Bursa Orman Bölge Müdürlüğü ve Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) iş birliğiyle kuruma kazandırılan yeni ‘yüksek teknolojili’ insansız hava aracı (İHA) sayesinde yanan alanın 3 boyutlu modeli çıkarılarak orman yangınlarıyla etkin şekilde mücadele edilecek. İHA'ları yoğun şekilde kullanan Orman Bölge Müdürlüğü, yangınlarla mücadelenin yanı sıra zararlı böceklerin takibi, ormanlardaki ağaç ve bitki türlerinin verimliliğin artırılmasında da olumlu sonuçlar elde etti.

110 personeline sertifikası aldırdık

Son 2 yılda İHA'lar için bütçesinden 1 milyon lira aktaran kurumun, Bursa'nın İnegöl ile Kütahya'nın Domaniç ilçeleri arasındaki ormanlık alanın büyük bölümüne yayılan zararlı tırtıllarla mücadelesi bu cihazların yardımıyla başarıyla sonuçlandı. Özellikle 2019 yılında alınan ilk yüksek teknolojili insansız hava aracı, 2020'de yangın sezonu boyunca hem Bursa'da hem de İstanbul, İzmir ve Çanakkale'deki 6 orman yangınında da kullanıldı. Yeni İHA'ya takılan L1 kamera sayesinde yanan alanların 3 boyutlu modellemesi yapılarak yangın harekat merkezine aktarılabilecek. Bursa Orman Bölge Müdürü Yalçın Akın, ormanların koruma ve kontrolünün yanı sıra yangınlarla mücadelede İHA'lardan da yararlandıklarını söyledi. Bu cihazlardan, yangınların anbean izlenmesi ve söndürme stratejilerini belirlemede önemli katkı aldıklarını belirten Akın şöyle devam etti: “Gece ve gündüz ormanlarımızda canlı-cansız hareketli nesnelerin takibi ve koordinatlarını belirlemede kullanıyoruz. Yine usulsüz madencilik faaliyetlerini ve kaçak orman kesimlerini önlemede kullanıyoruz. Orta foto harita altlığı oluşturmada drone'ları kullanıyoruz. Bölge Müdürlüğümüze son 2 yılda bu drone teknolojisini kullanabilmek için toplamda 110 teknik personelimizi hem teorik hem de arazide pratik olarak eğitime tabi tutarak ticari İHA pilot sertifikası aldırdık. Elimizde 3'ü endüstriyel olmak üzere 14 İHA bulunuyor. Bunlardan 2'sinin termal kamerası, 2'sinin de multispektral kamerası var.” Akın, ağaçlandırılan sahaların fidan ve boy girişimlerini İHA'larla takip ettiklerini, kestane gal arısı zararlısıyla alternatif mücadele yöntemlerinde multispektral kamerayı kullandıklarını anlattı. Arazideki teknik elemanların zaman kaybını minimuma indirdiklerini bildiren Akın, “Drone ile arazide elde ettiğimiz verileri özel bir yazılımla büroda işleyerek teknik, bürokratik işlerimizin daha kısa bir zamanda meydana getirilmesini sağladık” dedi. Projenin yürütücülerinden BTÜ Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali İhsan Kadıoğulları ise yeni alınan İHA'nın 15 kilometre menzile sahip olduğunu, sıfırın altında 20 ila 50 derece hava sıcaklıklarına dayanıklı olduğunu belirtti. Cihazın, termal ve hibrit kamerasıyla alevli bölgeye 2 kilometreye kadar yakınlaşarak yangınların özelliklerini çıkarabildiği bilgisini veren Kadıoğulları şunları kaydetti:

Maden sahalarını izliyoruz  

“Havada kalma süresi öncekilere göre daha iyi. Bir önceki yüksek teknolojili drone 25 dakika havada kalabiliyordu ancak yeni drone 45 dakika havada kalabiliyor. Aynı anda 2 kişi birden cihazı kullanabiliyor. Yağmurlu, karlı havalarda, yoğun sis ve duman altında uçabiliyor. Gece görüş özelliği var, arama kurtarma faaliyetlerinde kullanabileceğimiz bir drone. Uçuş süresinin uzun olması demek yeni kameraların takılabilmesi demek. Maden sahalarının izleme işlemini yapıyoruz, orta foto haritalarını üretiyoruz. Uçuş yaptığımız zaman ortalama 80-100 hektar sahayı görebiliyoruz, yeni drone ile kapasiteyi 250-300 hektara çıkaracağız.” Kadıoğulları, yeni İHA'nın kuvvetli rüzgarda bile uçurulabildiğini, deniz seviyesinden 6 bin metre yükseğe kadar çıkabildiğini, toza ve suya dayanıklı olduğunu sözlerine ekledi.