Dolar $
32.59
%0.17 0.05
Euro €
34.8
%0.11 0.04
Sterlin £
40.32
%-0.7 -0.28
Çeyrek Altın
4101.09
%0.83 33.36
SON DAKİKA
Bankacılık Perşembe 02 Temmuz 2020 13:31

BANKALAR PLANA İLGİSİZ

Bankaların bilançolarındaki takibe atılan milyarlarca dolarlık kredinin çözümüne yönelik bankacılık sektörü genelinde kurulması planlanan Varlık Yönetim Şirketi (VYŞ) ile ilgili Ernst&Young'ın hazırladığı rapor geçen hafta Cuma günü bankalara gönderildi ancak bazı bankalar plana ilgisiz.

Bankalar plana ilgisiz

Konuya yakın yedi üst düzey bankacılık kaynağının Reuters'a verdiği bilgiye göre, rapor ile ilgili ilk değerlendirmelerde bazı bankaların, sorunlu kredilerin planlanan şirkete aktarılmasında uygulanacak olan "haircut", yani iskonto oranı ve planın yabancı yatırımcıların desteği olmadan devreye alınması konusunda çekinceler bulunuyor.

Kurulması planlanan şirket, değerini kaybetmiş aktifleri ve kötü kredileri diğer kurumlardan satın alarak onların ekonomik sorunlarının çözümüne destek sağlayan "bad bank" özelliği taşıyor.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) bilançolarındaki tahsilat imkanı yüksek olan ancak takibe atılan milyarlarca dolarlık kredinin çözümüne yardımcı olunması kapsamında, bu kredilerin bir kısmının aktarılabileceği bir varlık yönetim şirketi kurulmasını değerlendirmek için Ernst&Young'ı bu yılın başlarında yetkilendirmişti.

Konuyla ilgili Reuters'ın sorularını yanıtlayan TBB yetkilileri, raporun bankalara gönderildiğini doğruladı ancak başka yorum yapmadı. EY ise konuyla ilgili bir yorum yapmadı.

Bir bankacılık kaynağı, "EY'nin çalışması iki aşamadan oluşuyor. İlki fizibilite aşaması. Yani bu raporda nasıl bir yapı olacağı ve diğer detaylar yer alıyor. Şimdi bankalar bunu tartışacak. Tabi ki çok katılım önemli. Bir iki bankanın katılımıyla olmaz, sonuçta bu yapıya sermaye konulması gerekiyor. Bu yüzden çok sayıda bankaya ihtiyaç var" dedi.

Bir diğer üst düzey bankacı ise bu yapıda kredilerdeki haircut (iskonto) oranının ne olacağının katılım açısından oldukça önemli olduğunu belirtti.

Diğer iki bankacı yabancı yatırımcıların da kurulacak şirkette yer alması gerektiğini belirtirken, bankacılardan biri "Ancak koronavirüs sürecinde yabancı yatırımcının geçen seneki iştahını görür müyüz emin değilim, çünkü artık dünyada da bir NPL sorunu oluşacak" dedi.

Türkiye ekonomisi kur krizinin ardından o dönemde kısa süreli ancak sert resesyondan toparlamış olsa da, bu yıl başından itibaren tüm dünyada ve Türkiye'de etkisini gösteren koronavirüs salgınının ekonomide yarattığı tahribatın etkilerinin gecikmeli ortaya çıkması bekleniyor.

Türk bankacılık sektöründe geçen sene sonunda %5.4 olarak gerçekleşen NPL rasyosu, koronavirüsün ekonomiye etkilerini azaltmak için uygulamaya sokulan düşük faizli kredilerdeki yüksek büyümenin de etkisiyle bir miktar gerileyerek %4.5'li seviyelere indi. BDDK verilerine göre bankacılık sektöründeki takipteki kredi miktarı Mayıs sonu itibarıyla 151 milyar lira civarında.

Ancak koronavirüs etkisiyle NPL rasyosunun gelecek yıl çift haneli rakamlara çıkması bekleniyor. Kredi derecelendirme kuruluşu S&P'den geçen haftalarda yapılan açıklamada 2021'e kadar NPL'lerin %11-12 seviyesine yükselmesinin, Eylül 2019'da %10 düzeyinde olan sorunlu kredilerin (NPL ve yeniden yapılandırılan krediler) de %20 seviyesini aşmasının beklendiği belirtilmişti.

"PİYASAYI YABANCI YATIRIMCIYA AÇACAK DÜZENLEME OLMALI"

Sorunlu kredilerin çözümünde rol alabileceğini geçen sene duyuran EBRD'nin finansal hukuk biriminde kıdemli hukuk müşaviri Catherine Bridge Zoller, Reuters'a yaptığı açıklamada, EBRD'nin "bad bank" girişiminin yanı sıra, Türkiye'nin "acil" takipteki kredi sorununu bir an önce çözmesini desteklediklerini belirterek, "Ancak, tüm sektör ve hükümet paydaşları, piyasayı yabancı yatırıma açacak bazı düzenleme ve yasal değişiklikleri hayata geçirmek için işbirliği içinde olmalı" dedi.

Bir bankacılık kaynağı bugüne kadar ağırlıklı olarak varlık yönetim şirketlerine özel bankaların satış yaptıklarını belirterek, "'Biz zaten bu işi yapıyoruz, neden bu yeni yapıya katılalım' düşüncesi var çoğu özel bankada. Bu yapı ancak çok sayıda banka katılırsa işler. Aksi takdirde fon projesi gibi rafa kalkabilir" dedi.

Hermes Investment Management Kıdemli Analisti Filippo Alloatti de NPL'lerin artmaya devam edeceğini ve varlık yönetim şirketine ihtiyacın arttığını belirterek, "Ancak eğer defter değeri ile transfer fiyatı arasındaki önemli bir fark varsa bazı bankalar, 'neden bu yapıya sermaye koymalıyım ki' diye düşünerek katılmamayı tercih edebilir" dedi.

Kur krizinin ardından sorunlu enerji ve inşaat kredilerinin aktarılacağı bir fon kurma planını Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak açıklamış, ancak bankaların sözkonusu fon modeli üzerinde anlaşamaması nedeniyle, bu iki sektörde milyarlarca dolarlık sorunlu kredinin yeniden yapılandırılmasında ilerleme sağlanamamıştı.

Albayrak geçen haftalarda yaptığı açıklamada sorunlu şirketlere ait kredilerin aktarıldığı, tüm bankaların ortak olacağı varlık yönetim şirketine, etkin bir model olması durumunda tüm desteği sağlayacaklarını söylemişti.

ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR