DSÖ’nun uzmanları, enstitüye bağlı laboratuvarın tesislerinin iyi olduğunu ve yeni koronavirüsün Wuhan’daki laboratuvardan sızdığına dair iddiaların yalan olduğunu açıkladı. 

CNN’e yapılan açıklama 

Geçtiğimiz günlerde CNN, uzman ekibin üyesi İngiliz zoolog Peter Daszak ile bir röportaj yaptı. Röportaj sırasında muhabir,  virüsün Wuhan’daki laboratuvarda üretilmiş ve oradan sızdırılmış olmasının mümkün olup olmadığını sordu. Peter Daszak buna çok net bir yanıt verdi ve “Buna dair hiçbir kanıt yok” dedi.

Sputnik’e laboratuvar açıklaması

Sputnik’te yer alan habere göre, St.Petersburg Epidemiyoloji ve Mikrobiyoloji Araştırma Enstitüsü’nden DSÖ uzmanı Vladimir Dedkov, Wuhan Viroloji Ensitütüsü’nün laboratuvarının iyi donanımlara sahip olduğunu ve oradan bir sızıntının gerçekleşmesinin imkansıza yakın olduğu açıkladı. Vladimir Dedkov konu ile ilgili “Onları kimin eleştirdiğini bilmiyorum” ifadesini kullandı. Habere göre, söz konusu laboratuvar, Çin’de güvenlik seviyesi açısından en yüksek biyolojik laboratuvar olan BSL-4 laboratuvarı durumunda.

Peter Daszak ise CNN’e verdiği röportajda, “Bu laboratuvarı çok iyi biliyorum. Çok iyi bir viroloji laboratuvarıdır. Bir sonraki SARS ile ilgili koronavirüsün ne olacağını araştırma konusunda çok başarılı. Ama maalesef ilgili araştırmanın virüsün gerçeklerine çok yakın olmasından dolayı bazı insanlar onu suçluyor. Bu çok ironik” ifadelerini kullandı. Böylece DSÖ Covid-19’un Wuhan’da bir laboratuvarda üretildiğine dair iddialara çok farklı açıklamalarla 

220 milyar maske ihracatı

Covid-19 salgını hayatımıza daha önce hiç bilmediğimiz bir şey kattı: Maske. Covid’e kadar hayatımda bir kez bile maske takmadım. Eminim sizde öylesinizdir. Maske ile hiçbir alakamız bile yokken bir anda pandemi ile beraber hayatımıza giriverdi maskeler. Tabii ki bu talep karşısında herkes maske üretmeye başladı. Türkiye’de tekstil üreticileri işi gücü bırakıp maske üretmeye başladılar. Tüm dünyada öyle oldu. Ciddi bir pazar çıktı ortaya.

Maske üreterek dünyaya ihraç eden ülkelerden biri de Çin oldu. Ticaret Bakanlığı’nın rakamlarına göre Çin, dünyaya 220 milyardan fazla cerrahi maske ihraç etti. Bu, kendi sınırları dışında yaşayan her bir insan için 40 maske anlamına geliyor.

Bu sayıya Çin’de kullanılan maske sayısı dahil değil. Bu üretim hamlesi olağanüstü bir çaba ve organizasyonun ürünü oldu, çünkü salgının ilk aylarında yaşanan maske sıkıntısının ardından bu rakamlara ulaşıldı. Bir yıl önce üretim malzemesi kıtlığıyla yüz yüze kalan Çin, rekor sayılabilecek kadar kısa bir sırada dev endüstriyel mekanizmalarını harekete geçirmiş ve hem iç piyasayı hem de küresel piyasayı doyuracak üretim düzeneğini kurmayı başardı ve dünyaya maskeni yanı sıra tıbbi koruyucu malzeme, test cihazları ve entübe cihazları da sağladı. İlk pandemi çıktığında Çin, Türkiye’den de maske ihtal etmişti. Sonrasında üretim kapasitesini hemen geliştirdi ve Türkiye’den maske alırken tüm ülkelere maske ihraç etti. 

Maskeler daha uzun bir süre bizimle olacak. Bu konuda üretim yapan ülkeler çok ciddi paralar kazandı. Pandemi bittiğinde geri baktığımızda  bu pandeminin kazananları kesin maske, hijyen sıvılar ve aşı üretenler olacak.

Pandaların nesli tükenecek mi?

