Dolar $
32.57
%0.07 0.02
Euro €
34.92
%0.31 0.1
Sterlin £
40.86
%0.49 0.19
Çeyrek Altın
3974.36
%0.42 16.29
SON DAKİKA
Son Yazıları

Enflasyon eleştirilerin odağında!

17 May 2019

Piyasalardaki spekülatif dalgalanmalara karşı Merkez Bankası (TCMB) ile kamu bankalarının entegre olacağı sinyalini aldıktan sonra bugünlerde Merkez Bankası'nın hükümet bütçesine 40 milyar lira aktaracağına dâir iddialar geliyor. Doğru yanlış, henüz bu konuda netlik yok. Gerçek olan iddiaların kamuoyunda tartışmaya açılması.

Her cepheden farklı farklı değerlendirme ve tepkiler diz boyu. Eleştirilerin odağında ise “enflasyon” var.

Açık bütçelerin enflasyona neden olacağını bilmeyen yok. Bu yoldan hareket edilirse bütçeye aktarılacak 40 milyar liralık bir kaynağın enflasyonun belli bir seviyede tutulmasında etkili olacağı kesin. Ama dengeli harcamak kaydıyla. TCMB parasına, can suyu demektense yeni bir kaynak tâbiri kullanmak bence daha iyi. Tabi Merkez Bankası’ndan gelme ihtimali olan böyle bir aktarımın bir de kanunî kısmı var.

Merkezi yönetim bütçesinde açığın şu anda öngörülenden yüksek olduğu ve bütçenin desteklenmesi adına böyle bir adımın atılmasının söylenmesi de olayın başka bir yönüne ışık tutuyor.

 

***

 

Merkez Bankası kaynağının bütçeye aktarılmasını eleştirilenler ise; kasaya girecek paranın “daha yüksek enflasyon, daha yüksek faiz ve daha fazla bütçe açığı” oluşturacağını savunuyor. Bunların arasında Merkez Bankası eski başkanlarından Durmuş Yılmaz da var. “Bu bir parasal genişleme. Olayın para basmaktan farkı yok” eleştirisini yapan Yılmaz, “Sıkı para politikası nerede kaldı?” diye soruyor.

Tabiî ki nihaî kararı verecek hükümet… Orasına karışamayız. Madem ortaya tartışılacak bir konu atıldı, ben de meydana çıkan değerlendirmeleri sizlerle paylaştım. Ancak hükümetin yeni kaynaklar oluşturmak için vatandaşın döviz alımına kadar tedbirler alındığını da söyleyeyim. Meselâ kambiyo vergisi bunlardan biri. Ayda 2 milyar liralık bir gelirden bahsediliyor. Bin dolar alıyorsunuz… Bunun karşılığında 6 lira vergi ödemeniz gerekiyor.

Buna benzer bir kambiyo hareketi geçmişte yaşanmış mı diye baktığımda vatandaşın dövize olan ilgisi sebebiyle 1998/2008 yılları arasında anlattığım model uygulanmış…

Anlatmaya çalıştığım bu vergi sisteminde oran yüzde 0,1. Verginin adına kısaca BSMV de deniyor. Kambiyo vergisinden bankalar ile yetkili kuruluşların birbiriyle yaptıkları ve Hazine’ye yapılan satışlarda vergi alınmıyor. Daha açıkçası bankalararası işlemler BSMV’den muaf tutuluyor.

 

***

 

Biraz da bütçe tarafına nazar edelim… Bütçe açığı ilk 4 ayda yüzde 135 artışla 54,5 milyar liraya yükseldi. Olabilir diyemiyoruz… Orasını irdelediğinizde hedeflenen bütçe açığının şimdiden yani 4 ayda yüzde 68’inin gerçekleştiğini görüyoruz. Yeni Ekonomi Programı (YEP) adıyla ilan edilen Orta Vadeli Program'da 2019 yılında bütçe açığının 80,6 milyar TL olarak gerçekleşmesi, GSYH'ya oran olarak açığın yüzde 1,8 olması düşünüldüğünde bu hoş bir durum olmasa gerek. Geçen yıl bütçe ne oldu diye merak edenlere rakamları vereyim… Bütçe açığı bir önceki yıla göre yüzde 52 artışla 72,6 milyar lira olmuş. 

“Ne oldu da, yakın zamanda fazla veren bütçe, şimdi açık veriyor?” diye soranların merakını gidereyim… Görüşler genelde Merkez Bankası üzerinde yoğunlaşıyor. Nisan’da 54,5 milyar liralık bütçe açığının sebebi, TCMB’nin kâr transferini Nisan’da yapması gerekirken Ocak’ta gerçekleştirmesine bağlanıyor. Diğer görüş de; bütçe harcamalarındaki artış trendinin giderleri tetiklemesi ve ekonomik aktivitedeki yavaşlamanın gelirlere negatif etkisi şeklinde gösteriliyor. Bazıları da geçen yıl bütçeye 22 milyar lira yük getiren ramazan ve kurban bayramı emekli ikramiyelerinin etkisi olabileceğinden bahsediyor.

 

***

 

Bir gerçek var ki, piyasalar özellikle cari denge, enflasyon, işsizlik ve bütçe gerçekleşmelerinin seyrinden ister istemez etkileniyor. Merkez Bankası’nın beklenti anketinde yılsonu enflasyonunu belki küçük de olsa 0,45 puanlık bir artışla yüzde 16,68’e yükseltildi. Burada fazla bir revize görmesek de, özellikle kaynak bulmada kamu tarafını harekete geçiren olayların; yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı toplama veya faize yönelme iştahını da artırdığını söylemeden geçemeyeceğim. Zirâ bu hafta yerleşiklerin toplam döviz mevduatının 2 milyar dolar daha artması, gösterge 10 yıllık tahvil getirisinin yüzde 20 ve 2 yıllık gösterge tahvil faizinin de yüzde 25’in üzerinde seyretmesi ateş olmayan yerden duman çıkmaz sözünü akıllara getiriyor.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları