Dolar $
32.42
%-0.32 -0.1
Euro €
34.96
%-0.34 -0.12
Sterlin £
40.51
%-0.75 -0.3
Çeyrek Altın
4092.28
%0.61 24.65
SON DAKİKA
Son Yazıları

Düşen enflasyon rekabet gücünü artıracak!

04 Eyl 2019

Eylül ayı ile birlikte ekonomi gündemi birden hızlandı. Hafta başı büyüme rakamlarıyla birlikte dün de Ağustos ayı enflasyon rakamları ekonominin gidişatına dair olumlu sinyaller veriyor. Şimdi önümüzde önemli bir gündem maddesi olarak 12 Eylül'de gerçekleştirilecek Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı ve faizlerin ne kadar indirileceğiyle alakalı beklentiler var.

Reel sektörün ve piyasanın bir gözü Merkez Bankası’nda ama ticaretin artırılması yönünde diplomasi atağı da devam ediyor… Türkiye dış ticarette her fırsatı değerlendiriyor ve uluslararası vergi tarifeleriyle tıkanan global ticareti açma yolunda küresel gücünü kullanmaya çalışıyor.

Enflasyon rakamlarına geçmeden bilhassa Ankara’da gerçekleştirilen iki toplantıdan bahsetmek istiyorum.

Biri Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde (TOBB) Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Çekya Başbakanı Andrej Babis ile Çekya Ticaret ve Sanayi Bakanı Karel Havlicek’in katıldığı çalışma yemeği, diğeri ise Ankara Ticaret Odası’nda gerçekleştirilen “Türkiye- Malezya İkili Ticaret ilişkileri ve İş Fırsatları Toplantısı”…

***

Her ikisi de ticaretin artırılması ve daha geniş coğrafyalara ulaşma yolunda atılmış sağlam adımlar… Çekya’dan bu zamana kadar Türkiye’ye katma değeri yüksek ileri teknoloji alanında 600 milyon dolarlık yatırım yapılmış. Yine Türkiye-Çekya arasındaki ticaret hacmi halen 3,7 milyar dolar seviyesinde. Özellikle ticaret hacminin iki katına çıkarılmasıyla ilgili her iki ülke heyetleri arasında ciddi bir azim gözleniyor.

Türkiye öncelikle çelik ticaretine yönelik engellemeler ve transit ticarette sıkıntı oluşturan taşıma kotalarından Gümrük Birliği’nin yeniden düzenlenmesine kadar Çekya’dan ve Çekyalı iş dünyasından destekler bekliyor. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da ifadesiyle Türkiye, Çekya’nın altyapı projelerinde rahatlıkla yer alabilir… Ticaret hacmini de en az 5 milyar dolara çıkarabilir.

ATO Başkan Yardımcısı Temel Aktay’ın evsahipliğinde gerçekleştirilen diğer heyetler arası toplantı da yine Çekya toplantısı kadar önemi haiz. Zira, Malezya Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Arhan Syafrisyah Shah Anvar’ın “Malezya 600 milyonluk dev pazarın kapısı. Bu konuda Türkiye’nin yanındayız” sözünü dikkatlerden kaçıramayız. ATO Başkan Yardımcısı Aktay’ın iki ülke arasındaki 2,5 milyar dolarlık ticaret hacminin azlığını dile getirip bu hacmin birkaç misline çıkarılmasının önünde hiçbir engelin bulunmadığını söylemesi de yine alternatif pazar imkanlarına ulaşma yolunda mesajlar veriyor.

***

Ankara’da dün gerçekleştirilen bu iki toplantı bile, dünyanın Türkiye ile ticaret yapma konusundaki iştahını ortaya koyuyor. Madem büyüme konusunda artıya geçen çeyrek artışlarla ekonomide olumluluğa doğru gidiyoruz… Madem enflasyon oranları ve beraberinde faizler düşme ivmesine girdi… O zaman yapılacak iş; evin dağılan, süpürülmesi gereken yerlerini acilen toparlamak. Söz konusu kertede üretimin hem de katma değerli üretimin artırılmasını sağlamak…

Tabii üretim için ara mallarında fiyatların düşmesine ihtiyaç var. Ağustos ayı enflasyon rakamlarında bilhassa üretici fiyatlarındaki gerilemeyi sürdürülebilir hale getirmek gerekiyor.

Aylık düşüşe baktığımızda akaryakıt ve otomobil fiyatlarındaki düşüşlerle ulaştırma ve gıdanın enflasyona verdiği destek temel hammaddelerdeki fiyatların gerilemesinden geldi.  Yine piyasa beklentileriyle gerçekleşen enflasyon arasında yaklaşık yarı yarıya oluşan fark da yine beklenmeyen temel mallardaki fiyat düşüşlerinden kaynaklanıyor.

***

Enflasyondaki düşüş aynı trendde devam eder mi, bu düşüş Ağustos’a mı ait, şeklinde sorular olacak elbette. Aslında Haziran’dan bu yana aşağı yönlü enflasyondaki düşüş ivmesi, enerjiye, ulaşıma ve diğer hizmet kalemlerine gelen zamların etkisiyle Eylül’de aynı iyimserlikle göstermeyebilir. Ancak Ekim ayından sonra Haziran seviyesinin çok altında bir enflasyon rakamıyla karşılaşabiliriz. Bu zamana kadar enflasyonu düşük tutan işlenmemiş gıda ile giyim/kıyafet kategorilerindeki yukarı yönlü hareketin yılsonuna doğru yumuşayacağını şimdiden söyleyeyim.

Evet, reel sektörün ve üreten kesimin şu anda en büyük beklentisi faizlerin düşmesi. 12 Eylül toplantısında Merkez Bankası’nın düşen enflasyonla birlikte en az 200 veya 250 baz puan faiz indirme imkanı doğdu diyebiliriz. Diğer bankalar da Merkez Bankası gibi Cesur Yüreği oynayabilirse düşen enflasyon, döviz fiyatları ve faizlerle birlikte özellikle dış ticarette rekabet imkanının çok daha artacağını düşünüyoruz.

Gıda, enerji, ulaştırma ve hizmet kalemlerinde fiyat düşüşleri aynı ivmeyle devam ettiği sürece enflasyondaki düşüş hızlanacak, faizler inecek ve reel sektörün üretme kapasitesi daha kuvvetlenecek ve ekonomi normale dönecek.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları