Dolar $
32.5
%0.35 0.11
Euro €
34.76
%0.55 0.19
Sterlin £
40.64
%0.34 0.14
Çeyrek Altın
4073.72
%0.45 18.21
SON DAKİKA
EKONOMİ Çarşamba 17 Nisan 2019 08:38

"DAHA MUTLU OLACAK..."

ABD'deki yoğun ziyaret gündeminde gazetecilerle de bir araya gelen Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, bugüne kadarki en başarılı ziyareti gerçekleştirdiklerini dile getirerek resmi görüşmelerde İstanbul seçimlerinin hiç sorulmadığını söyledi. Bakan Albayrak, "Türkiye ekonomisinin direnç kapasitesinin daha da geliştiği bir döneme giriyoruz. Yatırım yapanların daha da mutlu olduğu bir ortam oluşturmaya devam edeceğiz" dedi.

"Daha mutlu olacak..."

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları ve G20 Zirvesi için gittiği ABD’de Türk Amerikan İş Konseyi (TAİK-ATC) tarafından 37’ncisi düzenlenen ‘İşe Dönüş’ temalı konferans çerçevesinde Washington’da gazetecilerle buluştu. Albayrak, İstanbul seçimi sonuçlarının piyasalar açısından fark yaratmayacağını söyleyerek, “Biz işimize bakacağız. İstanbul seçimleri ne olursa olsun piyasa tarafından satın alındı. Öyle de olsa böyle de olsa suni gündem oluşturulmaya çalışılıyor. Kazanırsa verilmeyecek mi deniliyor. Ankara’yı kim kazandı? Verilmedi mi” diye konuştu. Washington’da geçen hafta başlayan temasları boyunca G-20, Dünya Bankası ve IMF toplantılarına katılan Albayrak, Beyaz Saray’da muhatapları ve ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin olmak üzere, birçok üst düzey yetkili ve uluslararası finans kuruluşu temsilcileri ile bir araya geldi. Bakan Albayrak’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

EN BAŞARILI ZİYARET

- Bu yatırımcı ziyaretimizin bugüne kadarkiler içerisinde en başarılısı olduğunu düşünüyorum. Her bir yatırımcı toplantısındaki geri dönüşlere baktığımızda 6-7 aylık performansın etkisiyle büyük bir takdir görerek görüşmelere başladık. 7 ay önce Türkiye ekonomisi 3 büyük meydan okumayla karşı karşıya kaldı. Gerek yıl sonu gerek ilk çeyrekteki iyileşmelere, Türkiye’nin ortaya koyduğu performansa bakıldığında gayet başarılı bir süreç oldu. Bugüne kadarki en yoğun katılımlı JP Morgan yatırımcı konferansı oldu. Birçok soruya cevap verdik. Bunun yanında, sorulmayıp da birçok insanın aklında olan sorulara da yanıt verdiğimiz etkin bir JP Morgan yatırımcı toplantısı oldu. Açıkçası Türkiye yeni ekonomi programı döneminde büyük meydan okumalardan başarıyla çıktığı bir performans ortaya koyuyor. Türkiye’nin küresel ekosistemde maruz kaldığı medyatik algı süreçleri bugünün meselesi değil. 2013 Mayıs ayından itibaren başlayan ama siyasi ama ekonomik ama bölgesel ama konjonktürel.

HEDEFLERE ADIM ADIM

- Biz bu süreçlerden önemli dersler çıkarıp kırılganlıkları ortadan kaldırarak, güçlü bir performans ortaya koymak zorundayız. Ben o açıdan çok rahat hissediyorum. Türkiye adım adım hedeflerine ilerliyor. Her zaman Türkiye dostu, destekçisi kişiler ve kurumlar olduğu gibi Türkiye karşıtı olanlar da var. Türkiye’yi sevenler olduğu kadar, rahatsız olanlar da olacak. Türkiye, bilgi kirliliği ve dezenformasyona karşı tıkır tıkır işleyen bir sistemin oluşturulmasına doğru ilerliyor. Seçimsiz bir döneme giriyoruz. Türkiye ekonomisinin direnç kapasitesinin daha da geliştiği bir döneme giriyoruz. Bu noktada baktığınızda Türkiye yerli ve yabancı, Türkiye’ye inanan güvenen tüm paydaşlarının menfaatini korumakla görevli. Türkiye’ye yatırım yapanların daha da mutlu olduğu bir ortam oluşturmaya devam edeceğiz.

KAMU BANKALARI

- İkrazen devlet iç borçlanma senedi (DİBS) dediğimiz bir kağıdımız var. Borç artıyor deniyor. Bu net borç stokunu artıran değil, hazine garantisi olduğu için sermaye yeterliliklerini düzelten bir kaynak. Devlet batıkları yükleniyor deniyor. Burada batıklarla alakalı bir durum söz konusu değil. Devlet batık alıyor diye bir şey söz konusu değil. Bankalar Birliği koordinasyonunda ilişkili bankaların birleşerek oluşturdukları iki fon. Biri gayrimenkul diğeri enerji. 2008 döneminde de farklı ülkelerde uygulanmış. Bilançolardan bu riskli varlıkların farklı yapıya taşınarak bilançoların sadeleştirilmesi meselesi bu. Yeni yapıda bu çerçevede yabancı yerli fonlar ki, bu ay ikisiyle ilgili adımlar açıklanacak, iştirak edebilecek. Kamu borçları alacak, silecek diye bir şey söz konusu değil.

İSTANBUL SEÇİMİ

- (İstanbul seçimini sordular mı?) Hayır... Resmi görüşmelerimin hiçbirinde böyle bir soruya muhatap olmadım. Sadece yoğun katılımlı toplantıların içinde birkaç yatırımcı İstanbul seçimleriyle ilgili soru sorduğuna şahit oldum. Bu seçim sonuçları 8 ay önce gerçekleşen genel seçimlerden sonra yüzde 52 oyla Cumhur İttifakı’na olan güveni gösterdi. AK Parti de yaklaşık yüzde 45 oy alarak birinci oldu. Cumhurbaşkanlığı sistemi açısından güçlü bir destek ve onay aldık. Yatırımcılar 4.5 yıllık seçimsiz dönem olduğuna vurgu yaptılar ve bunu onlar dile getirdiler. Seçimsiz dönemde daha fazla adım atabileceğimizi inanıyorlar.

SORUNLU KREDİLER

- Son 3 aydır Türkiye tarihinde görülmediği kadar finansal bilgi kirliliği dönemi yaşadık. Doğru bilgiye erişip yorumlama noktasında da dikkatli olmamız lazım. Çünkü finansal bilgilendirme çok önemli. BDDK olası şoklara karşı bankalarla sermayelerini güçlendirme konusunda iletişime geçti. Türkiye’de kredi pazarının yüzde 85’ine hakim olan 7 büyük bankanın bilançosuna baktığımızda sermaye artışlarıyla ilgili süreçler başladı ve malum ikisi sermaye artışlarıyla ilgili adımları tamamladılar. Yanlış bilinen doğrular var bu süreçle ilgili de. Gaza basılmaya başlandı, krediler büyüyor. Kimse şunu demiyor.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç, Albayrak’ın ziyaretine eşlik etti.
Son çeyrekte piyasadan çektiğiniz likiditeye karşın, beklemeye geçince, zarar yazmaya başlıyor demiyor. İşin doğru tarafından bakmamız lazım. Onun içindir ki son bir kaç aya baktığımızda kredi büyümelerinde kamu bankalarının da özel bankaların da içinde olduğu bir hareketlenmenin yaşandığı bir süreç var. Bunda bir çok şeyin etkisi var. Özellikle istihdamın, sanayi üretiminin, güven endekslerinin toparlanmaya başlaması, piyasaların toparlanması etkili.

TEKRAR SEÇİM İHTİMALİ

- Piyasalar açısından ben bir fark getireceğini düşünmüyorum. Sonuçların her koşulda satın alındığını düşünüyorum. Küresel anlamda oluşacak dalgalanmaların hiçbirinin İstanbul seçimleriyle alakalı olduğunu düşünmüyorum. Algıya kapılmamak lazım. Ne deniyor? İstanbul seçimlerinden dolayı insanlar kaygılı ve dolar alıyor. Seçimlerden sonraki iki haftada şirketler ve bireyler yaklaşık 2 milyar dolara yakın döviz bozdurmuş, 1 Nisan Pazartesi’nden 12 Nisan’a kadar... Bakmayın siz birilerinin gündemde kalmak için her gün suni gündem oluşturmaya çalışmalarına. Biz işimize bakacağız. İstanbul seçimleri ne olursa olsun piyasa tarafından satın alındı. Öyle de olsa böyle de olsa... Suni gündem oluşturulmaya çalışılıyor. Kazanırsa verilmeyecek mi deniliyor. Ankara’yı kim kazandı? Verilmedi mi? Allah aşkına... Dünya kimsenin kendi etrafında dönmüyor.

KIDEM TAZMİNATINDA HERKES KAZANACAK

-Kıdem tazminatı sorunlu bir alan. İşçi mutsuz, işveren mutsuz, sendika mutsuz. Öyle bir sistem yapacağız ki tüm paydaşların kazanacağı bir sistem olacak. En son 2016’da konuştuğumuz zaman Türkiye’de sendikalı çalışanların bile büyük kısmı kıdem tazminatından mağdurdu. Herkesin mutsuz olduğu bir sistem. Çalışma bakanımızın koordinasyonunda bu süreç yürütülecek. Henüz daha bu süreç başlamadı. Öyle bir formül üreteceğiz ki paydaşların bugünkünden çok daha mutlu olduğu bir tablo ile karşı karşıya kalacağız. Kimsenin kuruşuna devletin el koyduğu yok. Tam tersine mağduriyetlerin giderilmesi esas amaç. Eğer verilen mesajlar doğru okunabilirse burada altını çizmeye çalıştığımız kıdem tazminatı konusu -ki benim o gün sunumda ifade ettiğim- tüm tarafların mutabakatıyla süreç yürüyecek. Detayları konuşacağız adım adım şeffaf şekilde paydaşlarla...

BÜTÇE SONUÇLARI VE ENFLASYON

- 76 milyar TL tasarrufun 44’ü şu ana kadar teminat altına alındı. 32’si de uygulayacaklarımızla devam edecek. İlk çeyrek en zor çeyrek olarak geçti. İktisadi faaliyet yavaşladı, vergi geliri azaldı, büyüme düştü. Özellikle ikinci çeyrekten sonra, ikinci yarı yılda vergi teşviklerinin nihayete ermesi, seçim belirsizliğinden kaynaklanan piyasadaki durgunluğun, tüketimde ötelenmenin normalleşmesi ile farklı bir döneme gireceğiz. Biz geçen yıl 5 ay kala bir bütçeyi tutturma noktasında çok daha zor bir dönemle karşı karşıya kaldık. Ve o dönemde bütçeyi tutturduk. Önümüzde daha 9 ay var. Burada sorunumuz yok. 16 yıllık performansta, Maastricht kriterlerini tutturulamadığı tek yıl 2009 yılıdır. Enflasyonda elimiz rahat. Yılı kuvvetle muhtemel 2019 hedefinin altında kapatacağız. Bu da bize farklı bir alan açıyor. Rahatlık oluşturuyor. Bu noktada enflasyonun dizginlenmesiyle alakalı politikalardan da taviz vermeyeceğiz. Ama henüz daha birinci çeyrek geçmeden, bu yılın tamamıyla ilgili eleştiri getirmek doğru değil. Bu yılın ikinci yarısında gelir projeksiyonları bizim için daha pozitif bir performans oluşturacak. Hedeflerin tutturulmasıyla ilgili atılması gereken ne adım varsa atarız. Çünkü önümüzde seçim yok.

ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR