Dolar $
32.56
%0.03 0.01
Euro €
34.9
%0.11 0.03
Sterlin £
40.6
%0 0
Çeyrek Altın
3971.76
%-0.06 -2.37
SON DAKİKA
Son Yazıları

12=12=12; bir efsanenin şifresi!

14 Ara 2019

Temmuz'da görev alıyorsun... Aynı ayın 25'inde ilk TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında 4,25 puan faiz indirerek yüzde 24'lük politika faizini yüzde 19,75'e çekiyorsun…

Eylül’de yapılan ikinci toplantıda yine Cesur Yürek’i oynayarak 3,25 puan daha faiz düşürerek sayılı günler içinde politika faizini 7,5 puan indirip yüzde 16,50’ye bağlıyorsun…

Durmuyorsun…

Ekim ayı geliyor… Herkesin“Merkez Bankası son atışını yaptı. Bundan sonra biraz nefes alır” dediği günlerde politika faizinden 2,5 puan daha siliyorsun.

Üç oturumda faizde tam 10 puan, birden eksi hanelerde yerini alıveriyor.

Piyasa daha kendine gelemeden Aralık’ın 12’sinde faiz defterini yeniden aralayarak yeni bir hamle yapıyorsun. Yine dudak uçuklatan bir kararla faizi 2 puan daha düşürüp yılı yüzde 12 ile kapatıyorsun…

***

Bunun adına; programlı hesap takvimi denir…

Aralık ayının 12’si… Temmuz’dan bu yana 12 puan faiz indirimi… Neticede yeni yıl girmeden yüzde 12’lik bir politika faizi.

Demek ki Murat Uysal, Temmuz’da değil de Mayıs veya Haziran’da göreve gelseydi, yeni yıla tek hane faiz oranıyla girmek işten bile olmayacaktı!

Hakan Peker’in “Bir efsaneydi senle beraber olmak…” şarkısını hatırladım da… Sayın Uysal, siz hakikaten bir efsanesiniz.

12=12=12; tam anlamıyla bir efsanenin şifresi… Yani efsanenin ziplenmiş özeti.

Bundan sonra yapılacak iş; yeni yıl ile birlikte enflasyon ve politika faizini tek haneli rakamlara çekmek.

***

Gerçi dün Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, yeni yıl girmeden kamu bankalarının kredi faizlerini tek haneli rakamlara indireceğine dair bir müjde verdi.

Dolayısıyla Ziraat, Halk ve Vakıf Bank’ın basılı veya elektronik panolarında, reklam afişlerinde tek haneli kredi faizlerinin boy ve ebatlarını 2020 girmeden göreceğiz herhalde!

Aynı gayreti Ziraat Katılım, Vakıf Katılım, Emlak Katılım, Kuveyt Türk, Albaraka Türk ve Türkiye Finans’tan bekliyoruz. Ama artık asıl özel bankaların efsane faiz indirim hamlesinde elini taşın altına koyma zamanının geldiğini söylemek zorundayız.

Tahminlerin yanında geçmişe bakılarak ileriye dönük yapılan projeksiyonlar; 2020 yılı için öngörülen dezenflasyon patikasına dair risklerin dengeli olduğuna işaret ediyorsa, makroekonomik ve jeopolitik göstergelerdeki iyileşmeler ülke risk primini aşağı çekiyorsa finans dünyasının mezkur parametreler karşısında tepkisiz kalmayacağı düşüncesindeyiz.

***

Bence finans dünyasının Bakan Albayrak’a kulak vermeleri gerekiyor.

Bakan diyor ki:

“Öncü göstergeler değişim zamanının geldiğini gösteriyor. Türkiye üzerindeki faiz baskısını bertaraf ettik. Şimdi hedef, yüzde 5’lik büyüme oranını gelecek yıl son çeyrekte yakalamak…”

Sadece açıklarda kalmamak için uyarayım, dedim!

Niçin mi? Ülke risk primi CDS’ler bugün itibariyle 292 seviyesinde. Yani 500’lerden buralara gelindi. İnşallah 200’leri ve daha aşağısını da göreceğiz.

Yurt dışı riskler de zayıflıyor...

Yıllardır konuştuğumuz ABD/Çin ticaret müzakerelerinde fevkalade önemli bir atım atıldı. ABD Başkanı Donald Trump, Çin’den ithal 160 milyar dolarlık ürüne yüzde 15 vergi uygulanmasını öngören tarifeleri erteleyen birinci aşama ticaret anlaşmasını onayladı. Nitekim ticaret savaşları, yani korumacılık konusunda yapılan anlaşma kısmi gibi görünse de dünyayı meşgul eden müzakerelerde büyük bir ilerleme ve gelişmenin gerçekleştiğinden bahsediyoruz.

Diğer taraftan da Brexit ortamında sis perdesi yavaş yavaş kalkıyor. 31 Ocak itibariyle İngiltere, Avrupa Birliği’nden ayrılıyor.

Bir araya gelemez denilen insanların sarmaş dolaş sorunları hallettikleri ortadayken Türkiye’deki finans sektörünün, reel sektöre karşı yaklaşımını ve ayak sürümesini anlamak ve hoş karşılamak mümkün mü?

Elbette değil!

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları