Dolar $
32.42
%-0.32 -0.1
Euro €
34.96
%-0.34 -0.12
Sterlin £
40.51
%-0.75 -0.3
Çeyrek Altın
4092.28
%0.61 24.65
SON DAKİKA
Son Yazıları

21. maddeyi hatırlamanın tam zamanıdır

15 Nis 2020

Gıda egemenliğinin değerinin küresel krizlerde çok daha net anlaşıldığını biliyoruz. Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Ticaret Örgütü tarafından yapılan ortak açıklama var.

Dünya çapında gıda güvenliği uluslararası gıda tedarik zincirlerine bağlı. İşte en büyük risklerden biri bu. Gıda ihracatçısı ülkeler bu tedarik zincirini bozmaya başladı bile. Stratejik tarımsal ürünlere dış ticaret yasakları kondu. Tarımsal üretim ve dolayısıyla gıda konusunda dışa bağımlı ülkelerde kıtlık kaynaklı büyük krizler yaşanabilir. Paramız var ithal ederiz döneminin sonuna doğru yaklaşıyoruz.    

Ayrıca gıda fazlası olan ülkeler bunu bir saldırma ve savunma fırsatı olarak yani bir “koz” olarak kullanabilir ve kullanacaklardır da. 

Gıda ürünlerine talebin hızla arttığı ve arz açığı olan ürünlerde ithalat olanaklarının kısıtlandığı bu günlerde tarımsal üretimi arttırılması Kovid-19 salgınından korunma önlemlerinin gerekliğinin hemen ardından geliyor. Kişisel korunma tedbirlerinden sonrada bağışıklık sistemimizin güçlendirilmesinin temel yolunun dün olduğu gibi bugünde dengeli ve sağlıklı beslenme olduğunu uzmanlar söylüyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı salgının ülkemizde görüldüğü ilk günlerden itibaren bazı önlemler almaya gayret gösteriyor. 

21 ilde uygulanmaya başlayan tohum desteğine bakalım.  Türkiye’de her yıl yaklaşık 3 milyon tohum ekimi yapılıyor. Hibe desteği kapsamında %75’i hibe olarak verilmesi planlanan tohum miktarı ise 6 bin 400 ton. Yani toprağa ekilen tohumun sadece binde 6’sı. Daha önce ekim yapılmayan arazilere verilecek tohum desteklerinden, seçilen 21 ildeki çiftçilerimizin hepsi de yararlanamayacak. 

İkinci önlem ise pilot proje olarak duyurulan hazineye ait 9 milyon 700 bin metrekaresinin tarıma açılması. 9 milyon metrekare denilince çok büyük bir alan izlenimi doğuyor. Oysaki bu alan 9 bin 700 dönüm yani 9700 hektar. Türkiye’deki tarım alanının büyüklüğü 23 milyon hektar civarında ve işletme başına ortalama 7 hektar arazi düşer. Ortalama hesaba göre 138 çiftçimizin yararlanacağı bir proje bu. Umarız pilot olarak başlayan bu uygulama başarılı olur ve yayınlaşır. 

Bu gayretler tabi ki önemli ve gerekli. Ancak yeterli mi? 

Tarımda tam bir seferberliğin ilan edilmesi gerekiyor. 

Şu anda gıda arzında bir sorun yok. Depodaki ürünler ile yeni hasat edilen ürünler pazara arz ediliyor. 

Bu dönemde yeni ekimler yapılmaz ise işte sorun o zaman başlayacak. 

Sorunların çözülmesi gerektiğini sektörle ilgili bazı sivil toplum ve meslek örgütleri için 2 aydan beri duyuruyor, bizlerde paylaşmaya çalışıyoruz. 

Üreticilerimize verilen mazot, gübre, tohum, fide, fidan desteği daha da artırılmalı. Bunun yanında enerji ve su desteği verilmeli.

Ancak gerekli olan tam bir seferberlik halidir. 

Ayrıca 2006 yılında yürürlüğe giren Tarım Kanunu hatırlanmalı. 

Kanunun 21. maddesi diyor ki: “Bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi millî hasılanın yüzde birinden az olamaz.”

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları