Sedat YILMAZ/LONDRA

Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, Turkcell’in stratejik öncelik olarak belirledikleri dijital ödeme hizmetleri ve dijital iş çözümleri alanında pazar lideri olmayı, 3 yılda 3 milyar dolarlık yatırım ve her yıl 1 milyon olmak üzere 3 yılın sonunda 3 milyon yeni müşteriyi bünyelerine katmayı hedeflediklerini söyledi.

Turkcell’in 2022 yılına kadar 3 yıllık dönemde hedeflerini Londra’da uluslar arası yatırımcılara yönelik düzenlediği toplantının ardından Türk gazetecilerle bir basın toplantısı düzenleyen Turkcell Genel Müdürü Erkan, şirketin 25’inci kuruluş yılında uluslar arası arenada önemli bir yere sahip olduğunu belirtti. Turkcell’in gelecek 3 yıl boyunca operasyonel ve finansal açıdan güç kazanmaya devam edeceğini ve gelir büyüme hedefini yüzde 13 ila yüzde 16 aralığında belirlediklerini anlatan Murat Erkan, faiz amortisman ve vergi öncesi kârda (FAVÖK) marj hedefini yüzde 39-42 aralığına yükselttiklerini kaydetti.

Müşteriyi merkeze olan çalışmalarıyla Turkcell’i daha ileri taşıyacaklarının altını çizen Murat Erkan, stratejik hedef olarak belirledikleri gelecek 3 yılın Turkcell’in güçlü yapısına daha fazla güç katacağını belirtti. Erkan, “Finansal ve operasyonel sonuçlarımızı ortaya koyduğumuz yeni üç yıllık stratejik planımızla devam ettireceğimizin sözünü veriyoruz. 2022 yılında gerek operasyonel gerekse finansal anlamda daha güçlü bir Turkcell olacak. Ortaya koyduğumuz güçlü hedeflerimiz sayesinde dünyanın ilgisini çekmeye devam edeceğiz” dedi.

Türkiye’de teknoloji üretenlerin vergi konusunda dezavantajlı konumda olduğunu belirten Erkan, “Ancak bir yine de yerlinin korunması, üreticinin vergi avantajı olsun demiyoruz. İstediğimiz rekabet koşulları eşitlensin, bizim için yeterli” dedi. Murat Erkan, her şeye rağmen 3 yılın sonunda mali açıdan daha iyi bir noktaya ulaşacaklarını belirterek, “Bugün borçluluk oranımız yüzde 1. Daha da azalacak. Çünkü 4,5G yatırımında artık sona ulaştık. Tekrar yatırımlar gündeme gelse de nakit biz nakit üretmeye devam ederiz. Bunları yatırımcılarımızla da paylaşıyoruz” diye konuştu.

3 milyar dolar yatırım 3 milyon müşteri

Sahip oldukları uçtan uca 45 bin kilometrelik fiber altyapısı ve dünya standartlarındaki veri merkezleri ile Türkiye’nin teknoloji ve dijital dönüşümünde öncü rolü oynadıklarını belirten Murat Erkan,  “Türkiye’de en geniş frekans üzerinde işleyen en güçlü mobil şebekeye sahip operatörüz. Turkcell üstün teknolojik altyapısı için son 5 yılda o günkü kurlar ile hesaplandığında 8 milyar doların üzerinde yatırım yaptı. Gelecek 3 yılda da 3 milyar doların üzerinde daha yatırım yapmayı planlıyoruz. 2014 yılından bu yana ise yine o yıllardaki kurlarla hesaplandığında 11 milyar dolardan fazla vergi katkısı sağladık” diye konuştu.

Turkcell’in bir yandan bu yatırımları yaparken diğer yandan da hissedarlarına kazandırmaya devam ettiğini de sözlerine ekleyen Murat Erkan, “2010’dan bu yana hissedarlarımıza yaklaşık 3 milyar dolar temettü dağıttık. Böylece neredeyse Borsa İstanbul’da 30 endeksinde işlem gören ortalama bir şirket kadar değeri hissedarlarımızla paylaşmış olduk. Önümüzdeki dönemde de yatırımcılarımıza kazandırmaya devam edeceğiz” dedi.

