Her yerde bu virüsten söz ediliyor. Geçen haftalarda savaş yorumcusu olanlar bu hafta virüs yorumcusu oldular. İşin kötü tarafı da bir çok gariban bunlara inanıyor. Bu konuşulan konulardan Birincisi , hastalığın nasıl yönetileceğine ve bununla başa çıkma stratejileri olan modellerden gelen rahatsız edici öneri, çok fazla ölü veya iflas eden iş ve haneler. İkincisi ise, ekonomiyi nasıl koruyacağımıza, yani korunabilecek mi neler yapacağız yapmalıyız bu işlere bakıyor. Faiz oranlarını düşürmek halkı yanına çekiyor devletlerin ama bence dünya  Hükumetlerinin  modern zamanların en hırslı mali kurtarma çalışmaları üzerinde çalışmalar yapması gerekiyor.

Birkaç kısa hafta içinde Dünya yaşamının nasıl değiştiğini hepimiz gördük. her evde  ekonomik krizi ve bu konuda neler yapılabileceğini analiz ediyoruz; ve ayrıca hastalığa neden olan SARS-CoV-2 testinin arkasındaki bilim. 3.405 ölüm oranının şimdi Çin'in üstesinden geldiği İtalya'nın durumu hakkında birbirimize rapor veriyoruz. 

Bu endişeli uçuşa finansal piyasalardaki nakitten ve okulların kapanışından bakıyoruz. 

Salgın yaşamı tersine çeviriyor. Bir çok komplo teorilerini okuyorsunuz. İşsiz kalan gazeteciler başta olmak üzere Youtube u zengin eden bir çok yorumcu yok öyle yok böyle diyerek ahkam kesiyor. Ama bence bu dezenformasyona bir şekilde engel olmak için, devlet büyüklerimizin bizi daima bilgilendirmesi gerekiyor. Kime inanacağımızı şaşırmış durumdayız. Ne olur şu karmaşayı önleyecek tek bir ağızdan gerçek doğru bilgileri alabileceğimiz günler çabuk gelsin hayatımıza. 

Dünya bunlarla uğraşırken benim çok sevdiğim bir sanatçı olan The Gambler, Lady gibi şarkılarıyla müzik dünyasına damga vuran ve "yaşayan efsane" olarak nitelendirilen, Amerikalı country müzik yıldızı Kenny Rogers, 81 yaşında hayatını kaybetti. 

Gelelim bizim esas konuya ; Anlattığım gibi bir karantina günleridir yaşanan. Artık bir çok kişi evinde çalışıyor. Ben de merak ettim ve "Türkiye'de kaç kişi evden çalışıyor sorusunun cevabını araştırdım. Şansıma  Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), evden çalışma oranları üzerine Avrupa ülkelerindeki son durumu ortaya koyan araştırması pek yeni yayınlanmış..

Bu istatistik aslında ortalama bir yıllık bir çalışmanın sonunda yapılmış. Son iki ayda biraz artış olmuştur. Lütfen bunu göz önünde bulundurun. İstihdam içinde evden çalışanların oranı AB'de yüzde 5.2 iken, Türkiye'de yüzde 2.2 olmuş. ülkemizde kadınların yüzde 6.3'ü, erkeklerin ise sadece yüzde 0.3'ü genelde evden çalışıyor. Hollanda, yüzde 14'lük evden çalışma oranıyla Avrupa'da ilk sırada yer alıyor, Bulgaristan ise yüzde 0.3'lük oranla son sırada. Bu hesaba göre Türkiye'de yaklaşık 632 bin kişi evden çalışıyor. İstatistiklere göre son 10 yılda Türkiye'de evden çalışmanın azaldığı görüldü. Bence bunun nedeni " etraf ne der " korkusu. Bizde evde oturan erkeği pek sevmezler. Hele şu karantina günlerinde kaç boşanma kararı çıkacak merak ediyorum. Öyle bir ev ki hanımların kalesi. Erkek de evde kalmaya başlayınca düzende değişiklikler ve çocuklarla azan babalar anneleri biraz üzecek gibi. 

Geçtiğimiz yıllara ait verilerde, 15 ila 65 yaş arasında olan ve işlerini evden yürütenlerin yapılan çalışmaya göre Avrupa'da evden çalışma oranları yüzde 5.2 seviyesine kadar yükseldi. Türkiye'de ise aynı oran tüm çalışanlara görer yüzde 2.2 seviyesinde kaldı. TÜİK verilerine göre, Türkiye’de istihdam edilenlerin sayısı ortalama 29 milyon kişi.  Bu durumda Türkiye’de, yaklaşık 632 bin kişi genelde evden çalışıyor.

Son 10 yılda, djitalleşmeyle birlikte evden çalışma imkanları artsa da veriler “genellikle evden çalışma” oranının kayda değer bir sıçrama kaydetmediğini, gösteriyor. Yani teknoloji ne kadar da gelişse de biz gezmeyi ofis hayatını seven bir milletiz. Araştırma bunu ortaya koyuyor. Allah  kısıtlanmadan özgür yaşamayı nasip etsin.