücüne katılım oranı %27,7, lise mezunların iş gücüne katılım oranları %34,3, mesleki veya teknik lise mezunların iş gücüne katılım oranı %42,6 iken yükseköğretim mezunu kadınların iş gücüne katılım oranları % 72,7 oldu.

Kadın istihdamında işgücü en fazla hizmet sektöründe oldu.2017 yılında cinsiyete ve ekonomik faaliyetlere göre istihdam oranı incelendiğinde; tarım sektöründe toplam istihdam oranı %19,4 erkek istihdam oranı  %15,4 kadın istihdam oranı ise %28,3 oldu. Sanayi sektöründe toplam istihdam oranı % 26,5 erkek istihdam oranı % 32,4 kadın istihdam oranı ise %15,6 oldu. Hizmet sektöründe ise toplam istihdam oranı % 54,1 olup bu oran erkeklerde % 53,2 kadınlarda ise 56,1 oldu. Aradaki bu açık fark kuşkusuz kadınların kimi zaman kendi tercihleri, kimi zamanda sosyal şartlar nedeniyle çalışma hayatına katılmayı düşünmemelerinden ve aktif bir biçimde iş aramamalarından kaynaklanıyor. Okuryazar oranı düşük olan kadınlarımız daha çok tekstil fabrikalarında, ağır ezici hizmet sektöründe, tarım ve sanayi de çalışırken eğitim oranı yükseldikçe satış-pazarlama, sekreter, halkla ilişkiler, yönetici asistanlığı, öğretmen,  yoğunluk olarak bu meslek kollarında istihdam edildiğini görüyoruz. Ancak bu sektörlerde bile kadınların yönetici olamadıkları çeşitli pozisyonlar tüm dünyada ve ülkemizde kadınların çoğunlukla yerleştirildiği iş alanları olarak karşımıza çıkıyor. Elbette insan verimli çalışabiliyorsa çalıştığı iş kendisini tatmin ediyorsa hangi işte çalıştığının bir önemi yok. Ancak bir insan cinsiyeti nedeniyle sınırlı tutulması da anlamsızlaşıyor. Medeni toplumda kadınlar bu konuda gereken desteği ailelerinden, okullarından, işyerlerinden almalıdır. İşverenlerin bu noktada kadın çalışanlarına yüksek maaşlı pozisyonlara yönlendirmesi, onların kendilerini motive etmeleri ve eğitime daha fazla önem vermeleri gerekiyor.

Türk tarihinde çalışma hayatına atılan ilk iş kadınlarımız; Naciye Suman, ilk profesyonel Müslüman kadın fotoğrafçı. Emine Seher Ali Hanım, 1913 yılında 7 Osmanlı hanımı ile santral memuresi olarak çalışmaya başlamıştır. Feride Şevket Hanım, ilk Türk Müslüman kadın bankacı olan Feride Şevket Hanım;1921 yılında Osmanlı bankasında çalışmaya başlamıştır. Afife Jale, sahneye çıkan ilk Türk kadın oyuncu 1919 tarihinde, Hüseyin Suat’ın ‘’Yamalar’’ adlı oyununda sahneye çıkmıştır. Mihri Müşfik Hanım: Türkiye de çağdaş resim çalışmalarını yapan ilk kadın ressam olarak tanınan Mihri Müşfik Hanım daha sonra Güzel Sanatlar Akademisi okulunu açmıştır. Arife Hanım, ilk kadın dergi sahibi olan Arife Hanım;1884 yılında Şükufezar dergisini yayınlamıştır. Kadrosunun kadınlardan oluştuğu derginin ilk sayısında ;’’Biz saçı uzun, aklı kısa denilerek erkeklerin alaycı gülüşlerine hedef olan bir tayfayız. Erkekliği kadınlığa, kadınlığı erkekliğe tercih etmeyerek bunun aksini ispat etmeye çalışacağız” yazısı yayımlanmıştır.