Bu arada Turkcell'in 2022 sonuna kadar olan üç yılda her yıl 1 milyon yeni müşteri kazanmayı hedeflediği bilgisini veren Erkan, “Stratejik öncelik olarak belirlediğimiz dijital ödeme hizmetleri ve dijital iş çözümleri alanlarında da pazar lideri olmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Erkan, her yıl 1 milyon müşterinin nereden kazanılacağına dair bir soruya ise, “Nereden gelirse başımızın üstünde yeri var ama tabii ki bunun belli bir kısmını rekabetten, daha çoğunu yeni hizmetlerden ve yeni müşterilerden kazanacağız. Özellikle de faturalı müşterilerden olacağını söyleyebilirim” bilgisini verdi.

Belirledikleri 1440 stratejisinin bütün hızıyla sürdüğünü vurgulayan Murat Erkan, “Az önce biraz hızlı geçtim ama bütün servislerimizin müşterilerimizdeki kullanım oranları her geçen gün artıyor. Böylece 1440 dakika içindeki aldığımız pay her an, her ay, her çeyrek, her yıl daha da ileriye gidiyor. 1440’ın ruhu olmadan istediğimiz noktaya gelemez. O strateji aynen devam ediyor” şeklinde konuştu.

Aylık 17 milyon kişi kullanacak

Turkcell’in dijital iş servisleri pazarında aylık bazda 17 milyon kişinin kullanacağı PayCell ile lider olmayı planladığını dile getiren Murat Erkan, tech-fin, dijital iş çözümleri ve dijital servisler olmak üzere 3 stratejik merkez alan belirlediklerini ve politikalarını bunlar üzerinde yoğunlaştıracaklarını söyledi. Erkan, “Turkcell Dijital İş Çözümleri ve PayCell markasıyla hizmet veren Turkcell Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri şirketimiz önümüzdeki dönemde Turkcell’in büyümesine katkı sağlayacak iki önemli iştirakimiz olacak. Teknoloji ile finansı buluşturduğumuz tech-fin alanındaki markalarımız PayCell Türkiye’nin en çok tercih edilen yeni nesil ödeme platformu haline gelecek. 2022 yılında PayCell ile aylık ortalama 17 milyon kişi ödeme yapacak. Böylece bu alanda 41 milyar TL’lik bir işlem hacmine ulaşılacak. Bir diğer odak alanımız olan Dijital İş Çözümleri şirketimizle dijital entegrasyon pazarında sektörün lideri olmayı hedefliyoruz. Yenilikçi yaklaşımla sunmaya başladığımız hizmetlerimiz sayesinde sayıları 3 milyonu aşan ticari kuruluşa uçtan uca dijitalleşme hizmetleri sunarak rekabette önde olmalarını sağlayacağız” şeklinde konuştu.

Telefonunuzla simit alabileceksiniz

PayCell’i uluslar arası arenaya taşıyacak bir stratejinin olmadığı yolunda bir soruyu cevaplayan Murat Erkan, “Önce kendi ülkemizde başarılı olmamız lazım. Mesela Alipay’e bakarsak önce kendi ülkesinde başarılı oluyor sonra Hindistan ve diğer ülkelere gidiyor. Her ne yapıyorsanız yapın, eğer kendi ülkenizde başarılı olamıyorsanız başka yerde başarılı olacağınızı aklınızın ucuna bile getirmeyin. Bu bizim kendimize söylediğimiz birinci dersimiz. Biz kabuğuna sığmayan bir şirketiz. Her zaman bir adım sonrasını düşünüyoruz. Bu işin olmazsa olmazı müşteri. Müşteriye sahip olmanız lazım. Hem kurumsal hem bireysel anlamda. Hangi pazara gireceksek öncelikle temel yetkinliklerimizin yeterince hazır olduğunu tespit etmemiz lazım” dedi.