Pandalar dünyanın en sevimli havyanları arasına giriyor. Maalesef soyu tükenme riskleri var. Bu konuda Pandanın ana coğrafyası konumunda olan Çin ise pandaların soyunun tükenmesini engellemek için özel bir gayret sarfediyor.

Geçtiğimiz günlerde Dünyaya yeni gelen on bebek panda, güneybatı Çin eyaletinin Chengdu kentindeki üretim merkezinde Çin yeni yılı için poz vererek fotoğraf çektirdiler. Hepsi de 2020 yılı içinde Çin’in Dev Panda Koruma ve Araştırma Merkezi’nde dünyaya gözlerini açan bebek pandalardı. Pandalar bakıcıları tarafından kameralar önünde tutulup poz vermeleri sağlanarak Çin Yeni Ay Yılı vesilesiyle tüm dünyaya iyi dileklerini yolladı.

En küçüğü dört ay önce doğan bebek pandalar ortalama altı aylık. Aralarından biri, 2020 yılının en hafif pandası olarak, doğduğunda tam 57,1 gram ağırlığındaydı. Merkezin uzmanlarından Zhang Guiquan, merkezlerinin geçtiğimiz yılda, doğal çiftleşme yoluyla doğmuş tam 25 bebek pandayı başarıyla büyüttüğünü açıkladı.

Merkezin uzmanları, Covid-19 salgınına karşın yabancı meslektaşları ile “bulut iletişim” yoluyla iletişim kurdu ve geçtiğimiz yıl içinde dört küçük panda Çin dışındaki ülkelerde doğdu. Bugün itibarıyla bu merkezde 330 panda yaşıyor bu sayı, dünya üzerinde kapalı yerde yaşayan toplam panda sayısının yarısından fazla. Doğal koşullarda yaşayan panda sayısı ise 1980”de 1114 kişiyken bugün 1864’e çıktı. Pandaların doğal yaşam alanları 2,58 milyon hektarlık bir alanı kapsıyor. Dilerim sevimli pandaların nesli tükenmez ve her zaman dünyanın sevimli güzel canlıları olarak varlıklarını sürdürürler.

Yedi kişilik elektirkli Volkswagen geliyor

Almanlar otomobil endüstrisinde Çinle çok ciddi bir ortaklığa girdiler. Audi – Mercedes gibi küresel çaptaki markaların dünyadaki en büyük alıcısı Çinliler. Bu konuda Volkswagen’de bu pazara yönelik çalışmalar da bulunuyor ve yerel piyasa ile üretim ortaklığına başlıyor. Mesela geçen hafta Çin Endüstri ve Enformasyon Teknolojisi Bakanlığı, Volkswagen (VW) ID.6 X modelinin fotoğraflarını internette yayınladı. ID serisinin büyük elektrikli SUV’u 2021 yılında Çin’de seri üretime girecek. 

Automotive News’in haberine göre, Volkswagen’in yeni elektrikli SUV’unun ID.6 X modelinin fotoğrafının yayınlanması ile seri üretimde başlayacak. SAIC ve VW ortaklığı sonucunda üretilecek otomobil  yedi kişilik olacak ve Shanghai’deki yeni bir SAIC-Volkswagen fabrikasında, yıllık 300 bin araç kapasitesiyle üretilecek. Söz konusu araç öncelikli olarak Çin piyasasında satışa sunulacak.  Volkswagen’in diğer ID modellerinde de olduğu gibi, bu büyük elektrikli SUV da modüler elektromotor kasasıyla donanmış olacak. ID.6 X Çin’de 2021 yılında seri üretime başlayacak.

FAW grubun 2021 hedefi 120 milyar dolar

Almanların Volkswagen’inde bu gelişmeler yaşanırken Çin’in önde gelen otomobil üreticisi China FAW Group Corporation, 2020 yılına göre yüzde 7,9’un üzerinde bir artışla 2021’de 4 milyondan fazla araç satmayı hedeflediğini açıkladı. İşletme gelirinin bu yıl, bir önceki yıla göre yüzde 10.6’nın üzerinde artışla 120 milyar dolara yükseltmeyi hedefliyor. 

