Dolar $
32.42
%-0.32 -0.1
Euro €
34.96
%-0.34 -0.12
Sterlin £
40.51
%-0.75 -0.3
Çeyrek Altın
4092.28
%0.61 24.65
SON DAKİKA
Son Yazıları

Ağa'nın eli tutulmaz!

20 May 2020

Fiyat istikrarını tam anlamıyla tesis etmek için Türkiye'nin risk primini düşürmek şart... Fiyat istikrarı Merkez Bankası'nın (TCMB) birinci işi. Döviz açığından tutun, ülke borçluluğuna kadar her alanda Merkez Bankası'nın aktif olmadığını kimse söyleyemez.

TCMB Başkanı Murat Uysal göreve gelmesiyle birlikte geçen yılın Temmuz ayından bu yana fasılasız 8 oturumda 1525 baz puan indirimle politika faizini yüzde 24’ten yüzde 8,75’e çekti. Kolay değil… Her oturuma 190 baz puan…

***

Merkez Bankası, her oturum öncesinde para politikasında önceden gevşetilecek yeri görüyor ve hamlesini yapıyor.

Hatta koronovirüs döneminde dahi Merkez Bankası 200 baz puan faiz düşürdü. Şöyle bir bakın… Türkiye’de borçlanma maliyetleri artık tek haneli rakamlarla ifade ediliyor.

Covid-19’un yavaş yavaş dünya ve Türkiye’den silindiği bir ortamda piyasalar, TCMB’nin dokuzuncu kez ardı ardına faiz indirmek için hazırlandığını fiyatlıyor…

PPK oplantısı yarın… Tahminler çeşitli… 25 baz puan indirim diyen de var… 50, 75 hatta 100 baz puan bekleyen de. Ama ‘TCMB faiz indirmez’ diyebilecek bir kişi yok… Zaten diyemez… Öyle bir tahmin yapacak veri bulunmuyor…

Para Politikası Kurulu (PPK) bize Mayıs toplantısında yüzde 8’in altını gösterir mi? Vallahi Ağa’nın eli tutulmaz… Olur mu olur!

***

Koronavirüs sonrası dünya değişirken, Türkiye’de de her şey değişim ve dönüşüm yolunda. Burada Türkiye’nin avantajı, gelecek için pandemi gelmeden aylar öncesinden hazırlanması…

Hedef belli… Politika faizinde tek haneli rakamlarda istikrar sağlamak… Fiyat istikrarı çerçevesinde yüzde 5 ve altına dair yepyeni bir finans yapısı oluşturmak. 2020 – 2022 yılları için taahhütler bunlar… Daha da erken gerçekleşebilir mi? Niye olmasın!

Konjonktür, hedefleri yakalamaya müsait…

Düşük petrol fiyatları, zayıf talep ve dövizin enflasyondaki geçişliğinde etkisinin azalması enflasyonu aşağı yönlü baskılıyor. Yılsonu enflasyon tahmini yüzde 7,4… Merkez Bankası, Mart ayından bu yana İşsizlik Sigorta Fonu dahil rekor seviyede Hazine tahvili aldı. 40 milyar liralık bir alımdan bahsediliyor… Şu anda banka kasasında 65,2 milyar liralık Hazine tahvili aslanlar gibi yatıyor…

***

İşte TCMB’nin tahvil alımlarını da hesaba kattığımızda çok taraflı baskı, zavallı faize nefes aldırmıyor. Hele yabancı ülke merkez bankalarıyla swap anlaşmaları devreye girerse siz o zaman görün fiyat istikrarını…

2018 yılından bu yana dünyaya paralel ekonomik aktivitenin yavaşladığını biliyoruz elbette. Ancak 2019 yılından itibaren “değişim ve dönüşüm” hedefli programla ekonominin ılımlı bir toparlanmaya girdiğini de söyleyebiliyoruz…

2020 yılının ilk çeyreğinin son ayında başlayan küresel pandemiye, dolayısıyla dış talepteki zayıflığa rağmen rekabet gücüyle elde edilen mal ve hizmet ihracatının büyümeyi desteklediği de gözlerden kaçmıyor.

Yurt içinde talebin ılımlı seyri ve reel kur seviyesinin ithalatı sınırlaması ve bu görünüm altında cari açığın belirgin bir iyileşmeyle pozitif tarafa geçmesi hatırlardan çıkarılmasın!

***

Önceki senelere göre reel birim iş gücü maliyetleri, vergi ve yönetilebilen fiyat ayarlamalarına karşılık Türk Lirası’ndaki değer kaybının önlenmesi tabii ki enflasyonun düşüşünde önemli faktör. Zaten tüm beklentiler de dengeli sıkı para politikasının etkisiyle enflasyonun tek haneli rakamlarda istikrar kazanacağı yönünde… Enflasyondaki düşüşe birikimli döviz kuru etkilerinin destek verdiği kesinlikle unutulmamalı.

Fiyat istikrarı yolunda Ilımlı seyre katkı olduğunu düşündüğüm bir noktayı daha belirteyim… Merkez Bankası’nın tüm platformlarını “iletişim politikası” kapsamında etkin kullandığına dikkatinizi çekerim…

Söz konusu platform içinde sektör, yerli ve yabancı yatırımcı ve analistlerle düzenli olarak görüşmeler, fikir alışverişi ve raporlamalar var, bilmem anlatabiliyor muyum…

Zira dış finansman ihtiyacını azaltan, reel kesimi borç eritme sürecine yönlendiren ve olmadık spekülasyonları bırakın manipülasyonları dahi yerinde bastıran bir Merkez Bankası’na güç yeter mi?

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları