Dolar $
32.42
%-0.32 -0.1
Euro €
34.96
%-0.34 -0.12
Sterlin £
40.51
%-0.75 -0.3
Çeyrek Altın
4092.28
%0.61 24.65
SON DAKİKA
Son Yazıları

İSO 500 raporu neler söylüyor?

29 May 2019

İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) 2018 yılına ait belirlediği "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" raporu; sürdürülebilirlik noktasında bazı olumsuzlukları beraberinde getirse de olumlu yönde gidişatın da varlık kazandığını gösteriyor.

Rapora baktığımda, sanayicimizin küresel risklere karşılık vatanperver tavrıyla fedakârlıklarına şahit olmamak mümkün değil. Bakınız papaz Andrew Branson olayıyla Türkiye/ABD arasındaki siyasi gerginliğin hat safhaya çıktığı 2018 Ağustos ayındaki dövizdeki zirve yükselişe rağmen sanayicimiz büyük bir yükün altından kalkmasını bildi.

2018 yılı sonu itibariyle zarar edenler de oldu ama Türkiye’nin en büyük 500 şirketinden 381’i kâr etti. Dünya ölçeğinde bu durum kolay yakalanabilecek bir başarı değil. Belki 119 şirketimiz yılı zararla kapattı ancak geriye dönüp bakıldığında bardağın dolu tarafı oldukça fazla... Ama olumsuzlukları da görmezlikten gelemeyiz.

Sanayinin mevcut yapısındaki sıçrayış mutlaka analiz edilmeli. Türkiye aslında küresel daralmanın içinde sanayi olarak kabuk değiştiriyor. Sanayimiz farklı alanlarda büyüyerek farkındalığını ortaya koymaya çabalıyor.

Özetle ve sayılarla anlatayım… Orta ve yüksek teknolojideki yoksunluğumuz artık yerini teknolojiye, dijitalleşmeye ve sanayi 4.0’a bırakıyor. Bu durum da bizleri gelecek açısından umutlandırıyor. İSO 500 Raporu’nun bu konuda verdiği rapora göz attım. Gördüğüm şey; teknoloji yolunda hızla ilerliyoruz ve rekabette giderek güçleniyoruz…

İSO 500 raporuna göre, 2018 yılında üretilen katma değer içindeki orta/ileri teknoloji oranının 2 puan artarak yüzde 22,2’ye, ileri teknoloji oranının 1,7 puan artarak yüzde 5,3 yükselmesi azımsanacak bir gelişme olmasa gerek. Teknolojiyi ortaya çıkaran Ar-Ge de hatırı sayılır seviyede. İSO 500 içinde Ar-Ge yapan firmaları sayısı 276’ya ulaşmış.

***  

Diğer taraftan İSO 500 içinde ihracat performansı hakikaten dillere destan. Türkiye’nin geçen yıl sanayi ihracatı yüzde 7 artarken, İSO 500’ün ihracatı yüzde 11,3 rakamını yakalamış. İhracatçı firma sayımız 464’e yükselmiş. İSO 500’ün sanayi ihracatı içindeki payı da yüzde 42,8’den yüzde 44,5’e yükselmiş.

Üretimden satışlarda İSO 500’e girebilme bandı 309 milyon TL’den 414 milyon TL’ye çıkmış. Her şeyden önemlisi sanayicimiz istihdam konusunda elini taşın altına koymuş. İstihdam seferberliklerinde “Ben de varım” demiş ve 2017 yılındaki 674 binlik çalışan sayısını 691 bine taşımış.

Velhasıl tüm iç ve dış risklere karşılık İSO 500’deki üretimden satış ve net satış tutarlarında yüzde 30’ları geçen artışlar belki enflasyon ve kur artışları sebebiyle gerçekleşse de sanayicilerimizin ihracata odaklandığını görmek fevkalâde sevindirici. Nitekim İSO 500’ün sanayi ihracatındaki yüzde 11,3’lük büyüme, Türkiye’nin toplam büyümesini ihracata çekmesi açısından önemsenecek bir durum.

Sanayi; üretim ve satışlar noktasında kabuk değiştiriyorsa, elbette ekonomik büyümeye de yansıyacak. İSO 500 raporu bu konuda hakikaten gösterge niteliğinde.

İSO 500’den çıkan diğer olumlu sonuç ise sanayicilerimizin satış maliyetlerini ve operasyonel giderlerini hassas terazi anlayışıyla yönetmeleri. Rakam vereyim… Net satışlara oranla faaliyet kârının 1,3 puan yükselerek yüzde 10,9’a, faiz amortisman ve vergi öncesi kâr oranının yüzde 14,2’ye çıkmasını kim göz ardı edebilir.

Bilanço yapılarındaki bozulma ve finansman maliyetlerinin artışına rağmen üretim ile birlikte ihracatınızı artıracaksınız, istihdama katkı vereceksiniz, kârlılık oranlarını korumakla kalmayıp bir üst kademeye çıkacaksınız… Kambiyo kâr-zarar dengesinde pozitif tarafta kalacaksınız… Arkadaş böyle bir zamanda kolay bir iş değil. Sanayicimiz her türlü takdiri peşinen hak ediyor.

***

Sanayicimizin zor koşullara karşı dirençlerini artırmaları kuşkusuz önemli bir başarı. Ancak yıllar geçerken büyüyen finansman giderleri firmaların uzun soluklu koşusunda engeller oluşturuyor. Meselâ firmaların finansman giderleri son bir yılda yüzde 172 artarken faaliyet kârlarının yüzde 88,9’unu finansman giderlerine harcaması yatırımları engelleyen önemli bir husus. Yine olumsuz gösterge olarak satıştaki kârlılığın yüzde 7,2’den yüzde 6,4’e gerilemesi de sanayinin desteklenmesi açısından dikkat çeken mesajlar.

Son birkaç yazıda ifade ettiğim “Sürdürülebilir büyüme noktasında neredeyiz?” diye sorulduğunda İSO 500 raporuna göre, biraz duraksamak durumunda kalıyoruz. İhracat, satışlar, kârlılık, istihdam, teknoloji ve Ar-Ge’deki başarılara rağmen finansman sıkıntısının sanayiciye verdiği tahribat, özkaynak dengesini bozarken finansman kaynaklarına erişimi de zorlaştırıyor. İşte finansman maliyetlerinin arttığı böyle dönemde bir de finansmana ulaşamama sürdürülebilirliği zora atıyor.

Bundan sonra sanayide ve büyümede sürdürülebilirliği nasıl sağlayacağız, bence düşünülmesi ve planlanması gereken yer burası!

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları