Atlantik Okyanusunu geçerken uçakta bir hayli sallanıyoruz fakat kıtaya varınca pencereden muhteşem Amazon ormanları ve şahane nehirlerin görüntüleri bizi etkilemek için bekliyor. Gökyüzünün ve nehirlerin mavisi ile gözün alabildiği kadar yağmur ormanların yeşil tonları birbirine karışıyor. Güney kürede olduğumuz için şu an burası ilkbahar mevsimini yaşıyor. Hava sıcaklığı da 24 ya da 26 derece ve tam bizim gezimize uygun. 

En büyük şelalelerden biri

Sabah kahvaltımızdan sonra‘’Parque Nacional Do Iguaçu ‘’ ya gidiyoruz. “İguazu” yerel guarani dilinde “büyük su” demek ve burada akan dünyanın en büyük şelalelerinden birini tanımlıyor. Iguazu şelalesi üç ülkeye sınır olan bir bölgede yer alıyor ve gürül gürül akıyor. Komşu ülkeler Brezilya, Arjantin ve Paraguay. Fakat en güzel şelale manzarası kuşkusuz Brezilya’dan bakınca.  Çünkü şelalenin tüm haşmetini karşıdan izleyebiliyorsunuz. 

Iguazu ve Parana nehri 1320 km yol yaptıktan sonra tam burada, şelalenin olduğu yerde, altmış ile seksen metre arası yükseklikten, yaklaşık iki yüz seksen ayrı noktadan, kayalıklardan aşağıya tüm haşmetiyle dökülüyor. Buradaki ulusal parkı 1934 yılında kurarak, gerek şelalenin bulunduğu bölgeyi gerek yakın çevresinde bulunan altı yüz seksen kilometre kare yağmur ormanını koruma altına almayı hedeflemişler. Parkın içinden şelaleyi karşıdan izleyerek ve şelaleye yaklaştıkça uçuşan suların etkisiyle ıslanarak gezebiliyorsunuz. Bu yürüyüş esnasında bir yandan rengârenk kelebekler ve bir yandan ayaklarınıza dolanan Coati adında yerel bir nevi rakun türü hayvanlar size eşlik ediyor.

Muazzam su kitleleri büyük bir gürültüyle ve her yerde gökkuşağı oluşturarak kayalıklardan kendini aşağıya bırakıyor.

Dünyanın akcigerleri

Burası dünyanın akciğeri sayılan ve bir zamanlar yaklaşık 7 milyon kilometrekarelik bir alan. Güney Amerika kıtasının önemli bir bölümünü kapsayan Amazon ormanların bir parçası ve bu alanda yaklaşık dört milyar adede yakın ağaç olduğu tahmin ediliyor. Acaba, hala bu ormanların içinde yaşayan ilkel kabileler var mıdır?

Geçmişte bu vahşi doğal bölgede çok fazla insan yaşamadığına inanılırmış fakat daha sonraki araştırmalarda milattan önce bin beş yüzlü yıllarda yüzlerce yerel kabileden oluşan yaklaşık 5 milyon insanın Amazonlar ‘da yaşadığı tespit edilmiş.

Burası aynı zamanda iki buçuk milyon böcek ve iki bin iki yüz balık türü, bin yedi yüz çeşit kuş tipi, altı yüz elli sürüngen çeşidi, altı yüze yakın memeli hayvan  ve yaklaşık yedi yüze yakın amfibi hayvan çeşidi ile dünyanın en büyük biyo çeşitliliğine sahip olan bir bölgesi. Maalesef son senelerde ormanlık alanların tarım alanlarına dönüştürülmesiyle Amazon ormanları bir hayli zarar gördü ve ciddi boyutlarda küçüldü. Bir yandan dünyadaki en önemli oksijen kaynaklarından biri olması ve diğer yandan bunca hayvan türüne ev sahipliği yapması nedeniyle bu kayıplar sürekli olarak dünya gündeminde çok büyük eleştirilere sebep oluyor.

UNESCO Dünya Mirası

Iguazu şelaleleri ve ulusal park ise 1984 senesinden beri UNESCO Dünya Mirası olarak kabul edilerek koruma altına alınmış ve daha sonra 2011 yılında dünyadaki yeni 7 doğa harikasından birisi olarak seçilmiş. 

Bu bölgeye geldiğinizde yapılacak çok güzel aktiviteler de var. Örneğin, bir safariye katılıp özel teknelerle nehrin üzerinden şelalelerin en yakınına ve büyük su kitlelerin döküldüğü alanlara gidip sırılsıklam olabilir ve şelaleyi iliklerinizde hissedebilirsiniz. Çevredeki özel olarak düzenlenmiş “Parque das Aves”e gidip yağmur ormanında yürüyüş yapıp buraya has kuş türlerini örneğin mavi papağanları, tukanları, kırmızı flamingoları çok yakından ve doğal yaşam ortamlarında izleyebilirsiniz.

En güzeli ise, gün boyu bu güzellikleri seyrettikten sonra, otelinize gidip, akşam için hazırlanıp ve harika açık büfelerde leziz yemeklerin servis edildiği, gezginlerin buluştuğu ve güney Amerika müzikleri ile gecelerin şenlendiği gösterilere katılıp, hem günün yorgunluğunu atmak, afiyetle harika bir yemek yemek ve dostlarla gün içinde gördüklerinizi ve seyahat anılarınızı paylaşmak oluyor.

Yolculuk biraz yorucu

Güney Amerika kıtasının ülkemizden çok uzaklarda olmasına ve yolculuğun biraz yorucu olmasına rağmen, her zaman doğasının güzelliği, endemik türlerinin muazzamlığı ve kültürlerinin zenginliği ile benim için her zaman gitmeye değer çok özel bir dünya olacak.  

Brezilya’yı size anlatmaya devam edeceğim. Gezilecek görülecek o kadar çok yer var ki. Hepsini size birer birer anlatıp çektiğim fotoğraflarla dışarı zor çıktığımız şu günlerde gezme hevesinizi karşılamanızı sağlayacağım. İlginizi çekerse www.denizdikmenblue.com adresinde de gezdiğim yerleri okuyabilirsiniz. Gelecek haftaya kadar kalın sağlıkla.