Türkiye ile ABD arasındaki S-400 krizinin fiyatlamaları baskıladığı bir ortamda yenilenecek İstanbul seçimlerinin sonucu normalleşmeye işaret ettiği takdirde, özellikle yabancı yatırımcı tarafında hisse senedi piyasasına azalan ilgi yeniden canlanabileceği ifade ediliyor.

Küresel ticaret savaşlarının dünyayı ağır bir resesyona taşıyacağı ihtimalleri ABD, Avrupa Birliği ve diğer gelişmiş ülkeleri enflasyona karşı sıkı duruştan parasal genişleme politikalarına yönlendirdi. 2019 yılında FED’in faiz artırma beklentisi faiz indirimine yönelmesiyle dünyada finansal politikalar tersine döndü. FED, ECB, BOE ve diğer gelişmiş ülke merkez bankalarının Temmuz ayından itibaren faiz indirimlerine başlayacağı ihtimalleri giderek yükseliyor. Ülkelerin faiz indirme politikalarına yönelmesinde; küresel ticari savaşla daralan dünyada, ülke enflasyonlarındaki gerilemelerin etkisi ve ABD’nin Çin ile Avrupa Birliği’ni “kur”u düşük tuttukları suçlamaları da etkili oluyor.

 

Yabancının Türkiye algısı düzeliyor

 

Yarınki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri sonrasında gündemin siyasetten ekonomiye dönecek olması ve ekonomi politikalarında reform beklentisinin yanı sıra, FED politikalarının gelişmekte olan ülke piyasalarını desteklemesi ve fon akımları açısından getiri arayışının hızlanacak olması aşırı ucuz kalan Türk Lirası (TL) varlıklarına yabancı akınının olacağı beklentisini yükseltiyor. Analistler, seçim sonrası Türkiye algısının düzeleceğini, gündemin ekonomiye döneceğinden yabancı ilgisinin artacağını belirtiyorlar. Analistler, “Türk hisse senetleri dolar bazında son 10 yılın en ucuz seviyesinde. Gelecek 3-5 sene için bir fırsat penceresi oluşmuş durumda” yorumunu yaptılar.

Küresel resesyona düşmemek ve enflasyondaki düşüşleri engellemek için dünya merkez bankalarından gelecek faiz indirimleri ve 23 Haziran seçimleri sonrasında Türkiye’nin gerçek gündemine döneceği beklentileriyle TL varlıklarının uzun bir ralli dönemine gireceğini yorumlayan piyasa uzmanları, ayrıca ABD ve Avrupa Birliği varlıklarına karşı güçlenen gelişen ülke varlıklarının da TL’ye destek vereceğini kaydettiler.

 

Artık gündem tamamen ekonomi

 

Bazı analistler, yılın ilk beş ayında net satış pozisyonunda olan yabancıların Türkiye algısının, seçim sonucunda “politik dinamikler daha normale dönüyor” beklentisi ile düzelmeye başlayabileceğini belirtirken; bazı analistler de sonuç ne olursa olsun, seçim sürecinin geride bırakılacak olmasının piyasayı destekleyeceğini ifade ettiler.

Analistler ayrıca yurt içi ile yurt dışı desteğinin aynı anda gelmesinin TL varlıklarında ciddi değer kazanımlarını getireceğini hatırlattılar. Analistler, “Seçim sonrasında önceliğin yeniden siyasetten ekonomiye dönecek olması ve ekonomi politikalarında reform beklentisinin yanı sıra, FED politikalarının gelişmekte olan ülke piyasalarını desteklemesi ve fon akımları açısından getiri arayışının hızlanacak olması da aşırı ucuz Türk Lirası'na ve TL varlıklara yatırımcıların yeniden dönüş yapacağı beklentisi getiriyor” ifadelerini kullandılar.

Politik olarak son beş yıldır Türkiye'nin olduğundan daha negatif bir algı problemi yaşadığına dikkat çeken Ata Portföy Yönetimi Genel Müdürü Mehmet Gerz, “Türk hisse senetleri dolar bazında son 10 yılın en ucuz seviyelerinde. Önümüzdeki 3-5 sene için bir fırsat penceresi oluşmuş durumda. Seçim sonucu oluşacak politik tablo bunu tetikleyici bir etki yapabileceği için, seçim büyük öneme sahip. Eğer S-400 krizini iyi yönetir ve atlatırsak, borsada ciddi yabancı alımı muhtemel. Pozisyonlanma çok düşük olduğu için Borsa çok hızlı yükselebilir” dedi.

 

Borsa aşırı iskontolu durumda

 

Borsa endeksinin şu anda aşırı iskontolu olduğunu belirten Gedik Portföy Fon Yönetim Müdürü Eral Karayazıcı ise, “Bunun en büyük nedeni Türkiye ekonomisinin resesyonda olması. Riskleri azalan, büyüme beklentisi artan bir Türkiye'de TL varlıkların değeri de artacaktır. Türkiye ekonomisinin büyümeye döneceği beklentisi oluşursa, endekste 130.000-135.000 beklenebilir” diye konuştu.

S-400 krizinde şu anki görünümün Türkiye'nin ağır bir yaptırımla değil, ölçülü ekonomik yaptırımlarla karşılaşabileceği şeklinde olduğunu belirten Karayazıcı, “Türkiye’deki sorunların çözümü imkansız değil, sadece hükümet nezdinde ekonominin öncelik kazanması gerekiyor. Seçim sonrası ekonominin önceliklendirileceği ihtimali her açıdan pozitif. Seçimde sonuç ne olursa olsun, etkisi pozitif olur. Piyasanın herhangi bir sonucu negatif senaryolandırmaya götüreceğini düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.