Dolar, TL karşısında 3 gündür yerle bir!
Türk Lirası'ndaki S-400'lerden gelen güçlülük devam ediyor. Dışişleri Bakanlığı'ndan dün "Bazı basın yayın organlarında Türkiye'nin ABD'nin talebi üzerine S-400 tedarikini ertelemeyi değerlendirdiğine ilişkin olarak yayınlanan haberler gerçeği yansıtmamaktadır" dense de TL'nin değerlenme hızında bir esneme yok.
Dolar/TL kuru, bir önceki kapanışına göre yarım puanlık bir düşüşle 5,80’ler seviyesinde.
TL’nin değerlendirmesi mutlaka önemli ama asıl önemli olan doların ve güvenli liman varlıkları altın ve tahvilin güçlendiği bir günde değer kazanması… Şaşırtan o!..
Önceki gün de aynen böyle olmuştu. Özetle, gelişen ülke para birimlerine karşı güçlenen dolar, TL karşısında 3 gündür yerle bir… Eski dil ile “Hâk ile yeksân!..”
TL resmen bugünlerde yurt dışından farklı ayrışıyor. İşte bu ayrışmayı sağlayan ne, onu analiz etmek lazım! Birçok yorumcu Türkiye’nin düşen risk primine vurgu yaparak TL’deki değer kazanmayı dün itibariyle 500’lerden kurtulup 487’lere inen CDS’lere bağlıyor.
Doğrudur… Siyasi gerginliklerin azalmasıyla CDS’ler gevşedi. CDS’ler niçin gevşedi, diye sorarsanız ABD ile ilişkilerin iyileşeceğine yönelik beklentileri ve algıları unutmayın derim… Özellikle Türk tahvilleri ve borsaya giren paralar Türk varlıklarına olan güvenin bugünlerdeki göstergesi.
Diğer taraftan bayram harcamaları sebebiyle yabancı ve yerli yatırımcıların döviz bozdurması da piyasalara moral veriyor.
***
Ama bugün söz konusu iyileşmelerin üzerine yeni ve olumlu iki haberin doların belini kırdı diyebilirim. İnşallah bu iyileşmeler devam eder de döviz ve dolarizasyon baskısından biran önce kurtuluruz.
İki haberi söyleyeyim…
Biri Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) dipten dönüşü…
İkincisi Nisan’da dış ticaret açığının yüzde 55 düşmesi…
Yıllık takvim etkilerinden arındırılmış GSYH performansı yüzde 2,6 daralmış gibi görünse de gerçek olan ve piyasaların dikkat ettiği konu arındırılmış büyüme verisinin ilk çeyrekte yüzde 1,3 artması. Yani 2018 yılı son çeyreğinde yüzde 3 daralıp teknik resesyona giren Türkiye, bu yılın ilk çeyreğinde (Ocak-Mart) yüzde 1,3’lük büyüme ile resesyonun dibine kibrit suyu döktü, denebilir.
İşte TL’yi bugün de dolar karşısında güçlü tutan söz konusu iki iyi haberden biri çeyrek büyüme rakamları oldu. Hatırlanacağı üzere ABD’de dün yüzde 3,1 büyüme kaydetmişti.
İkinci habere geleyim…
Türkiye ihracatının Nisan’da geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,6 artarak 14,4 milyar dolara çıkması ve ithalatın yüzde 15,1 gerilemesiyle 17,4 milyar dolara inmesiyle oluşan yüzde 55 oranında dış ticaretin azalışı yine piyasaların gözünden kaçmayan ve özellikle döviz ve faize yön veren gelişmelerden. Zirâ dolar dün de yüzde 0,6 oranında değer kaybederken 2 yıllık tahvillerdeki faizin yüzde 0,54 erimeyle yüzde 25’in altına gelmesi TL’nin hâlâ güçlülüğünü gösteriyor.
***
Biraz da dış piyasalardan bahsedeyim…
Bakınız, yabancı piyasalar dâhi Türk ekonomisinin bu yıl ilk çeyrekte toparlanacağını tahmin etmiş, ihtiyatlı iyimserlikten bahsetmişler. Bu algı da TL’ye güçlü destek veriyor. Yabancılar, geçen yıl yaşanan 3 aylık teknik resesyona rağmen imalat sektöründe rekabetçiliğin kuvvetlenmesini TL’nin değer kazanmasına ciddi faktör olarak görüyorlar.
Diyeceğim şu ki, piyasa artık seçimlere bile bakmadan ABD ile ilişkilerin iyileşmesini ve Rusya ile münasebetlerin kusursuz hale getirilmesini beklentileri hanelerine yazmışlar. Yabancılar 2019 yılının Ocak-Mart dönemine “Olumlu bir çeyrek. Artık iyimser olabilmemiz için sebeplerimiz var” deyip başka bir şey söylemiyorlar.
Türkiye’nin Avrupa ile olan ilişkilerinin TL’nin değerlenmesinde önemi haiz olduğunu belirtenler de yok değil. Çünkü ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşının olumsuz etkileri ve ardından İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma süreci Türkiye’yi bölgesinde daha öne çıkarıyor.
Bir bakıma son gelişmelere “TL’ye bayram hediyesi” denebilir. Bayrama kuvvetli bir TL ile girerken bayramdan sonra da yine iyimser ve iyi haberlerle aynı güçlülüğün devamını bekliyoruz.