PayCell ile günlük hayata çok yakın olduklarını dile getiren Murat Erkan, “Örneğin şimdi PayCell ile İstanbul Kart’ı entegre ediyoruz. PTT ve Belbim ile ortak hayata geçirdiğimiz. Artık yemek kartımız ve İstanbul Kart aynı kart üzerinde çalışabiliyor. Şimdi yavaş yavaş bunu QR kodla ödemeye taşıyoruz. Yani telefonu göstererek geçme, telefon operatörü üzerinden faturalandırma gibi. Mesela gittiniz dört tane simit aldınız; telefonunuzu göstereceksiniz, faturanıza yansıyacak. Bunun gibi birçok ödeme yöntemini de sistemin içine geçireceğiz. Bu çok kısa zaman içinde olacak. Düzenlemeler konusunda şu anda kanunlar TBMM’de. Oradan çıktıktan sonra bu POS konusunda değişimleri de sistemimize adapte edeceğiz” bilgisini verdi.

38 ülkeye hizmet ihracatı

Hizmet ihracatında Turkcell’in yerini de anlatan Erkan, “Hollanda’da kurduğumuz LifeCell Ventures şirketimiz var. Hizmet ihracatımızın, servislerimizin ihracatını ağırlıklı bu firma üzerinden yürütüyoruz. Bugüne kadar 38 ülkeye hizmet ihraç ettik. Bu ülkelerin sayısını artıracağız, sayısını artırdığımız gibi volümünü de artırmayı planlıyoruz önümüzdeki üç yılda. 38 ülke şu anda Turkcell’in hizmetlerini oradaki operatörler kullanıyorlar, kullanmaya da devam edecekler. Gelir bilgisini henüz paylaşamıyorum, çünkü daha yolun başındayız. Belli bir hacme ulaştıktan sonra paylaşacağız. Ama çok net söyleyeyim, bu bizim önemli yatırım stratejilerimizin içinde önemli bir parça” dedi.

Erkan Turkcell’in PayCell’i ile finansman işinin nerede birleşeceği yolundaki bir soruya ise, “Bence buluşacağımız yer müşteriler ve üye işyerleri. Çünkü müşteriler ve üye işyerleri önemli birleştirme noktaları. Özellikle uluslararası firmalar, bu üye işyerleri ve müşteri arasında çok ciddi bir komisyon dağılımı yapıyorlar. Müşterinin, üye işyerinden bir hizmet alırken daha düşük komisyon ödemesini sağlamak istiyoruz” diye konuştu.

Piyasa daralmasına karşı önlem

Regülasyonla taksit sayılarının sınırlandırılmasından sonra Turkcell Finansman A.Ş.’nin işlerinde yüzde 25-30 oranında yavaşlama olduğunu hatırlatan Murat Erkan, “Taksit sayısı sınırlanınca müşterilerin özellikle akıllı telefon tarafında alım hızları düştü. Bu, Finansman A.Ş.’nin işini biraz daha yavaşlatacak. Ne zamana kadar? Önümüzdeki yılın ortasına kadar bu yavaşlama devam edecek. Finansman A.Ş. ile yeni yeni işlere giriyoruz. Örneğin kurumlara finansman sağlamak, kurumlara taksitle değil de kiralama yoluyla akıllı cihazlar sağlamak. Çünkü kurumlar diyor ki (Biz akıllı telefon sahibi olmak istemiyoruz. Telefonlar zaten ömrü çok uzun olmayan cihazlar. Bunları bize kiralamanızı daha çok tercih ederiz)… Kurumlara teknoloji yatırımı konularda finansman sağlama gibi konularda yatırım yapamaya başlıyoruz, başlayacağız. Önümüzdeki dönemde Turkcell Finansman A.Ş.’nin işlerindeki yüzde 30’luk daralmayı da bu tür işlerle bir şekilde kapatmayı planlıyoruz” bilgisini verdi.

Blockchain teknolojisiyle ilgili bir başka soruya cevap veren Erkan, söz konusu teknolojiye yatırım yaptıklarını, çünkü blockchain’ın işin her noktasında kullanılabilecek bir teknoloji olduğunu söyledi. Faturaların ödemeyen müşterilerin bilgisini ve bu teknolojiyi kullanarak diğer operatörlerle paylaşmaya başladıklarını ifade eden Erkan, “Operatörler birbirleriyle bilgi paylaşmadığından operatörleri dolaşarak hiç para ödemeden hayatını sürdürenler olabiliyor. Biz bu noktada başka verilerin görülmediği bir sistemi blockchain’le hayata geçirdik ve üç operatör olarak fatura ödemeyen müşteri oranını ciddi oranda aşağıya çektik” ifadelerini kullandı. Erkan, ödemeler konusunda dramatik bir etki görmediklerini, hatta giderek bir iyileşmeden bahsedilebileceğini kaydetti.

Dijital geliri 2,5 kat artıracak

Turkcell’in dijital servilerinin gün geçtikçe büyüdüğünü kaydeden Erkan, “Üç yıllık stratejik planımızın en önemli odaklarından biri de şu an tüm dünya çapında kullanılan yerli ve milli dijital uygulamalarımızın daha da yaygınlaşmasını sağlamak. Bu alanda geldiğimiz noktayı göstermek adına birkaç çarpıcı detay vermek gerekirse; BiP’ten gönderilen mesaj sayısı 2016 yılında aylık 223 milyon iken bugün tam 106 kat artarak 24 milyara ulaştı. Yine 2016’da TV+ izleme için harcanan data 600 bin GB iken bugün 22 kat artarak 13 milyon GB’a yükseldi. Fizy ile dinlenen şarkı sayısı ise 92 milyondan 612 milyona geldi. Bu rakamlar bizi cesaretlendiriyor. Dijital uygulamalarımıza yatırım yapmaya devam ederek bu alanda elde ettiğimiz tekil gelirleri de üç yılda 2,5 kat artıracağız” dedi. 

Türkiye’de ilk ve tek olan ve mobil şebeke üzerinden fiber hızına internet sağlayan dijital ev çözümü Superbox’ta da gidecek çok yol olduğunu düşündüklerini dile getiren Murat Erkan, yılsonunda 300 bini aşması beklenen Superbox kullanıcı sayısını da 2022 yılına kadar 2,5 kat artırmayı hedeflediklerini belirtti.

Fiber altyapı ortak gerçekleştirilmeli

Turkcell’in halen 45 bin kilometre fiber altyapıya sahip olduğunu, ancak Türkiye’nin tamamen ihtiyacının karşılanması için bugün için GSM şirketleri ayrı ayrı yatırım yapacaksa 15 milyar dolar gerektiğini anlatan Murat Erkan, “Diyoruz ki, bunun yerine GSM şirketleri birleşerek ortak bir şirket kuralım. Böylece fiber altyapının maliyeti 3-4 milyar dolara iner. 10 milyar dolar cebimizde kalır, demek istiyorum. Mesela Türkiye’nin kendi otomobilini yapması için 3-4 milyar dolar gerekiyor. Söz konusu para yerin üstüne yatırılabilir. Fiberde yatırımdan kaçmıyoruz. Ama doğrusu ortak yapılması” dedi.

Türkiye’de yaklaşık 2 yıldır 1 metre dahi fiber altyapı gerçekleştirilemediğini hatırlatan Erkan, “Şimdi yeni bir çalışma var. Açıkçası ben de en az sizin kadar merakla bekliyorum. Türkiye’de fiber çok değerli. Çok şeffaf bir şekilde kamuoyunun önünde tartışmalı ve hızlıca yol almalıyız. Tekrar söylüyorum: Doğrusu ortak bir altyapı olması, hiçbir firmanın tekelinde olmaması. Belarus’ta bunun örnekleri var. Bir firma seçiyorlar yatırım yapıyor. Tüketiciye karışmıyor. Tamamen müşterisi operatörler. Belirli bir karlılık formülü üzerinden çalışıyorlar. Bu formül dünyanın her yerinde işleyen bir formül. Bizim ortak altyapı şirketi kurmamız ve yatırımcı olmak isteyen herkesi davet etmemiz lazım. Türkiye’nin önceliğini Türkiye’de tutmamız lazım diye düşünüyorum” ifadesini kullandı.

