Cari açık düşerken!..
ABD/Çin ticaret müzakerelerinin 11'inci turundan da sonuç çıkmadı, olan küresel piyasalara oldu. Kovboy/Çinli inatlaşması dünyaya ciddi bedeller ödetecek gibi.
ABD Başkanı Donald Trump
“Çin bizimle anlaşma yapmazsa büyük zarar görecek… Çin bizim vergi artırımımıza
misilleme yaparsa çok kötü olur…” demiş! Sanki Trump uzayda yaşıyor. Neron’u da
hatırlayınca üç kuruş için dünyayı yakmak herhalde deliliğin başka bir psikozu
olsa gerek.
Çin inatlaşmada geri
kalmadı tabi… Haziran’dan itibaren ithal edilen 60 milyar dolar büyüklüğündeki
ABD ürünlerine yüzde 5 ile yüzde 25 arasında gümrük vergisi getiriliyor. Haydi
buradan yak!
İki ülke çatışmasından
doğacak olumsuzluklardan bumerang misali Amerikan ve Çin piyasaları da bigâne
kalmaz. Piyasalarda dalga boyları yükselirse ne ABD, ne Çin kalır… Ne de diğer
ülkeler.
Bugün ABD/Çin atışmalarını
yazmayacağım, yurt içinden devam edeceğim. Çünkü ne kadar tedbir alırsanız
alın, yurt dışı riskler sizi eninde sonunda buluyor ve âniden vurabiliyor. Küpeşteniz sağlam,
duvarlarınız dayanıklı, pusulanız doğru ve kaptanınız maharetli ise dalgalardan
etkilenseniz de hasarınız yüksek olmuyor.
…
Küresel piyasalar
çalkalanadursun, Türkiye’de makro alanda iyi gelişmeler oluyor. Eleştiriler yok
değil ama neticede dövize olan ihtiyacımız her geçen gün daha azalıyor.
Maamafih, bugünlerde TL’deki değer kayıpları ve zayıf tüketici talebi sebebiyle
ithalattaki gerilemeye dayalı cari işlemler açığının giderek düşmesi hepimizi
sevindiriyor. Bunun anlamı; Türkiye’nin döviz açığı giderek düşüyor. Zirâ Mart
ayı cari işlemler dengesi iyice zayıflayan ithalat kaynaklı beklentilerin
altında geldi. Ne de iyi oldu… Dengelenmenin en bâriz şekilde ortaya çıktığı
yer burası.
Düşünebiliyor musunuz,
piyasa Mart ayında cari açık en az 1 milyar dolar hatta daha üstü olur tahmini
yapıyor. Ancak gelen sonuç 590 milyon dolar. Yani yarı yarıya bir tahmin
şaşması… Geçen yıl aynı ayda bu rakam 4,73 milyar dolardı.
Analistler art niyetten
midir, eteklerindeki taşları atamamaktan mıdır, yoksa aldıkları izlenimler ve
algılar mı tahminlerini saptırıyor, bunu bugün çözemiyorum. Ancak yakında bu fluluklar da netleşir diye
düşünüyorum. Öyle ya, bir tahmin hadi yüzde 5, yüzde 10 sapabilir ama yarı
yarıya bir yanılma da olmaz. Hatta gerekçesi bile kabul edilmez.
590 milyon dolarlık rakam,
aylık cari açık. Yıllıkta da 12,8 milyar dolara düşmüş. Düşüşe Bakan Berat
Albayrak’ın açıkladığı Yeni Ekonomi Programı (YEP) bile yetişemiyor.
Cari açığın gerilemesinde tabiî
ki en büyük etken, dış ticaret açığının giderek geri çekilmesi. Sanayide
çarkların dönmesi bağlamında hareketlenmelere rağmen ikinci çeyrekte öncü
göstergelerin zayıf seyri küçülmeyi de beraberinde getirecek. Mecburen bu yıl
böyle. Dünya küçülürken bizim büyüme şansımız yok.
…
Konuya açıklık getirelim…
Cari açık sadece ihracat ve ithalatla ölçülmüyor. Doğrudan yatırımlar, portföy
yatırımları, sektör bazlı döviz giriş ve çıkışları, bankaların ihraçları,
turizm gelirleri, hatta hata noksan da devreye giriyor.
Meselâ geçen yıl Mart
ayında 573 milyon dolar açık veren altın ve enerji hariç çekirdek cari işlemler
dengesi bu yılın Mart’ında 3,4 milyar dolar fazla verdi. Hizmetler sektörü
kaynaklı girişlere baktığımızda da 1,04 milyar dolarla geçen yıla yakın bir net
gelir söz konusu. Yine 2019 Mart’ında doğrudan yatırımlarda net giriş olarak
965 milyon doları yatırım kaleminin içinde gelir olarak değerlendirebiliriz.
Ayrıca yatırım kaleminden kaynaklanan net çıkış geçen yıla göre azalmasına
rağmen 1,07 milyar dolar oldu.
Portföy yatırımları
incelendiğinde Mart’ta piyasalara giren para 1,35 milyar dolar. Giriş var ama
çıkış da söz konusu. Bankalar ve diğer sektörler 3 milyar dolara yakın net
borçlanma yaparken hükümet de 500 milyon dolar net geri ödeme gerçekleştirdi.
…
Yurt dışı yerleşikler
hisse senedi ve devlet iç borçlanma senetlerinde yaklaşık 1,4 milyar dolar net
çıkış yaptı. Bankaların ağırlıkta olduğu diğer yatırımlar kaleminde 3,1 milyar
dolarlık çıkışa karşılık, yurt içi bankaların yurt dışı muhabirlerindeki
efektif ve mevduat varlıkları ve yurt dışı bankaların yurt içindeki mevduatları
5 milyar dolar artış kaydetti. 4,3 milyar dolarlık net hata noksan çıkışını da
unutmamamız gerekiyor. Mart ayında resmi rezervlerde 5,7 milyar dolar erime
olduğunu da hatırlatayım.
Dolayısıyla cari açıktaki
finansman daha çok yurt dışı borçlanma ve rezervler kullanılarak karşılanmış.
Doğrudan yatırımlardaki zayıflık ise cari işlemler dengesindeki zafiyeti
gösteren en önemli kalem. Dikkat edilecek noktalar; rezervlerdeki düşük seviye
ve dünyada finansman şartlarının gelişmekte olan ülkeler aleyhine giderek
bozulması…