Bu konuda eğitim verenlerden biri de Nil Ünsal. Daha önceleri yayıncı olarak çalışan ama kendi bahçelerinde ürettiği zeytin ağaçlarını, zeytin ve zeytin yağının üretim serüvenini, tecrübeleriyle bilimi harmanlayarak diğer üreticilere aktarıyor.

Bugün Batı dillerinin tamamında değişik söylenişleri olan ‘oil’ kelimesi, eski Yunanca ’da zeytin ağacı anlamına gelen “eleia” kelimesinden türemiş. Zeytin yetiştiriciliğinin ilk insanlarla birlikte başladığı kabul ediliyor ve “zeytin bütün ağaçların ilkidir” deniliyor. Bazı densizler, bu değerli ağacı kesip o bölgeye ev yapıyorsunuz. Sonra da Dünya ölüyor diye protestolar yapıyorsunuz. Zeytinin insanlık tarihindeki önemine tüm kutsal kitaplarda, yaradılış ve kuruluş efsanelerinde yer verilmiş. Nuh Peygamberin gemisinden uçan ve ağzında zeytin dalı ile dönen güvercin, o günden bugüne, ümidin, bolluğun, esenliğin ve barışın simgesi olmuştur. Tufanın yok edici gücüne karşı direnen zeytin ağacı ise ölümsüzlüğün sembolü olarak kabul ediliyor.

Zamana inat zamansızlığın kanıtı olmuş zeytin ağacı. Yüzyılları kabuğunda saklayan zeytin ağacı, meyvesiyle canlıları beslemiş, yağıyla karanlığı aydınlatmış, şifasıyla Anadolu mutfağının vazgeçilmezi olmuş. Bilgeliğin, barışın, sağlığın ve yeniden doğuşun simgesi kabul edilmiş zeytin ağacı. Durum böyle olunca da, günümüzde artık Zeytinyağı daha bilinçli üretiliyor ve tüketiliyor. Binlerce yıldır oluşturduğu bu kültür artık daha akademik olarak ele alınıyor ve değerlendiriliyor. Zeytin konusunda eğitim için çalışanlardan biri de yazımın başında aktardığım, bu yola baş koyan eski meslektaşımız yeni Zeytin üstadı Nil Ünsal.  Çeşitli eğitimlere katılarak, yurt içinde ve dışında eğitim veren Nil Ünsal, Yaklaşık 8 yıl evvel İstanbul’da eğitim veren İtalyan O.N.A.O.O Council yetkililerinden Zeytinyağı Tadım Panelisti Teknik Eğitimi alarak “Zeytinyağı Tadım Panelisti” olmuş ve bu alanda araştırmalara başlamış ve artık eğitimler vermeye başlamış.