Yeni bir eko sistem oluşacak

Halen 5G ile ilgili planları olmadığını belirten Erkan, “4,5 G ve etrafındaki yatırım büyük ölçüde tamamlandı. Tabii ki rutin yatırımlarımız olacak ama ağırlıklı yatırımımızı fiber, teknoloji, veri merkezi, siber güvenlik gibi alanlara yapacağız. Altyapıyı hazırlamak dışında 5G ile ilgili planımız yok. Onun da aslında yatırımda çok büyük etkisi olacağını düşünmüyoruz çünkü 5G’nin bölgesel olarak daha yoğun kullanılacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla yatırımın bir 4G kadar ağır olmamasını bekliyoruz” dedi.

Otomobil işinin giderek elektrikliye döndüğüne bunun da endüstriyel fırsatları beraberinde getirdiğine değinen Erkan, “Bizim de elektrikli otomobil işinde olma sebebimiz de bu anlarda işin sorumluluğunu almak. Bu yeni dönem müthiş bir ekosistem ortaya çıkaracak. Turkcell orada da lider olacak. Elektrik istasyonlarının yönetiminden eğlence sistemlerine, sürücüsüz arabalardan makinelerin iletişimine kadar birçok alanda biz öne çıkacağız” dedi.

Murat Erkan, yapay zeka ile beraber özellikle kimlik okuma, kimlik tarama üzerinde uzun süreden beri çalıştıklarını ve belli bir yere geldiklerini dile getirirken milli baz istasyonu ULAK ile ilgili de taşın altına elini en çok koyan operatör olduklarını söyledi. Bu zamana kadar ULAK’a 2020’in sonura kadar 2 bin 650 baz istasyonu sipariş ettiklerini, bunun Türkiye’nin yarısından fazlasını kapsayacak noktalara ulaşabileceğini kaydetti.

Murat Erkan, siber saldırılara karşı güvenlik oluşturma konusunda 3 yıl önce CyberCamp etkinliği ile yatırım yaptıklarını, ancak alanın hassasiyeti açısından daha fazla yatırım gerektirdiğini kaydetti.

Turkcell’de depreme yönelik yatırım

Murat Erkan, depreme hazırlık konusunda gerçekleştirilecek yatırımlarla ilgili bir soruya da, “Depremin olduğu anda ses şebekesine çok yoğun yüklenilmesi çok doğal bir şey ama iletişimin kesilmesi konusunu tekrar değerlendirmek lazım. Deprem olduğu andan itibaren BiPiletişim platformumuz, SMS iletişim platformumuz veya uluslararası haberleşme platformları bizim şebekemizi kullanarak iletişimi gerçekleştiriyor. Ses şebekesine olan talep o an için 30 kat arttı. Bunun önceliklendirme sırası var, 25-30 dakika vakit alıyor. Deprem olduğunda baz istasyonlarını kaybetmedik. Bu konuda gece gündüz çalışıyoruz. Kamu ve AFAD ile işbirliği içindeyiz. BiP’te çok yeni bir teknoloji üzerinde çalışıyoruz, bunu da yakın zamanda lanse edeceğiz. Bu tür anlarda -sadece deprem değil- en sevdiğimiz, en çok ulaşmak istediğimiz 10 kişiye otomatik olarak mesaj atabileceğimiz, mesajla bilgi paylaşabileceğimiz ve lokasyon bilgisini gönderebileceğimiz bir platform geliştiriyoruz: Acil durum butonu. Bunu çok hızlı bir şekilde çözeceğiz” ifadelerini kullandı.