Dolar $
32.48
%-0.2 -0.06
Euro €
34.85
%0.08 0.02
Sterlin £
40.64
%-0.02 -0.01
Çeyrek Altın
3993.17
%0.89 34.87
SON DAKİKA
Son Yazıları

Aman dikkat, Libya'da yeni tuzak!

09 Kas 2020

Dünya petrol rezervinin yüzde 4'ünü elinde bulunduran ateşkes halindeki Libya ile ilgili önemli bir görüşmeye saatler kaldı.

Türkiye’nin desteklediği Başbakan Serrac ile muhalif Hafter’in arkasında durduğu batı koalisyonu temsilcileri muhtemelen bugün bir araya gelecek ve yapılan ateşkesle ilgili son gelişmeleri masaya yatıracak. Toplantılarda gelecekle alakalı takvimi konuşacaklar.

Birleşmiş Milletler’in (BM) Tunus’ta organize ettiği ‘Libya için Siyasi Diyalog Forumu’ndan ülkenin faydasına çıkacak bir kararı beklemek pek de doğru olmaz. Ülkeyi seçime taşımayı öngören forumun masum görüntüsüne aldanmamak lâzım... Zira forumun muhtevası tuzaklarla dolu...

***

Hatırlanacağı üzere; Libya’da hinliği ve hainliği bozan, denklemi değiştiren Türkiye... Doğu Akdeniz’de Libya ile anlaşma yaparak kördüğümü çözen de Türkiye…

Açıkçası, devletimiz, piyon Hafter ile Libya’yı ele geçirmek isteyen şer koalisyonunun işgaline engel oldu.

Hatta uluslararası ağır siyasi baskılar altında kalan Libya Başbakanı Serrac’ı istifa etmekten Türkiye son anda vazgeçirdi. Bu arada Türk diplomasisi ve askeri atakları, Libya’yı işgalden korurken başımızı çokça ağrıtacak derin planlar da devre dışı bırakıldı.

Müspet gelişmelere karşılık Libya için stratejik öneme sahip Sirte ile Cufra tam Serrac’ın eline geçecek iken şer koalisyonu ateşkes adımı atmayı başardı.

***

Oyunu şimdilik bozduk ama şer koalisyonunun Libya üzerindeki emelleri bitmiş değil. Koalisyonda ABD’den Rusya’ya, İngiltere’den Fransa’ya, Almanya’dan Suudi Arabistan ve BAE’ye kadar siyasi cephesi farklı ülkeler yer alıyor. Bu koalisyon ateşkesten önce elde edilen başarıları boşa çıkarmak niyetinde.

Şimdi bunların ilk hedefi Libya’yı bölmek. İkiye mi, üçe mi, dörde mi henüz belli değil. Hatta Libya konusunda zıt politikalar izleyen ABD ile Rusya bile el sıkıştı. Hemen ardından ABD üflemesiyle Fransa’dan sonra sahaya Almanya girdi.

Çünkü şer koalisyonuna göre; Sirte ile Cufra’nın Başbakan Serrac’ın eline geçmesi demek, Libya’nın daha doğrusu büyük enerji kaynaklarının kaybedilmesi anlamına geliyor.

***

Şöyle ki; Libya'nın doğusunda, Akdeniz sahil şeridinde Sidre'den Bingazi'ye kadar 350 kilometre uzanan ve ülke ihracatının yüzde 60’ını karşılayan “Petrol Hilali” adı verilen bölgede Sidre (350 bin varil), Ras Lanuf (220 bin varil), Briga (8 bin varil) ve Zuveytine (100 bin varil) gibi ülkenin en büyük petrol ve doğal gaz tesisleri bulunuyor. Libya toplamda günlük 1 milyon varil üretim kapasitesine rahatlıkla ulaşabiliyor.

Sırası gelmişken siyasetin ötesinde ekonomik bir anekdot sunayım…

Peki soralım… ‘Bu kadar devlet niçin Libya’ya çöküyor?’

Öncelikle Libya petrolü kaliteli... Bu durum talebi ve küresel piyasadaki değeri artırıyor. Ayrıca Libya petrolü dünya petrol fiyatlarını etkileme konusunda cazibesi yüksek bir potansiyele sahip.

Meselâ küresel piyasada talebin, daha doğrusu fiyatların yüksek olduğu dönemde Libya petrolüne ilgi artıyor. Zira Libya petrolünün arza katılması fiyatların çıkışını önlüyor. Fiyatların düştüğü zamanda da Libya petrolü bir denge unsuru oluyor.

***

Dolayısıyla ABD liderliğindeki koalisyon, kritik kavşak Sirte ve Cufra’yı ‘saman altından su yürüterek’ Birleşmiş Milletler’in eliyle zaptedecek… Bölgedeki petrol ve doğalgaz fiyatlarını kendi istekleri doğrultusunda ayarlayacaklar.

Hatırlanacağı üzere Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Libya’da acilen hem de şartsız müzakerelere başlanmasını ve ilk adımın Sirte ve Cufra’nın askerden arındırılmasını istemişti. Almanya’dan sonra İsrail’in yönlendirmesiyle Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi de Sirte ve Cufra’yı kırmızı çizgi olarak ilan etmişti.

Söz konusu doğrultuda Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in açıklaması manidar tabii… Guterres’in “Libya’da askerden arındırılmış bir bölge oluşturulması için adım atıyoruz” açıklaması da aynı emelin uzantısı...

***

Müstevlilerin emelleri açık… ABD, Rusya’nın Libya’da olmasını istemiyor… NATO ve Birleşmiş Milletler’i devreye alıyor… Bununla birlikte başta Suudi Arabistan, Mısır ve BAE’yi Libya’da piyon olarak kullanıyor.

Rusya ise Sirte ve Cufra üzerinden Afrika’ya yerleşme çabasında. Türkiye’nin desteklediği Libya’nın meşru hükümeti Ulusal Mutabakat da Sirte ve Cufra’dan kesinlikle vazgeçmeyeceğini ilan ediyor.

İşte böyle bir ortamda bugün taraflar bir araya gelerek Libya’nın geleceğine yönelik politik güçlerini masaya koyacaklar.

Ata toprağı Libya’yı kaybetmemek için politik akıl başta olmak üzere tüm gücümüzle şer koalisyonuna karşı cephe almak zorundayız.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları