Ürettikleri sebze meyvenin ekranda daha iyi görünmesi için, tepside veya kasada duran ürünlerinin yerlerini defalarca değiştirdiklerine yüzlerce kez şahit olmuşumdur.   

Üreten onlar, emek veren onlar, pazarlarda satan yine onlar.

Sadece 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde değil, her zaman tarımın gündeminde olması gereken onlar.

Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli  İzmir'de düzenlenen Tarımda Kadın Girişimciliği Çalıştayı'nda, ‘’Kırsalda kadının emeği çok. Kadın çiftçi sayımız yüzde 14 ama biliyorum ki bu yüzde 100. Kadınlar hep evin direği oluyor. Kırsalda kadın olmadan baca tütmüyor. Kırsalda kadınlarımızı güçlendirmeliyiz. 21. yüzyılda eğer Türkiye bölgenin ve dünyanın zenginliklerinden daha fazla pay alacaksa bu kadınlar sayesinde olacak. Kadınlarımızın iş gücüne katılım oranını artırmamız lazım. Kadınların tarım alanında iş gücüne katılımını artırmamız lazım." diye konuşmuş. 

Çok doğru, ama nasıl? 

Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin verilerine göre tarımda çalışan yaklaşık 5 milyon kişinin 2 milyon 116 binini, bir diğer ifadeyle yüzde 43’ünü kadınlar oluşturuyor. Tarımda çalışan kadınlarımızın yüzde 20’si yevmiyeli veya ücretli işçi. İşveren yok denecek kadar az. Geri kalan yüzde 80’i ise ücretsiz aile işçisi. 

Günde 17 saate yakın çalışan çiftçi kadınlarımızın yüzde 96’sının herhangi bir sosyal güvencesi yok. Ürünlerinin üzerinde söz hakları hiç yok. 

Son yıllara kadın çiftçilere yönelik eğitim programlarının ve kadınlarımızın öncü olduğu kooperatifleşme çalışmalarının hızlandığını biliyoruz. Tarıma, kırsal kalkınmaya, ekonomiye katkı veren çok iyi kooperatif örnekleri var. Ama dediğimiz gibi sadece örnek. 

Şimdi sorsak; tüm sivil toplum örgütleri ve kamu kurumları üzerlerine düşeni yaptığını söyleyecek. Yukarıda oranlarını verdiğimiz tablonun sorumluluğunu kimse almayacak. Her yıl biri 8 Mart’ta diğeri Çiftçi Kadınlar Günü’nde olmak üzere iki kez, 10 çiftçi kadının yanında fotoğraf çekilecek, kopyala yapıştır mesajlar verilecek. Yönetim kurulunuzda, üst düzey yöneticilerinizin arasında kaç tane kadın var diye sorulmayacak, sorulsa da yanıt alınmayacak.    

Oysa ki; biraz destek verildiğinde neleri başarabilecekleri verilere de, gözlemlerimize de yansıyor. Örneğin Genç Çiftçi Projesi… İl ve ilçelerden gelen başarı örneklerinin %90’ında kadın çiftçi ve kadın girişimcilerimiz başroldeler. Eğitim çalışmalarında en önde hep kadınlarımız var. 

Son olarak vurgulamak gerekir ki;  çiftçi kadınlarımızın esas kaygıları çocukları. İki önemli talepleri var; Çocuklarının eğitimlerinin ve kendilerinin sosyal güvenlik primlerinin devlet tarafından daha çok desteklenmesi.