Siz deyin; S-400 geriliminin sona ermesi… Türkiye’nin 3 aylık bazda bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 1,3 oranında artıya geçmesi, ihracatın rekor seviyelerinde yükselişi... Dış ticaret açığının Nisan ayında yüzde 55 oranında ciddi şekilde gerilemesi… Türkiye’ye portföy yatırımlarıyla kısa vadede para taşıyan yabancıların küresel ekonomide dolaşan “Olumlu bir çeyrek. Artık iyimser olabilmemiz için sebeplerimiz var…” sözleri… Beraberinde ABD ile Türkiye arasında ilişkilerin yumuşaması… Ve… Türkiye’nin risklerin artması sebebiyle 520’lere dayanan CDS’lerde yeniden 500’lerin altına gelen bir hareketlenme… ABD/Çin ticari görüşmelerinde anlaşma ihtimalleri… Türk Lirası’nın değerlenmesine su taşıyan kaynaklar.

***

Söz konusu gelişmelerle dolar/TL kuru 6,24’ten 5,8’lerin bile altına inmesini kimse tahmin edemiyordu. Demek ki oluyormuş. Geçen yazımda dolar tahmini yapanı falcılıkla suçlasam da falcılığı bile geride bırakan bir gelişme ile tekrar karşı karşıyayız…

ABD Merkez Bankası (FED), sanki yeni programını genişleme üzerinde şekillendiriyor. Bence Dolar/TL’deki 5,70’lere kadar inen gevşemeyi burada aramak lâzım.

Maamafih dolardaki hareketin aşağı yönlü veya yukarı yönlü güç oluşturmasını yurt dışından beklemek daha akıllıca olduğu kanaati daha ağır basıyor. Zirâ ABD’den gelen veya gelecek veriler ve Bej kitap raporu piyasaların ince ince takip ettiği gündemlerin başında yerini almış bile…

Evet, ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Jerome Powell’ın piyasalar tarafından hâlâ temkinle karşılanan davranışları veya açıklamaları sürecek gibi. Ancak Powell’in son hareketleri bize öyle iyi geldi ki, haberlerimizde de yer buldu. Dolayısıyla “Powell bayramda TL’ye çalıştı” diye başlıkla FED’in duruşunu sizlerle paylaşmak istedik.

Malûmunuz, 2008 küresel krizi izlerinin silinmesi için dünyaya pompalanan 4 trilyon dolarlık para, 2011 yılından bu yana yurduna dönüyor. Alınan borç paraların vadeleri dolsa da FED de bu geri dönüşü faizleri artırarak gerçekleştirmeye uğraşıyor. Tabi bu faizleri artırma 2018 yılının sonuna kadar devam etti. Şimdi bir de devreye ABD/Çin ticaret gerginliği girince, üçlü bir kombinasyonla karşı karşıya kaldık. 2019 yılında FED faiz artıracak mı, artırmayacak mı… Yoksa ekonomideki gidişat sebebiyle faizlerde bir indirme söz konusu olabilir mi diye spekülasyonlar piyasalarda almış yürümüş…

***

Yürüsün bize ne? Powell ne yaparsa yapsın! Umurumuzda dahi olmaz. TL değerlensin de ne olursa olsun… Powell’ın, “Şu anda politika duruşumuzun uygun olduğunu düşünüyoruz. Faiz konusunda aşağı veya yukarı yönlü bir hareket için güçlü bir durum görmüyoruz” demesi bile güvercin sakinliği ve esintisinin devam edeceği yönünde. Tabi bu da bize ve bizim gibi gelişen ülke para birimleri üzerine müspet etki yapıyor.

Powell genişleme üzerine projeksiyon yapıp yeni bir model üzerinde mi çalışıyor, şu anda bunu henüz bilen var mı bilmem. Fakat bu düpedüz bir genişlemecilik olduğunu buradan söyleyeyim.

ABD’de bir enflasyon sıkıntısı var. Enflasyondaki düşüşler faizler konusunda Powell’ın elini kuvvetlendiriyor diyenler aslında yanılıyor. Çünkü bir taraftan faizleri artırarak dünyada kalan paraları geriye çağıracaksın… Diğer taraftan ülkende düşen enflasyonu yükseltmek için faizleri indirmek zorunda kalacaksın… İşte arada kalan Powell’ın bu kertede ters bir hareket yapmaması dünya piyasalarının en büyük temennisi.

***

FED’in enflasyonda aşağı yönlü sürpriz yapmasıyla Başkan Powell’ın ne tür cevap vereceği henüz belli değil. İşte tedirginlik burada. Piyasalar; faiz artırma ile indirme arasında sıkışan Powell’ın endişelerine ortak olmak istemiyor ve söz konusu Powell’ın tasarladığı yeni projeksiyonun acilen belirgin hâle gelmesi için de adeta dua ediyor.

Yeni yolda, yani kafasında oluşturduğu yeni projeksiyonda Powell’dan küçük bir ip ucu geldi aslında. Adam piyasa yapıcılara, yani bankacılara uyarılarda bulunuyor ve diyor ki: “Enflasyon düşüyor… Bunun ABD büyümesine olumsuz etki yapmaması lazım. Büyümeyi sürdürmek için piyasa yapıcılar ellerinden gelen her şeyi yapacaklar…”

Bu sözlerin kısaca özeti; FED başı Jerome Powell artık genişlemeyi isteyen kişi durumunda. Çünkü Powell faizler konusunda iki arada kalsa da elindeki en büyük silah genişleme yönlü artan talep baskısı… Daha doğrusu hiçbir akıllı guvernör enflasyon düşerken faizleri artırmaz.

“Bu konuların ne zaman çözüme kavuşacağını bilmiyoruz. Gelişmelerin ABD'nin ekonomik görünümü açısından sonuçlarını yakından izliyoruz. Her zaman olduğu gibi güçlü bir işgücü piyasası ve yüzde 2 hedefimize yakın enflasyon ile büyümeyi sürdürmek için uygun şekilde hareket edeceğiz…”

Bu sözler gördüğüm kadarıyla FED Başkanı Powell’ın kafasındaki yeni projeksiyonun ayak izleri… İsteyen istediği şekilde anlasın!