Şirket, 2021 yılında yıllık bazda yüzde 300 artışla 200 binden fazla yeni enerjili araç ve yıllık yüzde 100 artışla ikonik sedan markası Hongqi’den 400 bin adet satmayı planlıyor. Şirket, 2020’de 2019’a göre yüzde 7,1 artışla 3,7 milyon araç satmıştı. 1953 yılında Jilin eyaletinin başkenti Changchun’un kuzeydoğusundaki şehirde kurulan FAW Group, Çin’in otomobil endüstrisinin önemli oyuncuları arasında yer alıyor.

Ocak ayında 2 milyon 500 bin otomobil satıldı

Almanların otomobil yatırımlarını Çin’de yapmalarının en büyük nedenlerinden biri de ülkede yalaşanan talep. Çin’de otomobil satışları, 2021 yılının ocak ayında geçen yılın Ocak ayına göre yüzde 29,5 artarak 2 milyon 500 binin üzerine çıktı. Bu rakam gırgır değil ciddi bir rakam. 

Çin Otomobil İmalatçıları Derneği, ocak ayı itibarıyla piyasada görülen talep artışı sonrası otomobil satışlarının da yükseldiğini açıkladı. Otomobil üreticisi Geely de yaptığı açıklamada, ocak ayında araç satışının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40 arttığını bildirdi. Şirketin açıklamasında, ocak ayında satışların 2020 Aralık ayına göre yüzde 1 artarak 156 bin 326 adete yükseldiği kaydedildi.

Satılan arabaların 4 bin 289’unun yeni enerjili araç olduğu da vurgulanan açıklamada, şirketin bu yıl 1 milyon 530 bin adet olarak belirlenen yıllık satış hedefinin yüzde 10’undan fazlasının gerçekleştirildiğine işaret edildi. Açıklamada ayrıca, ocak ayında Geely’nin ihracatının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 343 artışla 10 bin 31 adete çıktığının altı çizildi.

Sürücüsüz yolcu otobüsü seferlere başladı

Teknoloji inanılmaz hızlı ilerliyor. Özellikle yapay zeka alanında yaşanan gelişmeler baş döndürücü bir hıza ulaştı. Bu her ne kadar çok güzel olsa da insanların gelecekteki meslekleri adına da bir soru işareti. Çünkü teknoloji bu şekilde gelişmeye devam ederse pek çok meslek yok olacak. 

Buna tipik bir örnek Çin’de üretilen şöförsüz otobüs. Apollo adı verilen sürücüsüz ticari otobüs 8 Şubat Pazartesi gününden itibaren merkez Çin kenti Chongqing'in Yubei bölgesinde bulunan Shin Kong Meydanı’nda yolcu taşımaya başladı, Bölgede trafiğe çıkan ilk sürücüsüz otobüs, internete ilişkin araştırmalar konusundaki Baidu teknolojisine sahip.

Şimdilik 14 yolcu taşıyor

Duraksız yaklaşık 3 kilometre uzunluğundaki güzergahın 20 dakikada tamamlanan bütünü için 25 yuan ödeniyor. Ancak şu sıralar yolculardan promosyon süresince bu tutarın sadece yarısı alınıyor. 4,4, metre boyundaki, 2,2 metre enindeki ve 2,7 metre yüksekliğindeki Apollo otobüsü, 14 yolcu taşıma kapasitesine ve 100 kilometrelik bir özerkliğe sahip. Sürücüsüz olarak alacağı yol küçük bir dokunmatik ekranda saptanıyor. Baidu’nun açıklamasına göre otobüs, Çin’in fiilen bir yolda ticari işletmeye konmuş olan ilk sürücüsüz ticari otobüsü unvanını taşıyor.

İstanbul trafiğinde Apollo da çıldırır

Apollo sürücüsüz ilk otobüs oldu.  Bu teknoloji daha da gelişecek. Düşünsenize İstanbul sokaklarında belediye otobüslerinin Apollo gibi otobüslerden oluştuğuna. Gerçeği olabilir. Bu otobüslerin fiyatı hesaplanır, söförlere verilen maaş, sigorta, yol, yemek masrafları hesaplanır ve bu maliyetler otobüs alımına semaye olarak eklenirse neden olmasın. İşte yapay zeka meslekleri tehlike arz ediyor derken bunu demek istedim. İleride bu ince hesaplamalaı yapıp belediyeler bu sürücüsüz Apollo otobüslerini alabilir. Gerçeği İstanbul trafiğinde yapay zeka da dayanamaz kafayı yer ya neyse.