3'lük düşüş değil çekirdek önemli!
Haziran enflasyonu bir önceki aya göre sıfır civarında oluştu. Yani bir aylık periyotta fiyat artışları resmen durdu. Yıllık enflasyon ise söz konusu gelişmeye paralel baz etkisiyle 3 puan birden sert düştü. Tüketici enflasyonu Mayıs'taki yüzde 18.71'den Haziran'da yüzde 15.72'ye indi. Manşet enflasyondaki sert gerilemenin nedeni olan baz etkisini önceki yazılarımızda anlatmıştık.
Haziran ayı enflasyonundan bize çıkan ders çekirdek enflasyondaki hareket. Manşet enflasyon 300 baz puan düşerken çekirdek enflasyonun yüzde 16,9’dan yüzde 16,28’e inmesini nasıl açıklarsınız? Çekirdekteki 0,6 puanlık bir düşüş ileriki aylarda düşüş beklentisi olan manşet enflasyon için yeterli mi? Merkez Bankası (TCMB) manşet ile çekirdek enflasyonu arasında nasıl bir korelasyon oluşturarak faiz indirimine karar verecek?
Enerji, işlenmemiş gıda, alkollü içecekler, tütün ve altının dışında tutulan çekirdek enflasyondaki artışın yavaşlaması güzel. Fakat gerileme beklentilerin biraz altında kaldı. Beklentiyi bozan yüzde 1,65 civarında gerçekleşen giyim fiyatlarındaki gerilemeye karşılık gıda ve konaklama hizmetlerinde aylık yüzde 2,7’lik artış ile mal ve hizmet fiyatlarının aylık yüzde 1,6 artış göstermesi ve çekirdek enflasyonun bir önceki aya göre 0,6 puanlık düşüşe rağmen bir hareketlenme arefesinde olduğunu göstermesi.
***
Demek istediğim, Temmuz hariç önümüzdeki aylarda enflasyon düşse de Merkez Bankası’nın yakından ilgilendiği çekirdek enflasyonda yukarı yönlü bir hareketlenme olduğunda fiyat istikrarı açısından istenmeyen bir durum ortaya çıkabilir.
Yine de Haziran ayı enflasyonu beklentileri karşıladı diyebiliriz. Şimdi bu ay elektrik, benzin zamlarıyla KDV ve ÖTV indirimlerinin sona ermesiyle oluşacak fiyat artışları Temmuz ayı enflasyonu yukarı yönlü etkisi altına alacak. Maamafih Temmuz ayı manşet enflasyonunu yüzde 16/17’lerde görmek mümkün. Ancak ardından gelecek aylarda ki Ekim, Kasım aylarında yüzde 10/12 rakamlarına kadar indiğini görebiliriz.
Burada not edilmesi gereken, üretici fiyatlarıyla tüketici fiyatları arasında artan marj TÜFE’de bir geçişgenliğe ve beraberinde çekirdek enflasyonda yukarı yönlü bir harekete neden olabilir mi, sorusu… Enflasyonda elbette baz etkisi olacak fakat Haziran ayında gördüğümüz sert düşüşler gelecek aylarda ne nispette bize yansıyacak, onu henüz kestiremiyoruz.
***
Enflasyonda fiyatlar şöyle arttı, böyle düştü… Çekirdek şu, manşet bu… Öyle bir derdimiz yok. Asıl derdimiz faizler. Yani Merkez Bankası (TCMB), enflasyondaki erime karşısında 25 Temmuz’da yapacağı Para Politikaları Kurulu’nda (PPK) faiz indirimlerini nasıl planlayacak? Dedim ya, şayet çekirdek enflasyonda yukarı yönlü bir hareket belirginleşirse TCMB elini biraz gevşek tutacak ve faiz indirimlerini nispi olarak azaltacak. Piyasada faiz indirimi 2 olacak diyen var… 1,5 diyen ise daha fazla. Ancak 1 puanı dillendiren çok nadir. Bana kalırsa 1 puan şu anda ilk adım olarak makul olabilecek seviyede.
Gerçek olan şey, iç ve dış risklerin artık aşağı yönlü olması. G20’den gelen mesajlarla iyimser havaya giren özellikle para ve maliye politikalarındaki rahatlama elbette enflasyona ve beraberinde faizlere yansıyacak. Dövizin bollaşmasından ziyade ülkeye gelecek yabancı yatırımlar ve şirket satınalmalarla hava daha da iyimserleşecek. Fiyat artışlarında bütçe gerçekleşmelerinin elbette önemi büyük. Açık bütçe her zaman enflasyon yapar. Bütçe kaynaklı enflasyonu engelleme konusunda Merkez Bankası’ndan aktarılacak yaklaşık 46 milyar liralık yedek akçenin derde derman olacağı konusunda kuşkum yok. Ancak kamu harcamalarına da dikkat etmek gerekiyor.
***
Merkez Bankası’nın faiz kararında oldukça etkili olan çekirdek enflasyona yeniden dönecek olursam, Ekim 2018 tarihinden bu yana düşüş eğiliminde olan çekirdekte bu ay hareketlenmeye yüz tutan ve Temmuz’da artış olarak beklentiye giren özel kapsamlı enflasyonun kontrol altında tutulmasında fayda olacağı inancındayım.
Bugün itibariyle bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,28’e gerileyen çekirdek enflasyonun 8 ayda 8 puan birden aşağı gelmesi hakikaten iyi. Ancak üretici fiyatlarının henüz yüzde 25’lerde, gıda fiyatlarının da yüzde 19’larda seyrettiğini unutmamak gerekiyor. Mal ve hizmetler grubunda yüzde 27’lerdeki enflasyonu da bir yere kaydetmek şart.
Bir kez daha tekrarlıyorum, işlenmemiş gıda, enerji, alkollü içkiler, tütün ve altın hariç diğer grupları içeren çekirdek enflasyonun bir önceki yıla göre yüzde 0,6 puan düşmesine karşılık bir önceki aya göre yüzde 1,19 artmasını da akıldan çıkarmamak lazım. Çekirdek yılbaşına göre yüzde 4,59, oniki aylık ortalamalara göre de yüzde 18,89’a merdiven dayamış, hatırlatırım!
Evet, enflasyon yıl sonuna kadar yüzde 12/15 arasında dalgalanacak. 2020 yılından itibaren nasıl bir tablo ile karşılaşırız henüz belli olmasa da hedeflenen TÜFE yüzde 10’ların altı. Enflasyon üzerindeki üretim ve bütçe açığının olumsuz etkilerini ortadan kaldırabilecek durumun para politikalarından ziyade maliye politikalarının ağırlık kazanması olduğu kanaatini taşıyorum.