TCMB'DEN ÖRTÜLÜ GEVŞEME MESAJLARI
Para politikasında "Şahin mi, güvercin mi olacak?" diye merak edilen yeni Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun duruşu netleşti. Nisan toplantısında bekle – gör yaklaşımıyla politika faizini yüzde 19'da sabit tutan Kavcıoğlu, üstü kapalı da olsa güvercin politikalara daha yakın olduğunu gösterdi.
Sedat YILMAZ
Şahap Kavcıoğlu yönetimindeki Merkez Bankası (TCMB), Nisan ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında beklentiler çerçevesinde politika faizini yüzde 19’da sabit tuttu. Toplantı sonrası PPK bildirisinde yeni TCMB yönetiminin gevşeme ve güvercin politikalar yanlısı olduğu ortaya çıktı.
TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yönetim kurulu üyeleri Mustafa Duman, Elif Haykır Hobikoğlu, Uğur Namık Küçük, Oğuzhan Özbaş, Emrah Şener ve Abdullah Yavaş’ın katılımıyla gerçekleştirilen Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrası yapılan açıklamada ne zaman yapılacağı belli olmayan faiz indirimlerine imâ yollu mesajlar verilirken “uzun müddet sıkı duruş” ve “ilave parasal sıkılaşma”nın olmayacağına dair örtülü ifadeler kullanıldı.
Talep ve maliyet unsurları, arz kısıtları, yüksek enflasyon beklentileriyle fiyatlama davranışlarının enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam ettiği belirtilen TCMB bildirisinde, “Enflasyonda yüzde 5’lik hedefe ulaşılıncaya kadar politika faizi güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde enflasyon üzerinde oluşturulmaya devam edecek” denilirken fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda TCMB’nin elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmayı sürdüreceği kaydedildi.
Emtiada fiyat artışı hız kesti
Emtia fiyatlarındaki artış eğiliminin hız kestiğine dikkat çekilen PPK bildirisinde, tüm dünyada enflasyon artışlarının yaşandığını ve enflasyon beklentilerinin finansal piyasalar üzerindeki etkilerinin önemini koruduğu belirtildi.
Pandemi olumsuzluğuna karşılık ekonomik toparlanmada imalat sanayi ve küresel ticaretteki ivmenin belirleyici olduğu dile getirilen PPK bildirisinde, “Hizmet sektörlerindeki zayıf seyir sürmektedir. Bununla birlikte salgının gidişatı ve aşılama sürecine bağlı olarak iktisadi faaliyet üzerinde her iki yönde riskler bulunmaktadır. İhracattaki artış ve altın ithalatındaki gerilemeye rağmen güçlü iç talep ve emtia fiyatları cari işlemler dengesini olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Ticari kredilerde ılımlı bir seyir gözlenirken, finansal koşullardaki sıkılaşmaya rağmen bireysel kredi büyümesinde yükseliş eğilimi görülmektedir” ifadelerine yer verildi.
Fiyatlar genel seviyesinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makro ekonomik ve finansal istikrarın olumlu etkileneceği belirtilen Para Politikası Kurulu (PPK) bildirisinde, böylece yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun bir zemin oluşacağı, bundan sonra alınacak kararların şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede olacağı vurgulandı. PPK toplantı özeti 5 iş günü içinde yayımlanacak.
TCMB sıkı duruşu bırakıyor mu?
TCMB’nin Nisan ayı PPK toplantısı sonrası yapılan açıklamada daha önceki metinlerde özellikle bahsedilen sıkı duruşun devamı ve ilave parasal sıkılaştırma ifadelerinin geçmemesi, Merkez Bankası politikalarının bundan böyle gevşemeye ve güvercin yaklaşımla yürütüleceğini gösterdi.
Ekonomistler, TCMB’nin Nisan ayı toplantı bildirisinde, önceki toplantı metinlerde olan “uzun bir müddet sıkı duruş” ve “gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacak” ifadelerinin yer bulmadığını, dolayısıyla Şahap Kavcıoğlu yönetiminin Naci Ağbal yönetimi tersine ve Murat Uysal’ın politikalarına yakın bir seyir izleyeceğini belirttiler.
PPK bildirisindeki, “Mevcut parasal duruşun krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin önümüzdeki dönemde belirginleşeceği öngörülmektedir. Bu doğrultuda Kurul, politika faizini sabit tutarak sıkı parasal duruşun korunmasına karar vermiştir” ifadelerine dikkat çeken ekonomistler, salgının gidişatı ve aşılama sürecine bağlı iktisadi faaliyetler üzerinde her iki yönde riskler bulunduğu belirtilen PPK bildirisinde ihracattaki artış ve altın ithalatındaki gerilemeye karşılık güçlü iç talep ve emtia fiyatlarının cari işlemler dengesini olumsuz etkilediğinin açıklamasının durum tespiti açısından olumlu olduğunu dile getirdiler.
Özel kurumlara ait anketlerde yılsonuna ilişkin faiz beklentisinin 2 puan attığına ve yüzde 16’ya çıktığına işaret eden ekonomistler, TCMB anketinde yüzde 13,12’ye yükselen TÜFE beklentisi veya daha fazla artacak enflasyona göre politika faizinin enflasyonun üzerinde kalmasının muhtemel olduğunu söylediler.
Erken gevşeme belirtileri
Merkez Bankası’nın (TCMB) açıktan mesaj vermeyerek PPK metninde ılımlı para politikası yaklaşımı sergilediğini belirten Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan da, yeni başkanın erken gevşeme izlenimleri verdiğini ve TCMB’de bir politika değişikliğinin netleştiğini bildirdi.
PPK bildirisindeki ana göstergeler enflasyonda kalıcı bir düşüşe işaret edene ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşılana kadar güçlü bir enflasyon düşürücü etkiyi sürdürebilmek için politika faizinin enflasyonun üzerinde bir seviyede belirlenmesine devam edileceğine dikkat çeken Erkan, “TCMB kararı özelinde sıkı parasal duruş devam ederken, politikanın uzun süre sıkı tutulacağına ve gerekirse ilave sıkılaşma yapılabileceğine ilişkin taahhütler PPK metninden çıkarıldı. Bu durum ilerleyen dönem para politikası duruşunun daha güvercin bir hale bürünebileceğini gösteriyor… Metindeki değişimler, Kavcıoğlu’nun güvercin düşünceleriyle er ya da güç uyumlu hale geleceğini göstermektedir. Bu durumda da faizleri indirmeye başlamak yılın 3’üncü çeyreğinden itibaren gündeme gelebilir” yorumunu yaptı.