Dolar $
32.58
%0.1 0.03
Euro €
34.91
%0.22 0.07
Sterlin £
40.65
%-0.05 -0.02
Çeyrek Altın
3956.74
%-0.03 -1.11
SON DAKİKA
Son Yazıları

Değerli Konut Vergisi'nde şimdi ne olacak?

26 Ara 2019

Son bir aydır gündemimizde "değerli konut vergisi" var. Nasıl itiraz edelim, haydi değerleme raporu alalım, haydi dava açalım derken Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Sayın Kalın, Cumhurbaşkanımızın bu verginin gözden geçirilmesi talimatını verdiğini ve bir yıl ertelemenin sözkonusu olduğunu açıkladı. Bu açıklama zaten karışık olan bir konuda beynimizi yaktı.

Peki, değerleme ile ilgili tebligatlar geldi, itiraz ve dava açmak için yasal süreler başladı. Ne yapacağız? Merak etmeyin ne yapacağınızı anlatacağım.

Önce konunun özünü ortaya koyalım:

Servet vergisi alınırken gelişmiş ülkeler, verginin “mali güce göre olmasını” ve “adaletli ve dengeli olarak bu yükün topluma dağıtılmasını” göz önüne alır. Bir de bu tip vergilerde tekrardan kaçınmak gerekir. Bizim Anayasa da gelişmiş ülkeler gibi konuyu gayet güzel düzenlemiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 73. maddesi “Vergi Ödevi” başlığı ile iki önemli ilkeyi ortaya koymaktadır:

“- Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.

- Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.”

Anayasa’nın bu maddesi çok açık olarak vergilemenin “mali güce” göre olmasını ve “vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı”nın maliye politikasının sosyal amacı olduğunu vurgulamaktadır.

Peki, bizim değerli konut vergisinde Anayasa’nın ve gelişmiş ülkelerin vergileme ilkelerine uyulmuş mudur? 

Öncelikle bu vergi tekrar bir vergidir. Zira herkes zaten emlak vergisi ödemektedir. Aynı gayrimenkule ikinci bir vergi koyulmuştur. Diğer konu 5 milyon TL altında konutu olanların bu vergiyi ödememesi sonucu adalet ve denge bozulmuştur. 4 milyon 900 bin TL’lik değerli konut bu vergiyi ödemeyecek, değeri 5 milyon TL olan bu vergiyi ödeyecekse adalet bozulmuştur. Öte yandan 10 milyonluk evi olan ama bunu kolayca ödeyecek geliri olan kişi için bu vergi mali güce uygunken, anadan babadan kalmış böyle bir evde oturan ama ayda 5 bin TL gelirle bankada çalışan birinden “sen her yıl 100 bin TL ödeyeceksin” denince mali güce göre verginin alınma ilkesi bozulmuştur. Yine bu evi kiraya verip yılda 120 bin TL kira alan ve kirasının 40 bin TL’si gelir vergisine gittiği için eline 80 bin TL kalan kişiye, kira kazancından daha fazla olan 100 bin TL vergi ödetmek verginin mali gücegore olması ilkesine aykırıdır.

Bu vergide en fazla tepki toplayan konu ise, bu vergi için gayrimenkullerin değerini Devlet’in alel acele belirlemesi ve bundaki hatalar. Değer belirleme konusunda yetkiden başlayıp sonuca giden bir hatalar zinciri var. Bu acelecilik esnasında evin şu anki piyasa değeri bir iken Devlet nasıl bulduysa bunun iki-üç katı değer buldu. 

Gazete haberlerinden, AK Parti kurmaylarımızın verdiği bilgiler ışığında Sayın Cumhurbaşkanımızın “gerekirse uygulamayı bir yıl erteleyelim,daha derli, toplu ve hakkaniyetli bir düzenleme yapalım” dediğini öğrendik.

Harika ama saatin tik takları işlemeye başladı. 15 günlük itiraz süremiz var, 30 günlük dava açma süremiz var. Sayın Kalın’ın açıklamasından sonra itirazları ve dava açmayı boş mu verelim?

Yok, sakın boşvermeyin. Sayın Kalın’ın açıklamalarını not edin ama yasal olarak itirazlarınızı yapın, davalarınızı açın. Çünkü, ortada bir Kanun var ve eğer itiraz edip sonrasında dava açmazsanız bu değerleme işi kesinleşir. Bu vergiyi ortadan kaldıracak yeni Kanun’un yapılması bir iki ayı bulabilir. Verginin iptal sürecini beklerseniz, itiraz ve dava açma süreleri geçer, haklıyken haksız duruma düşersiniz.

Konuyu anladınız. Nasıl itiraz edeceğiz, nasıl dava açacağız kısmını da yazının ikinci bölümünde ileteceğim.

Hepimize kolay gelsin!

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları