Türkiye Tekstil, Örme, Giyim ve Deri Sanayii İşçileri Sendikası (TEKSİF) Genel Başkanı Nazmi Irgat, "Bir kısım sermaye tarafından ne yazık ki kadın iş gücü hala ucuz emeğin, kayıt dışının, merdiven altı ekonominin, güvencesiz ve esnek çalışmanın unsuru olarak görülüyor. Biz bu zihniyetle dün olduğu gibi bugün de mücadele ediyoruz." dedi.

Irgat, TEKSİF'in bir otelde düzenlenen 3'üncü Kadın İşçiler Kurultayı'nda, tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutladı.

8 Mart'ın kan, gözyaşı ve ağır bedellerin ödendiği bir günün yıl dönümü olduğunu anımsatan Irgat, kadınların mücadelesiyle ortaya çıkan anlamlı günlerden biri olduğunu söyledi.

Baskı, yıldırma ve şiddete maruz kalan kadınların toplumun dezavantajlı kesimini oluşturduğunu ifade eden Irgat, kadınların çalışma hayatında da birtakım engellerle karşılaştığını belirtti.

Türkiye'de kadınların iş gücüne katılım oranının birçok AB ülkesinin gerisinde olduğuna dikkati çeken Irgat, "Bir kısım sermaye tarafından ne yazık ki kadın iş gücü hala ucuz emeğin, kayıt dışının, merdiven altı ekonominin, güvencesiz ve esnek çalışmanın unsuru olarak görülüyor. Biz bu zihniyetle dün olduğu gibi bugün de mücadele ediyoruz. Ülkemizde istihdam içerisinde toplam 28,5 milyon kişi bulunurken, bunun içerisinde kadın çalışan sayısı ne yazık ki 9 milyon civarında kalıyor. Bu tabloyu değiştirmemiz lazım." diye konuştu.

Tekstil iş kolunda örgütlenen TEKSİF'in kadın çalışan odaklı kurulduğunu vurgulayan Irgat, şunları kaydetti:

"Bugün örgütlenme çalışmalarımızda, eylemlerimizde, direnişlerimizde, haksızlığa, hukuksuzluğa karşı sesimizi yükselttiğimiz her mücadelede siz kadınların desteği varsa yol alıyoruz, başarılı oluyoruz. Şunu gururla belirtmek isterim ki; siz kadın emekçi arkadaşlarım, sendikal harekette en azimli ve kararlı duruşu sergileyenlersiniz. Kadın emekçilerin üstlendiği bu kutsal emek mücadelesini kimse hafife almasın. Kimse, kadın emekçileri başkalarıyla bir tutmasın."

"Hükümetin ILO'nun 190 sayılı sözleşmesini onaylamasını istiyoruz"

Irgat, iş yerlerinde şiddet ve tacizin önlenmesine yönelik 190 Sayılı Sözleşmenin geçen yıl Uluslararası Çalışma Örgütünce (ILO) kabul edildiğini anımsatarak, "Bu sözleşmenin ön taslağını ülke olarak benimsedik ama henüz imzalanamadık. Bu sözleşmenin imzalanmasıyla işyerinde şiddet ve ayrımcılığa yönelik ilgili yasalarda değişiklik yapması, zorunlu hale gelecek. Hükümetin mümkün olan en hızlı sürede, ILO'nun 190 sayılı sözleşmesini onaylayarak, gereken yasal değişiklikleri bir an önce hayat geçirmesini istiyoruz." dedi.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün kadınların hayatın her alanında erkeklerle birlikte söz sahibi olması için önemli devrimleri hayata geçirdiğini anımsatan Irgat, şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye'de kadın haklarının kazanılması Atatürk'ün öngörüsü ve kararlılığıyla hayata geçirilip bugünkü çağdaş Türkiye'nin, temel taşlarından biri olmuş, ülkemiz insanlarının ufkunu genişletmiştir. Kadın haklarının ön plana çıktığı, işçi mücadelelerinin yoğunlaştığı dönemde, Türk kadını seçme ve seçilme hakkı ile donanmış, siyasette, bilim alanında ve çalışma hayatında yerini almış, toplumsal demokratik yaşama uyum sağlamıştır."